Küresel "Soğuk Savaş" 1989 yılında sona erdi. Ama Türkiye'nin tehdit algılaması, soğuk savaş düzenine göre devam etti. Komşu ülkelerin tamamı düşman olarak tanımlandı. Bu durum, önceki gün yapılan MGK toplantısında görüşülen yeni "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" ile tarih oldu. Yeni stratejinin ilk testi ise "NATO Füze Savunma Sistemi" olacak. Türkiye'nin kararı, bölgesinde hiç arzu etmediği yeni bir güç dengesi kavgasına ve soğuk savaşa yol açabilir. Bakalım Türkiye, 19-20 Kasımdaki NATO'nun Lizbon zirvesinde nasıl bir performans gösterecek? 1993 yılının karanlık olayları aydınlatılmalı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlendiği ve Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis'in uçağına sabotaj yapıldığı iddiaları, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarına zarar veriyor. İki olay da 1993 yılında yaşanmıştı. Ama aynı yıl üzerinde mutlaka durulması gereken bir dizi olay daha gerçekleşti. Bunları kronolojik olarak sıralayalım: 24 Ocak: PKK-MİT ilişkisi üzerine çalışan Gazeteci Uğur Mumcu öldürüldü. 5 Şubat: Cumhurbaşkanı Özal'ın Kürt sorununa ilişkin rapor hazırlamakla görevlendirdiği eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci, trafik kazasında hayatını kaybetti. 17 Şubat: Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis uçağının düşmesi sonucu şehit oldu. 17 Nisan: 8'inci Cumhurbaşkanı Özal vefat etti. 24 Mayıs: 33 sivil silahsız er, terör örgütünce Bingöl-Elazığ karayolunda şehit edildi. 2 Temmuz: Madımak Oteli yakıldı. 37 şair, ozan ve yazar ile otel görevlisi yanarak öldü. 5 Temmuz: PKK, Erzincan'ın Kemaliye ilçesi Başbağlar köyünü yaktı ve 33 kişiyi öldürdü. 4 Eylül: DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, Batman'da yol ortasında öldürüldü. 22 Ekim: Tuğg. Bahtiyar Aydın Lice'de suikast silahıyla vuruldu. 4 Kasım: JİTEM'in kurucusu emekli binbaşı Cem Ersever öldürüldü. "Demokratik açılım" ve "sivil iradenin muktedir olma mücadelesi" nin başarıya ulaşması için 1993'te yaşananlar araştırılıp, aydınlatılmalı. Çünkü bunlar çözülürse, bir daha benzer karanlık oyunlara kimse tevessül edemez!