"İstişare edin, gerekiyorsa itiraz edin ama karar verildikten sonra o karara tam olarak sahip çıkın." Dün İMKB'de Amrop Boardinc'in düzenlediği "Doğru Yönetim Kurulu Oluşturma Sanatı" toplantısında, İshak Alaton'un bu sözünü not ettim. Yönetimi bir sanat olarak tarif etmek, kurumsal yönetim kültürü çok da gelişmemiş bir ülkede fantezi olabilir. Lakin, "büyük ekonomi" olacaksak, yönetimi de "sanatçı inceliğiyle" tasarlamak gerekiyor. Amrop'un toplantısı, şirketleri kantitatif ölçülerle değerlendirirken, o değerlere ulaşmak için kalitatif seviyenin de mutlaka yükseltilmesi gerektiğini hatırlattı. *** Toplantı'nın -kendi ifadesiyle- sıradışı konuşmacısı Alaton "Başarı hikayeleri bana bir şey vermez" dedi. "Hep başarısızlık hikayelerinin peşinde oldum, sebeplerini anlamak için..." Şirket yönetim kurullarının "nasıl işe yarar hale geleceği" tartışıldı toplantıda... Şirket sahipleri "yönetimi ellerinde tutmanın gerekliliğini" anlatırken, profesyonel yöneticiler icra ile yönetim kurulunun ayrışmasının lüzumlu olduğunda ısrarcı oldular. *** Türkiye'nin ekonomik potansiyeli diyoruz. Ama bu potansiyeli harekete geçirecek ve "sürdürülebilir" kılacak "yönetim kalitesi" gündeme nadiren geliyor. SPK'nın kurumsal yönetim kuralları, İMKB'nin kurumsal yönetim endeksi... Bunlar şekli olarak var . Şirketler tarafından ne kadar içselleştirildiği ise tartışılır. Esasen bu konuda mutlak doğrular da yok. Dünkü toplantıda, Fehmi Çetinkaya gibi ataerkil ve sıfırdan gelen bazı patronlar "şirketimizi bu hale biz getirdik, profesyonel yönetime gerek yok" derken, İshak Alaton gibi sıradışı patronlar "yönetimi devredip başka heyecanlara yelken açmaktan" bahsettiler. Hangi yöntem doğrudur faslına girmeyeceğim ama, dünkü toplantının "serbest tartışma düzeninde ve daha çok patronun katılımıyla" tekrar edilmesi, bu ülkedeki şirket yönetim kültürüne ciddi fayda sağlar. Amrop'un Türkiye'deki yöneticisi Prof. Yeşim Toduk faydalı bir iş yapıyor, umarım devamı gelir.