Yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla hedefini tutturmak için "zama sarılan" hükümet, ufak tefek yamuklukları nedense gözünden kaçırıyor... Ona göre "Damlaya damlaya göl olur" sözü, sanki sinek vızıltısı... Tutturulamayan sapmaların acısını, vatandaşa yapılan saplamalarla çıkartmaya çalışanlar, gözlerini arada bir de spor camiasına çevirseler iyi olur... Ama kulüplerin milyarlarca lira vergi borcunu silenler, şimdi onlara yeni bir "kıyak" hazırlığındayken, nasıl olur da "kaçırılan" vergilerden söz edebilir ki... Sen, teberrulu biletleri yeniden serbest bırak, kulüplere 5 milyonluk bileti 50, 10 milyonluk bileti 100 milyondan satma izini ver... Sonra da cari açığını önlemek için, benzine, sigaraya, içkiye zam yap... *** Bu ülkede bir tek, işçi, memur, emekli asla devlete karşı olan vergisinden kaytaramaz... İsterse bir kaytarsın bakalım... Doğduğuna doğacağına nasıl pişman olur... Gürcistan maçının 30 milyarlık priminden, ellerine 18 milyar geçmesini dert edinip, Kazakistan maçına sözde moralsiz çıkan Milli Takım oyuncuları, haydan gelen 18 milyarı beğenmemenin lüksünü yaşarken, bu kadar parayı 3 yılda alamayan emekli vatandaş bir defa daha çaresizliğine kahretti... Çünkü futbolcu kesimi, vergi nedir bilmez... Onlar transfer mevsiminde, ellerine geçecek net parayı konuşur, onun için diretir... Trilyonlarından kuruş vergi vermeyenler, primlerinden kesilen vergileri duyunca da isyan eder üstelik... Bir de, kazanmaları gereken bir maça 60 milyar bedel biçen yeni federasyonun bonkörlüğüne "Vay anasını" demeden, beraberliğe 30 milyar piyangosuna burun kıvırır işte bizim milli futbolcular... *** 100. yılında şampiyonluk hazırlıkları yapan, kutlamalarına erken başlayan G.Saray, maliyenin daha önce üstünü çizdiği 100 milyara yakın borçtan kurtulmasına rağmen, doymamışlığının belirtisi olarak, bir de vergilerden kurtulma çareleri aramıyor mu, pes doğrusu... Futbol Federasyonu'na bildirdikleri futbolcu ücretlerinin komikliği, dürüstlükten bahsedenlerin ayıbı olarak karşımıza çıkarken, bundan rahatsızlık duymayanların vurdumduymazlıkları, ayıptan da öte bir şey değil mi? Sen Tomas'ın, Conceiçao'nun, Saidou'nun, Song'un 2 yıl için alacağı ücreti 30 milyar olarak bildirirken, hangi dürüstlükten bahsediyorsun eyy G.Saray yönetimi? Günlerdir, Türk spor kamuoyunun neredeyse tamamının desteğini alıp "Neden Milli Takım'da yok" diye isyan başlattığı Hakan Şükür'ün, bir yıl için alacağı ücreti 30 milyar olarak gerekli yerlere bildirirken, kaçırılan vergi miktarından vicdanen kurtulduğunu mu sanıyor bu yönetim? Devletin milyarlarca lira borcunu sildiği bir kulüp, 100. yılında böyle basit hileli yollara saparak, kimi kandırdığını sanıyor?.. *** Sanki G.Saray bu tip komik bildirim kaçamaklarına başvururken, F.Bahçe, Beşiktaş boş mu duruyor? Diğer Anadolu kulüplerinden kaç tanesi vicdanlarıyla hareket edip, federasyona aldıkları futbolcuların bedellerini, gerçek değerinden bildiriyor? Bakınız F.Bahçe, herkesin peşinde koştuğu, G.Birliği'nden aldığı Serkan'a ne ödemiş? 2 yıl için 400 milyar... İnanması bedava! Ya Beşiktaş? O yine de, 3 büyüklerin içinde en insaflı bildirimde bulunanların başında geliyor... Ama "2 yıl için Gökdeniz'e 200, Fatih Tekke'ye 300 milyar verdim" diye beyanda bulunan Trabzonspor, Anadolu'nun en önde gelen kulüplerinden biri olması gerekirken, en çarpıtıcı bildirimde bulunan kulübü oluyor aynı zamanda... Yani, transfer döneminde Gökdeniz için 5 trilyonu gözden çıkaran F. Bahçe'nin isteğini reddeden Trabzonspor "müthiş ikilisini" iki yıl için toplam 500 milyara kapatmış haa... Güldürmeyin insanı... *** Tabii kimsede kabahat aramak bizim haddimize düşmez... Vergi namusundan bahsedenler, bu ülkede işçidir, memurdur, emeklidir... Trilyonlara imza atanları, daha da gariban gibi gösterenlerin suçu, Rahşan Ecevit'in bile affına giremeyecek kadar, aşağılık ve bir yüz kızartıcı olaydır... Üç kuruşun peşinde koşan devlet, trilyonları erken 6 sıfır atılmışcasına kendisine bildirenlerin yakasından tutup, neden silkeleyemez?.. "Daha doymadınız mı, be vicdansızlar" diye niye rezil etmez? Hadi silkeleyemeyez, niye kıyak üzerine kıyak yapar?.. Bir defa olsun "karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçmasın" bu ülkede... Dürüst insanları üzmek, onlarla alay etmek sevdası bitsin artık... Bilinmelidir ki; kuşlar ayaklarıyla, insanlar dilleriyle yakalanır sonunda... İşte biz; o günleri bekliyoruz hasretle...