İstihdam üretmeyen toparlanma

FİNANS ZİRVESİ NOTLARI Uluslararası Finans Zirvesi'nin yedincisi İstanbul'da yapılıyor. Bir yıl öncesine göre yüzler biraz olsun rahatlamış görünüyor. En azından, geçen yıl, krizin en akut döneminde yapılan Zirve "cenaze evi" görüntüsündeydi. Dün, kriz sonrası daha çok konuşuldu. Bir toparlanmanın -zayıf da olsa- başladığı konusunda mutabakat var. Bu toparlanmanın sürekli olup olmayacağı ve gücü noktasında ise fikirler ve beklentiler ayrışıyor. Şurası gerçek: 2008 krizi, daha öncekilere hiç benzemeyen, kapitalist ekonomiyi ve serbet piyasayı sorgulatan bir nitelik gösteriyor. Dünün birçok doğrusunun artık doğru olmadığı, düzenleme ve denetimin, piyasa işleyişinin sorgulandığı yeni bir döneme giriyoruz. *** Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau istikrarın geri dönmeye başladığını söylerken, ekonomideki kırılganlığın hâlâ risk olduğunu vurgulamayı da ihmal etmedi. Zachau'nun verdiği rakamlara göre, küresel sermaye akışkanlığı gelişmekte olan ülkelere doğru tekrar başladı. Nitekim 2008'de 70 milyara düşen tahvil ihraçları 2009'da 180 milyar doları geçiyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan krizi öncesi ve sonrasıyla bir ufuk turu yaptırdı dinleyicilere... Bu tür geniş vizyonlu analizlere ihtiyacımız var aslında; zira krizin şiddetli dönemi geçince, "kriz niye çıkmıştı" sorusunu unutuyoruz. Oysa Dr. Turhan'ın da vurguladığı gibi, bu kriz doğası ve sonuçları itibariyle farklı... Haliyle çıkış yolları da farklı olmak zorunda... Yeni bir finansal mimari gerekiyor. İşleyişinden düzenlemesine, algı düzeylerinden denetimine kadar reforme edilmiş yeni bir yapı... *** Aslında krizin hangi evresinde olduğumuzu, Bakan Ali Babacan'ın şu cümlesinden anlamak mümkün: Toparlanma henüz istihdam üretmiyor. İşsizliğin ciddi olarak azalmaya başladığını görünceye kadar kriz bitti dememek gerekiyor.