Amerika yeni sayfa açıyor

Amerika'nın yeni Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice selefi Powel'den hızlı başladı. Yaptığı Avrupa, Türkiye, Orta Doğu turunda ABD ile ilişkilerde yaşanan zorlukları aşmak için uzlaşmacı ve kararlı bir tutum izleyeceği mesajlarını verdi. Ama hemen ardından Wall Street Journal gazetesinde R. L. Pollock tarafından yazılan kaba ve tahrik edici yazı hepimizi üzdü ve kamuoyumuzdan haklı bir tepki gördü. ABD Savunma Bakan Yardımcısı D. Feith'in 'Amerikan karşıtlığı sona erdirilmezse ilişkiler zorlaşır' sözü de yaraya tuz biber oldu. İfadeler tevil edilmeye çalışılsa da, insanın aklına yangın çıkarmak isteyen birileri mi var, sorusu geliyor. Sâde bize değil, Amerika bunu herkese yapıyor. Bakın Fransa'nın önde gelen siyasetçi ve düşünürlerinin yazdığı ciddî yorum dergisi Commentaire'in 108. sayısında Philip H. Gordon'un "gelin ilişkilerimizde yeni bir sayfa açalım" diyen uzun bir mektubu yayınlandı. P.H. Gordon, ABD Milli Güvenlik Kurulunda Avrupa işleri direktörlüğü yapmış, Orta Doğu, NATO ve Türkiye uzmanı birikimli bir kimse. Gordon'un mektubu tüm Avrupalılara, özellikle de Fransızlara yönelik olmakla beraber ABD'nin küresel hedef ve politikalarını anlamaya yarayan önemli ip uçları veriyor. Yeni dünya düzeninde "Batı" olmayacak! P. Gordon, Avrupa ve ABD arasında böylesine derin bir görüş ayrılığının geçmişte hiç yaşanmadığını kaydettikten sonra "bu noktaya nasıl geldik?" diye soruyor ve "Irak krizinin Atlantik'in iki yakası arasında bir çatlak oluşturduğunu ve hem Amerikalı, hem de Avrupalı liderlerin tavırlarının da çatlağı derinleştirdiğini" söylüyor. "Siz" diyor başkan Bush'a "Beyaz saraydaki koltuğa tesadüfen oturmuş, gidici birisi gözüyle baka geldiniz. Ama halkı onu şimdi başkanlık görevine tekrar oturttu. Amerikan tarihinde Avrupalıların en nefret ettiği kimse olarak O, önümüzdeki dört yıl boyunca avuçlarınızda ateşten top gibi duracak. Bu bazılarınca Amerikan aleyhtarlığı yapmak için bulunmaz bir fırsat sayılabilir. Bazılarına da Irak ve Afganistan'da uluslararası yükümlülüklerden kaçmak için iyi bir bahane olabilir. Eğer aramızdaki gerilime tez zamanda bir çözüm bulamaz isek, korkarım ilişkilerimiz onulmaz bir yara alacak. Yeni bir dünya düzeninin kurulmakta olduğunu ve orada "Batı" kavramının yer almayacağını umarım siz de görüyorsunuzdur. Bunu derken Avrupa ve Amerika arasında silâhlı bir çatışma çıkacağını söylemiyorum. Ama mevcut gidişat tersine çevrilmezse taraflar arasında iş birliği değil, kavga tohumları ekilecektir. Bu ise NATO'nun sonu, Orta Doğu'da, Afrika ve Asya'da üstünlük mücadelesinin başlaması demektir. O zaman karşınızda altmış yıldan beri birleşmenizi ve refahınızı destekleyen bir Amerika'yı değil, belki çökertme fırsatı kollayan bir Amerika'yı bulacaksınız. İngiltere, İtalya ve birçok orta Avrupa ülkesi iki zıt kamptan birini seçmek zorunda kalacaklardır." Commentaire'deki mektubu özetlemeye devam edeceğiz.