Sansür çelişkisi

Merhaba, İstanbul'un 'hareketli haziran'ında ilk hafta geride kaldı. Dünya Gazeteciler Birliği'nin 57. Genel Kurulu'na ve OECD Zirvesi'ne ev sahipliğini başarıyla gerçekleştiren Türkiye, NATO Zirvesi için de 'vize' alarak, 'falâket tellâlları'nın tahminlerini boşa çıkardı. Üç gün devam eden Genel Kurul çerçevesinde, dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarından 2 bine yakın medya yöneticisi Türkiye'yi yakından tanıdı. Küçük bir firmanın, faaliyetlerini birkaç muhabire tanıtabilmek için bile binlerce dolar harcamaktan çekinmediğini düşünürseniz, Türkiye'nin sadece tanıtım konusundaki kazancını tahmin edebilirsiniz. Kaldı ki, Dünya Gazeteciler Birliği'nin asıl önemi mesleki fonksiyonudur. Zira bu kurum, tecrübelerin ve ileri dönük ekonomik tahminlerin paylaşıldığı global bir arena olmanın dışında; ifade özgürlüğü açısından ülkelerin karnesini tutup 'kredi notu' vermektedir. Nitekim başkan Mr. Hong açış konuşmasında, Türkiye'de basın özgürlüğünün gelişimini, Başbakan Erdoğan'ın bu konuda seçim öncesi verdiği sözlerden ne kadarını gerçekleştirdiğine varıncaya kadar net biçimde ortaya koydu. Velhasıl, bu birliğin ana fonksiyonu, gazetecilerin bütün dünyada 'rahat' çalışmasını temin etmektir. En önemlisi de, üyelerinin büyük çoğunluğu basın özgürlüğünü içine sindirmiş ülkelere mensup olan bu kurum sayesinde Türk medyasında oluşacak otokontrol, bize göre milli menfaatlerimizin korunması açısından, uzun vadede Türkiye'nin elde edeceği en büyük manevi kazançtır. Anlayacağınız biz, sektörümüzdeki en büyük organizasyonlardan biri olan bu kongreyi çok önemsiyoruz. Zaten gazetemizin sahibinin, Dünya Gazete Sahipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlenmesi de bunun en açık ispatıdır. Bu noktada aklınıza şöyle bir soru takılabilir: Madem bu kongreye bu kadar önem veriyorsunuz da üç gün boyunca görüşülen konulardan, alınan kararlardan niye hiç bahsetmediniz?.. Evet, kimseyi suçlamak istemiyoruz ama sorumluluğumuz gereği bu hususta size bir açıklama borçluyuz... Kongrenin organizatörleri, "parayı veren düdüğü çalar"vari bir tutum izledi ve bütün formalitelerin yerine getirilmiş olmasına rağmen muhabirlerimiz içeri alınmadı. Bütün teşebbüslerimizin de sonuçsuz kalması üzerine içeride olanları biz de maalesef 'bir grup medya'dan öğrendik. Neyse olsun... Demek ki, "WAN Kriterleri"ni dinlemeye onların daha çok ihtiyacı varmış!.. Bizden haberler * Geçen hafta bize, sayfalarımızda "Özel Haber" logosunu kullanma mutluluğunu sağlayan yazarımız İsmail Kapan'a ve muhabir arkadaşlarımız Cüneyt Bitikçioğlu, Harun Yerebakan, Mehmet Gel, Yücel Kayaoğlu, Sinan Çetin, Nevzat Ozan, Şükran Kaban, Cenk Esen ve Ömür Üzelce'ye teşekkürlerimiz sunuyoruz. Ayrıca, özel haberlerinin ancak günler sonra rakipleri tarafından fark edilerek tekrarlanması vaka-i adiye haline gelen Spor Servisimiz'i, son dönemde spor gündeminin gediklisi haline gelen Futbol Federasyonu Seçimi konusundaki iki güzel haber için kutluyoruz. * Söz spordan açılmışken, futbol takımımızın iki ayrı kategoride sürdürdüğü mücadelede son durumu sizlerle paylaşmak istiyoruz: 24 ayrı medya kuruluşunun kozunu paylaştığı 'Lotto Turnuvası'nda, rakiplerini saf dışı bırakarak 'Yarı Final'e yükselen takımımız, İhlas ailesinden diğer bir başarılı takım olan Tekstil Teknik ile bugün final için oynayacak. Anlayacağınız her halukârda 'finaldeyiz' demektir ve bugün oynanacak Kanal D-Dünya Gazetesi maçının galibini yenip kupayı almak için perşembeyi bekliyoruz... Aile içi turnuvada ise "Bina Yönetimi" ile "Yazıişleri" üçüncülük mücadelesine hazırlanırken, önümüzdeki günlerde final maçına çıkacak olan Ev Aletleri ve Finans'ın galibini şimdiden kutluyoruz.