Dünyanın suyu ısındı!

A -
A +

Son günlerde medyanın öne çıkardığı küresel iklim değişikliği haberlerine bir bakalım: Küresel ısınma, firmaların gelecek plânlarında radikal değişikliklere sebep oluyor. Tarım, tarıma dayalı sanayiler, otomotiv ve inşaat sektörleri en çok etkilenenlerin başında. Londra Belediyesi, yüksek oranda karbondioksit yayan otomobil sahiplerinden, üç kat fazla park ücreti almaya karar verdi. Küresel ısınma sonucu yirmi yıla kadar pek çok ülkenin kıyısı, Endonezya'nın iki bin adası yükselen suların altında kalacak, Küresel ısıda meydana gelebilecek iki derecelik artış, dünya nüfusunun yarısının(dört milyar insanın) susuz kalmasına sebep olacak. Avrupa son asırların en sıcak ocak ayını geçirdi. Florida tümüyle kasırgaya teslim, onlarca ölü var. Bush yönetimine yakın bir lobi grubu, uzmanların açıkladığı Küresel İklim Değişikliği raporunu gözden düşürmeleri için, bilim adamları ve yazarlara X milyon dolar rüşvet verdi... Ve ülkemizden çevre haberleri... Türkiye hızla kirleniyor, kirletiyor. Su fakiri olan ülkemizde son 40 yılda, bir milyon hektardan fazla sulak alanı kendi elimizle kaybettik! Global ısınma Türkiye'yi tehdit ediyor! Ülkemizin yarı kurak bölgelerinde tam kuraklıklar görülecek, üretimde ve verimlilikte kayıplar yaşanacak. ..... Ve on gündür dünyanın bir numaralı gündem maddesi olan küresel ısınma hakkında ne düşündüğümüzü soran sıra sıra anketler... Alışık olmadığımız bir çevre çığlığı sayfalarda, ekranlarda yayılıyor. Kıraç yamaçlarda yankılanıyor. İyi oluyor... Bendeniz 130 ülkeden 2500 uzmanın hazırlayıp duyurduğu o tarihî rapora "insanlığın çevre karnesi" diyorum. Yukarıdaki çığlıkları da kırıklarla dolu karnesini alınca feryadı basan çocukların hâline benzetiyorum... Uzaydan birileri gelerek bizim dünyamızı kirletmedi, Evimizin önüne pisleyip, sularımıza lağımı onlar salmadı, Ormanlarımızı 'UFO'lular biçip, yıldızlara taşımadı, Onca gazı havaya uzaylılar kaçırmadı! İklim Değişikliği raporu; küresel ısınmayı da, çevre kirlenmesini de son 50 yılda insanların kendi elleriyle hazırladığını tespit ediyor. Üstelik bu ısınmanın etkisi asırlarca sürecek... Ektiğimizi biçiyoruz demek. Geçen gün yazmıştık. Tekrarlayalım: "Bir musibet bin nasihatten evlâdır..." Madem musibeti fark ettik ve sorumlusunun kendimiz olduğunu anladık, çözüm mümkündür. Tüketim hırsımıza gem vurabilir, tabiatı istismar etmekten vazgeçebilirsek. Nitekim ilk sevindirici haber ülkemizden geldi: Yarın Çevre ve Orman, Tarım ve Köyişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarımız bir araya gelecekler. BM Küresel Isınma Raporunun ülkemizin bugünü ve geleceği için etkilerini tartışacaklar, bir hareketi başlatacaklar. Konuya devam edeceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.