Hassasiyetinizi sevsinler!

Eğri oturalım, doğru konuşalım ve soralım: Bu ülkede, "sivilleşemeyen sivil toplum kuruluşları" var mı? -Var, hem de bol miktarda.. Peki, bunlar halen ne yapıyor? Ne yapmıyorlar ki.. Son günlerde, iyice tozutmuş durumdalar. Efendim, bir takım hassasiyetleri ve kaygıları varmış, dolayısıyla referandum konusunda pozisyon almakta zorlanıyorlarmış. Farkında mısınız? Söz konusu zevatın, "demokrasi, insan hakları, hukuk devleti" alanında hiçbir hassasiyetine tanık olmadık. O konularda, sürekli yutkundular ve üç maymunu oynadılar. Daha da vahimi, mahut takıntılarını birer tabuya dönüştürerek, millete empoze ettiler. Netice itibariyle.. Hassasiyetlerimiz var; boy boy, renk renk, çeşit çeşit.. Şimdilerde, bir dizi müzmin paranoya, hassasiyet kostümüyle göz kırpıyor. Ulusal takıntılarımız, zaman zaman kırmızı şalı düşman zannederek kafa atmak biçiminde tezahür ediyor. Şalı tutan eli düşünmek, her nedense pek işimize gelmiyor. *** Dolayısıyla ne oluyor? -Hassasiyetlerimiz, önceliklerimizi belirliyor. Yıllar önce, Yolsuzluk Endeksi, İnsani Kalkınma Endeksi, Uluslararası Rekabet Gücü Endeksi gibi temel göstergeler bakımından yüzümüzü ağartan "parlak karnemiz!" hassasiyetlerimizin yansıması değil miydi? Sahte hassasiyetler adına, gerçekten olması gereken hassasiyetleri dumura uğratmadık mı? Hassasiyetinizi, daha doğrusu hamasetinizi, hiç kimsenin karşı çıkamayacağı tabuların arkasına kurnazca gizleyerek, bir dizi demagoji üretebiliyorsunuz, ama problemleri çözemiyorsunuz. Başta anayasa olmak üzere, ülkenin kritik meseleleri söz konusu olduğunda, çözümü engelleyen o kadar çok ezberimiz ve ön yargımız var ki, hangi birini sayalım. Ne var ki.. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada, bizi ezberlerimizle baş başa bırakmıyorlar. Soğuk Savaş yıllarının ezberleriyle, küreselleşmenin dayattığı öncelikler, birbirine hiç ama hiç benzemiyor. Küresel rüzgarlar, ulusal ezberleri eskitiyor, yıpratıyor. Muhteşem ezberler, çirkin gerçekler marifetiyle telef ediliyor. *** Eskiler, "Zırva, tevil götürmez" derler. Herhangi bir "hassasiyet", "zırva" mertebesine ulaştığında erimeye başlıyor. Ezberinizi bozmazsanız, ezberiniz sizi bozuyor. Global masada ülkemize düşen yeni rolü ve misyonu dikkate almadan, hassasiyetlerimizi belirlemek mümkün mü? Sevsinler sizin hassasiyetinizi! Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik eder, sıhhat ve afiyet dilerim.