Diğer illerde de aynıdır mutlaka ama Malatya'da durum açıklığa kavuştu. Üniversiteye giden gençlerin yüzde 70'inin tahsilini kendi ya da ailesinin imkânıyla tamamlama imkânı yok. Burs ya da kredi desteğine ihtiyaç duyuyor yani bu gençler. Rakama döküldüğünde şöyle bir tablo çıkıyor ortaya: Üniversiteye giden 19 bin 600 Malatyalı öğrencinin bursa ihtiyacı var. Geçen sene 10 bin öğrenci burs başvurusu yapmış. Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş bu sene bu rakamın 12 bin olacağını tahmin ettiklerini söyledi. Akdaş, "Gönlümüz bu 12 bin öğrenciye burs vermeyi istiyor" dedi. İstemek yetmiyor. Plan yapmak sonra da uygulamak lazım bu planı. MİAD da aynen öyle yapmış. Malatya Eğitim Bursu Platformu'nu (MEBP) kurup bu platform sayesinde sistemi tabana yayma kararı almışlar. Burs vermek deyip geçmeyin. Sistem iyi kurulmazsa, çile olur burs vermek de almak da. MEBP'in bir görevi de hiç şüphesiz bu çileyi zevke, mutluluğa dönüştürüp herkesi bağışçı yapmak. Her ikisine ait bilgi var orada. Burs verenle bursa ihtiyaç duyan MEBP'in hazırladığı sanal ortamda buluşuyor. Bağışçı, "www.malatyaegitimbursu.com" adresine girip sitede kayıtlı dilediği öğrenci ya da öğrencilere burs verebiliyor. Bağışçı için önemli bir detay bu. Kendi köylüsü ya da komşu çocuğuna öncelik vermek isteyebilir. Ki, bu sistemin bir özelliği de o kolaylığı sağlaması. Öyle bir tercihi olmayan ise burs verilecek öğrenci seçimini MEBP yönetimine bırakma hakkına sahip tabii. Türkiye'nin hemen her ilinin en az bir eğitim ve kültür vakfı, ya da derneği var ve bu gönüllü kuruluşların hepsi de kendi memleket çocuklarına burs veriyor. MİAD'ın kurduğu MEBP'nin onlardan ne farkı var da üzerinde bu kadar duruyorum. Onu arz edeyim. Burs vermek elbette ki önemli. Hayır hasenat sahiplerinin vazgeçilmezi. Hayata hazırlanan bir gencin elinden tutan bir insanı bundan daha fazla ne mutlu edebilir ki? Bir de öbür yüzü var tabii bu madalyonun: Burslu okuyan gencin, ekmeğini kazandıktan sonra ilk işi; talebeliği döneminde gördüğü iyiliğe cevap vermek olmaz mı? Bağışçı şahıssa ona vefa borcu ödemek zordur. Kimi vefat etmiştir, kimi taşınmış. Kurumlarda durum farklı ama. Devam eden bir hizmet vardır mutlaka ve dileyen hemen el atıverir o hizmete. MİAD 16 villadan oluşan "Sevgi Evleri"ni yaptı. Daha geçenlerde Turgut Özal Tıp Merkezi'ne 123 yataklı "Konukevi" yaptı. Sırada İnönü Üniversitesi ile başlatılan "Teknokent Projesi" var. Proje bitmiyor, hizmet devam ediyor yani. Minnet borcunu ödemek isteyen bu hizmet kervanından birine katılıp gönül rahatlığıyla yerine getirebilir isteğini.