Geçici ve sabit gündem

A -
A +

Merhaba, Basındaki darbımesellerden biri de, "İstanbul'a kar yağmayınca medyaya kış gelmez" sözüdür. O hesap, haftalardır hemen her gün bir yerler sallanıyordu ama çoğu haber bile olmuyordu. Marmara 4.8'le sarsılınca deprem yine 'gündem'e oturdu. İlgililer, hazırlıkları tekrar masaya yatırdı. *** Zaman zaman bazı konular öne geçse de Türkiye'de 'istikrarını' koruyan tek gündem geçim sıkıntısıdır. Hafta boyunca değişik ortamlarda kendinden bahsettiren ekonomik kriz, bizde bir 'itiraf' sebebiyle manşet oldu. Bir konferansta konuşan Devlet Bakanı Kemal Derviş, "Ne zaman bir ekonomik sıkıntı yaşansa, Hep fakirin canı yanıyor" dedi. "Bu, bütün milletin yıllardır bildiği hatta bizzat yaşadığı bir gerçektir. Malumu ilam etmenin ne âlemi vardı?" diyebilirsiniz. Bizce de öyle... Ama, icra makamındaki bir yetkilinin (bir yıl sonra da olsa) bu gerçeği görmüş olması önemlidir. Piyasaya 'yeni kilit'... Son günlerde zoraki 'sıcak' tutulan bir diğer konuyu da, "Gündem idam" manşetiyle aktardık. Aslında yıllar önce uygulamadan kalkmış bir ceza olmakla birlikte, ne yapılacaksa yine Ankara'daki yetkililer yapacak. Yani, ya mesele çözülmeli ya da gündemden kaldırılarak kişi ve kurumların başka meselelerle ilgilenmesine imkan sağlanmalıdır. Nitekim Başbakan Ecevit de Grup konuşmasında bu gerçeği dile getirdi ve "Gündem sadece idam olmamalı" dedi. Gerçekten de olmamalı... Ellere yakın bize 'Irak'... Daha ziyade fotoğraf çekimindeki başarısı ile dikkat çeken arkadaşımız Fahrettin Özyurt; 'haber'i de 'yakaladı'. "Ülke için seve seve" türü yatırımlarıyla tanınan Sema Küçüksöz ile Irak konusunda yaptığı görüşme, zamanlama itibariyle oldukça başarılıydı. Biz; hayali bir çizgiyle 'başka bir ülke' haline gelmiş 'kapı komşumuz'la ne zaman savaştırılacağımızı tartışırken, dünyanın öbür ucundan gelenler kıyasıya mal satıyor. Neyse ki, bu çelişkiyi ortaya koyduğumuz günlerde, fuar düzenleyerek ticaret hacminin artırılması imkânlarını araştırmak için Irak'a giden kalabalık bir Türk heyeti yüreğimize su serpti. Takmak mı zor... Özel haber serimiz, çiçeği burnunda otomotivci Serdar Uyan'ın, yaptığı ve bütün dünyayı kapsayan araştırma ile devam etti. "LPG komedisi", bir zamanlar oldukça cazip fiyatlarla insanları LPG'ye yönelten devletin, peşpeşe yapılan zam ve akıl almaz vergilerle, "Taktırsak da mı ağlasak, taktırmasak da mı" dedirten hikâyesidir. Arkadaşımız, doğudan batıya birçok ülkeden verdiği örneklerle, Türkiye'deki uygulamanın, "Eller gider Mersin'e, biz gideriz tersine" dedirtecek cinsten olduğunu ortaya çıkardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.