Medya yine ters köşe...

Günlerdir beklenen kabine değişikliği açıklanınca gördük ki, bazı 'çok bilmiş' meslektaşlarımız, Ankara'daki İletişim Toplantısı'nda Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'dan sonra ikinci dersi de Başbakan Tayyip Erdoğan'dan aldılar. Bir kere değişikliğin, seçimlerden bu yana iddia edildiği gibi 'mağlubiyet faturası'ndan çok daha geniş çaplı, tamamen yeni dönemin gerektirdiği çerçevede, neredeyse yeni bir kabine boyutunda olduğu ortaya çıktı. Zaten normali de buydu... Medyamızın değerli mensupları bütün tahminlerini, 29 Mart akşamı bir soru üzerine Erdoğan'ın verdiği kabine değişikliği sinyali üzerine bina ettiği için hep yanlış yöne gitti. Zira, meslektaşlarımızın hatırlayamadığı husus şu ki, Başbakan Erdoğan İzmir mitingi dönüşü uçakta yaptığımız görüşmede de seçimden sonra kabinede bazı değişiklikler yapılabileceğini açıkça söylemişti. Nitekim, değişikliğin, beklendiği gibi sadece kaybedilen illerden 'sorumlu' bakanlarla sınırlı kalmaması da bu çalışmanın, icraatlarda gelinen noktanın gereklerine göre seçim öncesinden itibaren planlandığını gösteriyor. İSİMLER DE TUTMADI Değişikliğin muhtevasındaki isabetsizlik bir tarafa, medyada günlerdir oynanan 'isim toto'larda da isabet kaydedilemedi. Kimine göre İçişleri Bakanı, kimine göre Kültür ve Turizm Bakanı, kimine göre (en başarılı üyelerden) Sağlık Bakanı değişiyordu. Oysa hepsi yerinde duruyor. Ya gelenler... Kabineye giren yeni isimleri açıklayan Başbakan Erdoğan, 'kulis yapan, kulağı delik olan, bağlantıları güçlü olan' bütün meslektaşlarımızı bir kere daha ters köşeye yatırdı. Zira, yeni bakanların neredeyse tamamına yakını, adı hiç ortada dolaşmayan kişilerden oluşuyor. Gerçi, 'yenilen pehlivan güreşe doymaz' hesabı, bu sefer de tutturamadıkları isimlerin görevi kabul etmemiş olabileceğinden bahsedenler de oldu. Düşünebiliyor musunuz? Başbakan, mevcut durumdan daha iyi performans sağlayacağını düşündüğü bir milletvekiline görev teklif etmiş ama o kabul etmemiş. Bunun üzerine başbakan da, "Bari filan olsun" diyerek, aslında isabetli bulmadığı bir başka isme görev verecek... Neyse ki, meslektaşlarımızın tamamı böyle düşünmüyordu. TV kanallarında yapılan ilk değerlendirmeler genellikle yeni isimlerin son derece isabetli olduğu, çok güçlü bir kabine oluşturulduğu yönünde idi. Aslında, üzerinde birleşilen bu görüş bile kabine değişikliğinin, günlerdir yazılıp konuşulduğu gibi seçimi kaybedenlere cezadan ibaret olmadığını gösteriyor ki, böyle olsaydı sayın Bülent Arınç'ın kabinede yer almaması gerekiyordu. Önemli olan, yeni isimlerin oldukça isabetli bulunmasıdır. Görev alan üyelere hayırlı olsun diyor, yeni kabineye başarılar diliyoruz.