Medyadaki 'işgal'

Merhaba, *** Evet, ateş düştüğü yeri yakar... Ancak bu ateş, başka yerlere de düştü ve nice yürekler yaktı. Uzaklarda örnek aramaya ne hacet... 'Terör' denen bu sadist canavardan biz yıllarca çekmedik mi?.. Hayal peşinde koşan birkaç zavallı; 'medeni' ülkelerin destek ve tahrikleriyle, bütün Türkiye'ye kan kusturmadı mı? Ruanda'da 800 bin insan, bizzat Avrupa'nın sağladığı silahlarla, bütün dünyaya göstere göstere öldürülmedi mi? Bunların hiçbiri, medyada bu çapta yer almamış ve tepki görmemişti. Sadece son bir yılda, bine yakın sivilin cadde ortasında öldürüldüğü Ortadoğu'da şimdi barış mı var ki, tek satır bahsedilmiyor. Gazete sayfalarından baktığınız zaman, 'kule terörü' haricinde, dünyada ve Türkiye'de kayda değer hiçbir şey yok zannedersiniz. Her şey bitti mi?.. Ekonomimiz; 11 Eylül öncesine göre daha mı iyi durumda?.. Kriz atlatıldı; esnafıyla, çiftçisiyle bütün Türkiye rahat bir nefes aldı da bizim haberimiz mi yok?.. Tabii ki hayır. Yine yurdun her yerinden çığlıklar yükseliyor, yaşanan sıkıntılar ulusal felaket boyutlarını çoktan geçti. Ama bırakın uzakları, 'medyanın başkenti' olan İstanbul'un göbeğinde, avazı çıktığı kadar bağıran TÜSİAD yetkilileri bile sesini duyuramıyor ki, feryatları gazetelerin birinci sayfalarında yer alamıyor. Anayasa değişti, duydunuz mu? Birkaç defa teşebbüs edilmesine rağmen başarılamayan geniş çaplı Anayasa değişikliği, bütün çevrelerin bir özlemiydi. 37 maddelik paket, kimsenin hayal dahi edemediği bir uyum ve sür'atle TBMM'den geçti. Hem de bir madde dışında değişikliğe uğramadan... Demokrasimiz için bir dönüm noktası niteliği taşıyan bu düzenlemeler, normal zamanda medyanın günlerce geniş yer vereceği başlı başına bir gündem maddesiydi. Ancak, ülkemizdeki birçok önemli gelişme gibi Anayasa değişikliği de, New York'taki ikiz kulelerin toz-dumanı arasında kayboldu ve gazetelerin birinci sayfasındaki 'tek sütunluk bir final'le tarihteki yerini aldı. Biz ne yaptık?... Tabii ki; dünya ekonomisi ve siyasetini yakından ilgilendiren 'terör misillemesi' bütün detayı ile takip edilecektir. Ama bir nev'i kamu görevi yürüten basın, diğer gelişmeleri de aynı hassasiyetle takip ederek sayfalarına taşımak zorundadır. Gazete yöneticileri şahsen sadece ABD'deki gelişmelerle ilgileniyor olabilir. Ama haber değerlendirmesi yaparken; gazeteyi kendileri için hazırlamadıklarını akıllarından çıkarmamalılar. Sizlerin de yakınen takip ettiği gibi Türkiye, malum konunun yanı sıra diğer gelişmeleri de birinci sayfasından aktardı. Bir 'Kum klasiği' Araştırma haberleriyle dikkat çeken arkadaşımız M. Tahir Kum, yine ilginç bir sonuca ulaştı. G. Saray'ın Fatih Terim'li günleri, zihinlerde bir 'efsane dönem' olarak hatırlanır. Hatta Terim'den sonra alınan galibiyetler için, "Miras harcanıyor" diyenler oldu. Ama matematik bunu doğrulamıyor. Her iki teknik direktörün ilk 69'ar maçına göre yapılan değerlendirmede Rumen hocanın tartışılmaz bir üstünlüğü ortaya çıkıyor. 'Hesaplı' spor haberi yapmayı başaran Kum'a teşekkür ediyoruz. Bizden Haberler * Türkiye açısından 'can sıkıcı' bir konu olan Ermeni meselesini farklı bir üslupla ele alan arkadaşımız Sefa Koyuncu, araştırmalarının ilk bölümünü "Ermeni Soykırımı Komedyası" adlı bir kitapta topladı. Sayın Koyuncu'yu ve Babali Kültür Yayıncılığı'nı kutluyoruz. * Dış Haberler Müdürümüz Hayrettin Turan'ın teyzesi Şükran Aslan İzmir'de vefat etti. * Şifa Yemek Genel Müdürü Fahri Yükseldi'nin babası Ali Yükseldi ile Seyfettin Ateş ve Fahrettin Tıbıkoğlu'nun kayın pederleri Ahmet Çevik de geçen hafta aramızdan ayrıldılar. Ölenlere Allah'tan rahmet diler, bütün yakınlarına taziyelerimizi sunarız.