Dünyayı Türkçe fethetmek...

A -
A +

6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Finali'ni dün akşam canlı izleyen şanslı kişilerden biri de bendenizim... 110 ülkeden gelen 550 gencin marifetlerini, muhteşem bir organizasyon eşliğinde izledik. Üç saat boyunca bazan güldük, bazan duygulandık, hatta bazan da ağladık... Düşünebiliyor musunuz... Ukraynalı Anastasia, milli kıyafetiyle sahneye çıkıyor ve 'sahibinin sesi' bir orijinallikte, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda..." diyor. Belaruslu bir sarışın kız, "Gesi bağları"nı söylüyor, herkesi coşturuyor. 'Sakarya' şiirini Konya'da bir gençten dinleyince, "Bu şiirimin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum" diyen Üstad, dün akşam Moğol Toglsbayar'ı dinleseydi duygularını nasıl ifade ederdi bilmiyorum ama bendeniz Sakarya'yı bu kadar dokunaklı ve içten okuyan birini dinlememiştim. Bu başarı, iyi hazırlanılmış bir gösteriden ibaret değildir. Bu, Türkçeyi, Türkiye'yi, Türk sevgisini dünyanın, adını dahi bilmediğimiz köşelerinde tanıtan, bu uğurda can pahasına fedakarlıklar yapan bir gönüllü ordusunun büyük başarısının İstanbul'a kadar yansıyan bir uzantısıdır. Bu bir hayal değil... Dünyanın öbür ucundasınız, yalnız ve yabancı olmanın verdiği tedirginlikle kıvranırken karşınıza çıkan bir zenci, güzel bir İstanbul Türkçesi ile size yardımcı oluyor, bununla da kalmıyor, size Bursa'yı, Kayseri'yi anlatıyor, Anadolu insanının cömertliğinden bahsediyor. Daha da muhteşemi İstiklal Marşımız, 'sesli bayrağımız' olarak, dünyanın her yerinden arşa yükseliyor. Bu günün akıncıları gibi beş kıtaya koşan bu eğitim ordusunu gönülden kutluyor ve herkesin bu 'global hizmet'i desteklemesi, hiç değilse 'gölge etmemesi' gerektiğine inanıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.