Biz haklı çıktık

Yıllardır, terör haberlerini büyütmeden veriyoruz, hatta bu yüzden bazen de eleştiriliyoruz. Oysa Genelkurmay Başkanı bu tutumun en az silahlı mücadele kadar önemli olduğunu söylüyor. Türkiye'nin terörle tanıştığı talihsiz yıllardan bu yana aralıksız olarak bu gazetenin mutfağında görev aldım. Bu tecrübeye istinaden diyorum ki biz başından beri terör haberlerini 'ihtiyatlı' kullanırız. Yani büyük başlıklar atmayız; olay ne kadar büyük olursa olsun tahrik edici başlıklar kullanmayız. Hatta bu tutumumuz bazan eleştiri konusu da olur. Bu eleştirilerden bir kısmı 'mağdur'lardan gelir ki bu normal. Asıl garip olanı, meslektaşlarımızın kendi sütunlarında bu tavrımızı yerden yere vurması, daha da garibi bizi bu olaylara karşı 'duyarsızlık'la suçlamasıdır. Oysa zavallılar bilmiyor ki bu konularda asıl duyarlı davranan biziz. onlardan bin kat daha duyarlıyız. O kadar duyarlıyız ki bu acı ve göz yaşlarının dinmesi için zor olanı yapıyoruz. Oysa, bu tutumlarıyla asıl onlar -bilmeyerek de olsa- teröristin ekmeğine yağ sürüyorlar. İDDİA EDİYORUM Hep söylüyorum; şayet terörist eylemlerin kamuoyuna duyurulması konusunda bütün medya bizim gösterdiğimiz basireti paylaşabilseydi iddia ediyorum Türkiye'de terör bu noktaya gelemezdi. Özellikle ilk yıllarda olayları 'gözyaşı edebiyatı' ile sunanlar, akan bu kadar kanın bir miktar vebalini taşıyor. PAŞA YALVARIYOR: YAPMAYIN Nitekim dün Genelkurmay BaşkanI İlker Başbuğ, gazete yöneticilerine dört saat boyunca Medya ile ilişkilerde TSK'nın yeni stratejisini anlattı. Özeti ise terörle ilgili haberlerde dikkatli olunması, tiraj için terörle mücadeleye zarar verilmemesiydi. Ve sayın Başbuğ adeta yalvardı: Nolur terör haberlerini verirken biraz dikkat edin. Şehid yakınlarının feryadını sayfalarınıza taşımanız sadece bu feryadı arttırır.