Türkiye şimdi daha iyi anlaşılıyor

Ankara'daki Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu'na farklı ülkelerden katılan 40 civarındaki uzman, Türkiye'nin sürekli savunduğu ve açılışta da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın tekrar vurguladığı görüşleri destekleyen tespitlerde bulundular. Zira, henüz terörün tarifi yapılamamış, mücadele konusunda mutabakat sağlanamamış olabilir ama problem çok basit ve net... Nerede ve kime karşı olursa olsun 'şiddet' söz konusu olduğu zaman bütün ülkeler aynı tavrı takınabilmeli. Hatta devletler, terör ve terörü hazırlayan etkenler konusunda da sadece kendi ülkesi ile sınırlı tedbirler yerine bütün dünyayı bir 'bütün' olarak düşünmeli. Nitekim Sayın Büyükanıt'ın altını çizdiği "500 milyarderin mal varlığı, dünya nüfusunun yarısının mal varlığına eşit" gerçeği ortada durdukça hiçbir gelişmiş ülke, bu gelişmişliğini 'ağız tadıyla' yaşayamayacaktır. Bu gerçek 11 Eylül'den sonra bir miktar anlaşıldı. Çünkü eğer bu gerçek tam anlaşılırsa, gelişmiş ülkeler, değişik bahanelerle gelişmemiş bölgelerin tabii zenginliklerine el koyma alışkanlığını bir kenara bırakıp, buralarda yaşayan insanların da asgari seviyede de olsa medeniyetin nimetlerinden istifade etmesi için samimi gayret göstermesi gerekir. Yine, Orgeneral Büyükanıt'ın, "Terörün önüne bazı sıfatlar eklemek terörizm olgusunun tam anlaşılmasını güçleştiriyor" tespiti de çok önemliydi. Türkiye'nin bu ve benzeri görüşlerinin, sempozyuma katılan yabancı terör uzmanları tarafından da desteklenmesi, terör meselesine, bazı kısa vadeli ülke çıkarları açısından bakılmadığı zaman çözümün daha kolay olacağı anlaşılmaktadır. İngiliz Terör Uzmanı Dr. Andrew Mango'nun dile getirdiği, "Her teröristin bir 'mağduriyeti' vardır ve nihai çözüm için bu mağduriyet mutlaka iyi irdelenmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır" görüşünün de Türkiye'nin bugünlerde yaşamakta olduğu süreç açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum.