Son Barış Harekâtı...

A -
A +

> LEFKOŞA Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, ehemmiyetine dünkü manşetimizde dikkat çektiğimiz KKTC gezisine biz de iştirak ettik. Ercan Havaalanı'nda büyük bir coşku ile karşılandık. Sayın Başbakan'ın manifesto niteliğindeki konuşması esnasında coşkulu kalabalık, "Vatanımız için hep beraber çalışacağız. Çocuklarımız için, geleceğimiz için hep beraber başaracağız" şeklinde sloganlar atıyordu. Gezi öncesine dönecek olursak... Son dönemde gerek Kıbrıs'ın her iki kesiminde gerekse Türkiye ve Yunanistan'da cereyan eden gelişmelere bakıldığında öne çıkan ortak paydayı "Kıbrıs'ta hiçbir şey bundan önceki gibi devam etmeyecek" şeklinde ifade edebiliriz. Bahsettiğimiz gelişmeleri biraz daha yakından analiz ettiğimizde ise yaşadığı ekonomik kriz sebebiyle uzun süredir kendi derdine düşen Yunanistan'ın Rumlar'a fazla destek şansı kalmazken, Rum Kesimi de yaşadığı bir patlama sonunda yaşadığı rüya aleminden uyanarak gerçeklerle yüz yüze geldi. Türk tarafının ise Ada'sı ile Anayurdu ile başından beri yürüttüğü ama Rumlar'ı şımarık çocuğa çeviren Avrupa'nın bir türlü görmek istemediği gerçekçi ve yapıcı politikanın nihayet sonuçlarını alma aşamasına geldiği anlaşılıyor. Aslında Avrupa'nın da ne Yunanistan ile ne de Rumlar ile uğraşacak mecali yok... Kimsenin başına gelen felaket bizi sevindirmez ama bizde, "Keser döner, sap döner. Gün gelir, hesap döner" diye bir söz vardır. Veya... "Onların hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır." Anlayacağınız, bu yıl, özellikle sayın Başbakan'ın bu gezisinden sonraki dönem Kıbrıs için çok farklı bir dönem olacak. Kısaca... Bu gezi, gerek ilk iki barış harekatı, gerekse o dönemden beri Türkiye'den KKTC'ye yapılan üst düzey ziyaretler dikkate alındığında Kıbrıs için "Nihai Barış Harekâtı" olacağa benziyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.