Terör örgütüne destek verdiğinizin farkında mısınız!..

A -
A +

Terör haberlerini soğukkanlı değerlendirmek yayın hayatımız boyunca sürdürdüğümüz bir hassasiyettir. Hem de vatandaşlarımızın; yanan yüreğinden fışkıran öfke ile mütenasip olmayan başlıklarımızı görünce telefona sarılıp, "Bu şehitlerin sizin için hiç mi değeri yok" şeklindeki tahammülü zor tepkilerine rağmen... Çünkü, tam tersine, teröristin işini kolaylaştırmamak için böyle davranıyoruz. Hatta, "Bütün basın yayın organları, başından beri bu hassasiyeti gösterseydi bu bela bugün bu seviyeye gelemezdi" iddiasında bulunuyoruz. Kamuoyunda dehşete sebep olmayan bir eylem, terör örgütü için beyhude çabadan ibarettir. Saldırı talimatını verenler ancak ertesi gün gazetelerdeki manşetleri, TV ekranlarındaki yürek parçalayan cenaze törenlerini gördükten sonra hedefine ulaştığına emin oluyor. Kimse, "Emin misin, yanında mıydın?" demesin. Roj TV'nin ofisinde ele geçen "Talimatname" ile teröristlere, "Saat 14.30'dan sonra eylem yapmayın, haber yayınlarında geniş yer almasını güçleştiriyor" talimatı verdiği ortaya çıktı. Başka söze ne hacet... Ama çok ilginçtir... Bu 'ifşaat' salı günü gazetelerimizde geniş yer aldı. Ertesi gün, (talimatlara uygun olarak) erken saatte Hakkari'deki hain saldırı gerçekleşti. Ve ne yazık ki, medyamız, sanki bir gün önce yayınlanan tavsiyelere uyarcasına bu haberi yine çarşaf çarşaf yayınladı. Meslektaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde, bu düşüncelerimize hemen herkes katılıyor, gel gör ki, "Ama bu da önemli haber canım... Görmezden gelemezsin ki..." diyorlar. Elbette haberi görmezden gelmeyelim. Ama duygusal da davranmayalım. İşte bir medya yöneticisinin sorumluluk alması, dik durması gereken nokta da tam burasıdır. Bizler, bu konuda içimizden geldiği gibi davranamayız. Soğukkanlı olmak zorundayız. Bizim takınacağımız tavrın, toplumun büyük kesimini; katlanarak etkileyeceğini unutmayalım. Terör örgütüne destek verdiğinizin farkında mısınız!..
ACABA BİZ Mİ YANLIŞ YOLDAYIZ!.. Bu konuda yalnız kaldığımız için hassasiyetimiz sonuçsuz kalıyor. Sadece teröristlere yarayan bu yayın tarzında ısrarı anlamak mümkün değil. Rüyasında, bir süre sonra yağacak yağmurun suyundan içen herkesin aklını kaybedeceğini gören biri bahçesine bir sarnıç kazıp temiz su ile doldurur. Bir süre sonra gerçekten yağmur yağar ve köy çeşmesinden su içenlerin davranışları garipleşmeye başlar. Derken bir süre sonra sarnıçtan su içen karı-koca dışındaki herkes aklını kaçırır. Ne var ki, herkes bunların peşine takılıp, "Deliye bak, deliye..." diye bağırmaktadır. Bir gün, bu duruma daha fazla dayanamayan amca, "Hanım... Git şu köy çeşmesinden bir testi su getir" der... Velhasıl, değerli meslektaşlarımız kimin ters yönde ilerlediğini tekrar gözden geçirmezlerse korkarım biz de daha fazla dayanamayıp köy çeşmesinden su içmeye başlayacağız. Lütfen biraz sorumluluk...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.