Hayretle izliyorum. Ekonomi yorumcusu, mangalda kül bırakmıyor. Konuşmasını şöyle bağlıyor: -Merkez Bankası (MB), aslına rücu etmeli. Büyümeye köstek olmamalı. İhracatı ve ekonomiyi canlandırmak için, elinden geleni yapmalı. Acaba öyle mi? MB, Şubat 2001 krizinden sonra, Nisan 2001'de yapılan değişikliklerle aslına rücu etmedi mi? Merak ediyorum, bir kere daha aslına dönerse, nereye dönecek? Neye benzeyecek? Oldu olacak, kamu bankaları ve KİT'ler de aslına dönsün. Olsun bitsin! Alternatif politika üretmek adına, MB'yi popülizmin bataklığına çekmek isteyenleri gayet iyi anlıyorum. Bu filmi görmüştük. Senaryo, oyuncular ve figüranlar bize hiç yabancı değil. Nasıl mı? Vaktiyle, görülen lüzum üzerine, MB'nin para politikasını "kamu açıklarının finansmanı" belirliyordu. MB'nin, kamu açıklarının doğurduğu enflasyonist baskıyı tescil etmekten başka bir alternatifi yoktu. Bir taraftan Hazine'ye açılan kısa vadeli avans, diğer taraftan görev zararlarıyla çökertilen kamu bankaları, "hababam ekonomisinin" finansmanına odaklanmıştı. Dahası, "konsolidasyon ve moratoryum" dedikodularının gölgesinde sürdürülen iç ve dış borçlanma, kamu maliyesini tam anlamıyla müflis kılmıştı. *** Şimdi mi? Şimdilerde işler çok farklı. MB, araçlarını seçmekte özerk bir kurum, fakat her nedense, söz konusu özerklik birilerine fena halde batıyor. Şunu unutmayalım: Özerklik, bir "yetki ve sorumluluk" paylaşımıdır. Para politikasının özerkliğinin korunması ve zedelenmemesi çok önemlidir. Fiyat istikrarının ön şartı, MB'nin "yasal özerkliği" ile "fiili özerkliği" arasında fark olmamasıdır. MB'nin itibarı, ülkenin itibarıdır. MB, gerektiğinde silkelenecek bir "dut ağacı" değildir. En büyük tehlike, parayı popülizmin emrine vererek, kurnazca politize etmektir. Para politikasının politizasyonu, istikrarsızlığı bir hayat tarzına dönüştürür ve kurumsallaştırır. Sonra mı? Sonrası şu: İstikrarsızlık, medyanın da desteğiyle, "katlanılması gereken bir bedel" olarak takdim edilir. Ekonomi, tam anlamıyla rayından çıkar. "35 yıllık yüksek kronik enflasyon ve bol miktarda Stand-by," böyle bir zihniyetin ürünüdür. *** Gelelim işin esasına... Merkez Bankası "miyop", büyüme "hormonlu", enflasyon hedefi "uçuk" diye esip savuranlardan: -Fiyat istikrarını ve finansal istikrarı tehdit etmeyen - Ekonomiyi "sıcak para" ile değil, "soğuk para!" ile hormonsuz büyüten -Üretimi, ihracatı ve istihdamı artıran, büyümeyi cebe yansıtan -Cari açığı tırmandırmayan -Borç dinamiklerini bozmayan -Ülkeyi IMF'ye muhtaç etmeyen ve ayakları yere basan, bir alternatif program bekliyoruz. Acilen!