Çevreci olmaya mecburuz

A -
A +
Dünya nüfusu artarken toprak, su ve hava azalıyor, çevre kirleniyor. Bir de tersten bakalım: Toprakların verimli hale getirilmesi, suyun kontrollü kullanılması, temiz havanın arttırılması ve çevrenin korunması lazım.
Çevre korunmadığı takdirde insan hayatının tehlikeye girmesi gibi bir tehdit var çünkü kapıda! Dünyanın bir numaralı problemi bu.
Endüstri zirvede. İnşaat sektörü teknoloji kullanıyor ve neredeyse bir günde gökdelen dikiyor. Ulaşım kolaylaştı. Bilişim hayalimizin ötesine geçti.
De... Gıdada GDO'lu ürünler aldı başını gidiyor. Tarım alanları konut doldu. Su kirlendi. Ormanlar yok oldu. Topraklar, erozyondan dolayı denize akıyor. Karbon salınımı arttı!
Tezatı görüyor musunuz? Bilim çağını yaşıyoruz, varsın su ve hava kirlensin, toprak azalsın deme gibi bir lüksümüz yok. "Tabiat hoyratça kullanılsa da bir şey olmaz. Endüstri bizi kurtarır" diyemeyiz.
O halde bilimin, endüstrinin ve inşaatın tabiatı korumaya yönlendirmesi gerekiyor. Bunu yapan kazanıyor, yapmayan kaybediyor.
Uluslararası bir firmanın ayak izinden giderek anlatayım isterseniz, nasıl kazanacağımızı. Firmanın adı Procter & Gamble (P&G). Bu firma deterjan ve bakım ürünleri üretiyor, dünyanın 180 ülkesinde faaliyet gösteriyor ve 85 milyar dolar ciro gerçekleştiriyor.
Acımasız bir rekabetin yaşandığı bir çağdayız. Kârlılık düştü. Her firma gibi P&G de kârlılığı arttırmak için maliyetleri aşağı çekici tedbirler alıyor, farklı ürün üretmek için Ar-Ge yatırımı yapıyor.
Firmalar için sürdürülebilir olmak çok önemli. Bunu sağlamak için ise müşteri memnuniyetine öncelik vermesi gerekiyor. Ar-Ge ve inovasyonun devreye girdiği yer burası işte. P&G her sene 2 milyar 500 milyon dolar harcıyor Ar-Ge'ye. Neden? Müşteri ucuz ve kaliteli ürün istiyor çünkü.
P&G Global Sürdürülebilirlik Marka Direktörü Virginie Helias "Dünya Haftası" nedeniyle İstanbul'a geldi. Üretim ve satış stratejilerini anlattı. Üç kademeli bir sürdürülebilirlik stratejilerinin olduğunun altını çizen Helias, "Koruyor, ortaklık kuruyor ve öncülük ediyoruz" dedi ve çevre dostu ürün üretmeye odaklandıklarını söyledi. Ürünlerinde yüzde 99 geri dönüşüm sağladıklarını bildiren Helias, hedeflerinin yüzde 100 olduğunu belirtti. 0 (sıfır) çevre kirlenmesi yani.
Kirlenme ve temizlik ülkeden ülkeye fark ediyor. Türkiye'de yaşayan bir insan mevsimden dolayı çok terlerken, Kuzey Avrupa'da yaşayan insan sıcağın fazla olmaması nedeniyle az terliyor. Avrupa'da toz az, Türkiye'de fazla.
Türkiye'de mangal kültürü var: Pas, çimen, çay, yağ lekesi daha fazla. Kirin yüzde 70'i görünmüyor. Deterjan ve temizlik ürünü üretirken bu özellikler dikkate alınıyor ve ülkelere göre üretim yapılıyor.
Türkiye'de kişi başı deterjan tüketimi Avrupa'ya yakın ama şampuanda yarısı, diş macununda ise dörtte biri. Avrupalı her gün duş alıyor, Türk 2.6 günde bir.
Çamaşır ve bulaşık makinelerinde deterjan kullanımında da önemli tasarruflar sağlandı. P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu "Deterjan ve şampuanlarımız ılık suda da kullanılabiliyor" dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.