GAP... Güneydoğu Anadolu Projesi yani. Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 9 ili ekonomik yönüyle olduğu kadar sosyal yapısı ve kültür değerleriyle de ele alıp topyekun kalkındırmak maksadıyla başlatılan bir büyük proje bu proje. Bu projenin toplam değeri 32 milyar doları buluyor. Bugüne kadar yapılan yatırım miktarı ise18.2 milyar dolar. Neredeyse yüzde 60'ı tamamlandı. Ama bu yüzde 60'lık kısım daha ziyade elektrik enerjisi ve barajlarla ilgili olduğu ve sulama kanalları henüz tam olarak faaliyete geçirilemediğinden dolayı başta tarım ve tarıma dayalı sanayinin bölgede gelişmesi sağlanamadı. Haliyle, sosyal ve kültür ayağı da aksıyor projenin. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı Nazım Ekren, bölgeyi tanımak için çıktığı gezinin üçüncü ayağı olan Siirt'te inceleme yaptı ve GAP Kalkınma Platformu Yürütme Kurulu üyesi iş adamlarını, belediye başkanlarını, valiler ile ticaret ve sanayi odası başkanlarını dinledi. Hemen söyleyeyim ki, mükemmel bir toplantıydı. Estirilen beyin fırtınası çok müthişti bir kere. Siirtli birçok başarılı iş adamı varsa da bunlar arasında gösterdiği yüksek performanstan dolayı başarısından en fazla söz ettiren hiç şüphe yok ki, Ethem Sancak. Sancak'la birlikte Kurtalan Çimento Fabrikası'nı satın alarak şehrin en büyük yatırımının sahibi olan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve yine bölgede yatırım yapmaya hazır olduğunu belirten Hey Tekstil'in sahibi Aynur Bektaş birer konuşma yapıp başarı öykülerini anlattılar. Hakeza Süleyman Pamukçu. Pamukçu da Siirtli bir işadamı ve Porland Porselen'in sahibi. Onun da örnek bir başarı öyküsü var. Siirt'i ve bu iş adamlarının başarı öyküsünü önümüzdeki günlerde mutlaka anlatmayı düşünüyorum size ama şimdi müsaadenizle biz yine mevzumuza dönelim. Bu başarı öyküleri, bir makaleye sığmaz çünkü. Hepsi birbirinden muazzam öyküler bunlar. Geniş geniş, tadına vara vara anlatmak istiyorum. Master plan Hemen belirteyim ki, hemen herkesin mutabık olduğu bir konu vardı toplantıda: Teşvik. Teşviklerin illere değil, sektörlere görev verilmesi; herkesin ortak kanaati idi. Siirt'e verilen teşvikin aynısını Afyon ve Düzce'ye verdiğin takdirde, kim Siirt'e gider ki? Tabii Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım konusunda sadece teşvik problemi yok. Zaten, teşvik teferruatlardan biri idi bu toplantının mevzuları arasında. Yatırımcıya sağlanan arsa tahsisinden tutun da bürokrasinin hâlâ ağır işlemesine kadar birçok mevzu masaya yatırıldı Siirt'te. Kamu arazilerinin bir sır gibi saklanıyor olması, yatırımcının kafasını karıştıran ve bürokratların da tatmin edici cevap veremediği bir konu olarak ortaya çıktı mesela. Siirt'te gerçekleştirilen GAP Kalkınma Platformu zaten problemlerin çözüme kavuşturulacağı nihai bir platform değildi. Bunun arkası gelecek tabii. Diğer 6 ili de dinledikten sonra bir karar vereceğini ifade eden Nazım Ekren, Mardin, Şanlıurfa ve Siirt'te verdiği mesajlarla, bu işi ciddiye aldığını gösterdi. İlk etapta kendisinden beklenen de bu idi. İki gün devam eden toplantının ardından şunu rahatlıkla söyleyebilirim. GAP artık sahipsiz değil. Bölgede müthiş bir ekonomik ve sosyal maraton başladı. Sadece devlet değil, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları da koşuyor bu maratonda. Dolayısıyla, bir sonuç çıkacağı kesin bu koşunun nihayetine gelindiğinde. Hem de olumlu bir sonuç olacak bu. Gelişmelere bakıp, bu toplantıların nihayetinde bölgenin sanayi envanterinin çıkarılacağını görebiliyorum. Sadece, sanayi de değil. Turizm, tarım ve kültür envanterinin de çıkarılacağından eminim. Bu envanter çalışması ne kazandıracak derseniz; her şeyden önce, eldeki varlıklar bir bir ortaya konmuş olacak ki, bu da bu mevcutların üzerine neyin inşa edileceği fikrini verecektir. Bu çok önemli bence. Önemli çünkü, plan yapmak için elde veri olması lazım. Hangi değerlere sahip olduğunuzu bilmeden neyi nasıl yaparsınız ki? Daha üç toplantı yapılmasına rağmen bölgede hangi sektörlere ağırlık verileceği ortaya çıktı bile. 1) Tarım 2) Enerji 3) Turizm. Tarım, bölgenin vazgeçilmezi. Fakat, onu yapmak için su gerekiyor. Bitmedi. Sulama tekniği de lazım. Ürün çeşidi de tabii. Dünya pazarına bakıp hangi ürünü nerede üreteceğinizi projelendirirseniz, sıkıntı kalır mı? GAP Platformu buna doğru gidiyor işte. Turizmde de öyle. Dünya uygarlıklarına ev sahipliği yapmış Mezopotamya'nın bir emsali daha yok yeryüzünde. Tek eksiği, master plan. Bu zenginlikleri insanlığa kazandırmak için gerekli olan o plan yapılsın hele bir, bölge; sadece turizmle döner köşeyi.