Okuyucularımla hasbihal

A -
A +

Sütunumda kendimden bahsetmeyi yakışıklı bulmam. Ama bir zamandır birikmiş bazı sorulara cevap vermek için aşağıdaki özeti yapacağım. Sonra bu özete dayanarak sorularınıza cevap vereceğim. Sıkılmayacağınızı umarım. Okuyucularımın bir kısmı yakından bilir. Bendeniz Ziraat Mühendisiyim. Hani şimdilerde her işi yapmaya hazır, bir işsizler ordusu hâline gelmiş bulunan o çilekeş meslekten bir fert. Ege Üniversitesinden mezun olalı 39 yıl olmuş. O zamanlar böyle sıradan bir meslek değildi... Genetikçi olmak, bitki ıslahı yapmak istiyordum. Genetik bilimi şimdi kimya. Ama 40 yıl önce genetik mühendisliğinden bahsettiğimde bön bön yüzüme bakmışlardı. Zaten torpil de bulamamıştım. Kur'a çekerek Adana'da sıradan bir işe gönderildim. Benzin kıtlığı, tahsisat yokluğu araziye çıkmaya fırsat vermiyordu. Oturarak maaş almak içime sinmedi. Ege üniversitesine dönüp, işletme doktorası yaptım. Hocalık hoşuma gitmeye başlamıştı. Ama 70'li yılların anarşik ortamından sıkıldım. On yıl çalıştıktan sonra istifa ettim. Ege Bölgesi Sanayi Odasında çok iyi bir iş buldum. Artık sanayi ekonomisi ve politikası ile ilgileniyordum. Zevkle şevkle dört yıl sanayici dostlarla çalıştım. Hem kazandım, hem kazandırdım... Tam sanayici havasına girmişken, dostum, değerli Burhan Özfatura İzmir'e belediye başkanı seçildi. Güvenilir bir hamala(!) ihtiyacı vardı. Ayrılıp, yanına gittim. İzmir'in şehirleşme ve çevre meseleleri gibi "pis" işlerini sırtladım. Beş yıl encümene başkanlık ettim... Artık şehircilik, kamu yönetimi, körfez temizleme öğreniyor, siyasetçileri de tanıyordum. Burhan beyle hesap yapmıştık; üst üste üç dönem biz yönetirsek İzmir'in tüm alt ve üst yapı meselelerini çözebiliriz, diye. Yerin altına girerek, körfezin dibine dalarak ne gayretle çalışmış, ne mihnetlere katlanmıştık... Beş yılın sonunda plânımızın %40'ı gerçekleşmişti. Kalan iki dönemde yer üstüne çıkıp, gerisini tamamlayacaktık. İzmir Türkiye'nin dört dörtlük şehri olacaktı... Olan oldu. Seçimi kaybettik. "Belediyecinin aptalı yerin altına dalarmış. Kurnazları ise asfalt döşer, makyaj yapar, bal tutarmış". Öğrendik! Burhan bey işine döndü, ben İstanbul'a göçtüm. On yıl özel sektörde üst noktalarda, patronlara yakın yerlerde çalıştım. Şimdi emekliyim. Gördüğünüz gibi yazı yazıyorum. Ömrümün ikinci yarısını yaşıyorum... Hangi mesleği seçelim? Hangi işe girelim? Diye soran gençlere söylüyorum. Bendeniz eşekten düştüğüm için sözüm dinlenir diye düşünüyorum. * İş hayatını bir ucundan girip, öbür ucundan yaşlanmış olarak çıkacağınız sızdırmasız bir boru olarak düşünmeyin. Hayatınızda yer yer çıkış kapıları bulacaksınız. Motive olmadığınız işte durmayın. Sevdiğiniz başka bir kulvara geçmekten korkmayın. Bendeniz hiç kovularak çıkmadım, istifa ederek ayrıldım. Dört defa iş değil, MESLEK değiştirdim. * Devamlı öğrenin, yoksa diplomanız üç sene sonra eskir. Öğrenebiliyorsanız değişim hem kolay, hem eğlencelidir. * Yeniden başlamak zor olsa da, geniş alanda oynama fırsatı verir. * Bedeli ödenmeyen hizmetin kıymeti bilinmez. Bedava hizmet sunmaya kalkmayın. Hizmet edemezsiniz. Ucuz insan sayılır, silinirsiniz... Çarşamba günü "Zamanı yönetmek" hakkında sorulara cevap vereceğim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.