"Birlikte Çözüm Üretme" arayışı

A -
A +

"Kürt sorunu" yıllara dayanan bir sorun. "Terör sorunu" 25-30 yıllık mazisi olan daha yeni bir sorun. "Kürt sorunu"nu çözmek için atılan adımlar, terör sorununu bitirmez. "Demokratik açılım" adı altında atılacak adımları bütün gönlümle destekliyorum. AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülkede, o ülkenin tüm vatandaşları en az AB ülkelerinde olduğu kadar hak ve özgürlüklere sahip olmalıdır. Ancak hangi reformu yaparsak yapalım PKK asla kendiliğinden silah bırakmayacaktır. Hem PKK hem de bölücübaşı, her defasında atılan adımları yetersiz bulacaktır. Daha fazlasını isteyecektir. İşin gerçeği, Kürtlerin hakları-hukukları onların çok umurunda değildir. Kendisi affedilip cezaevinden çıkarılmadığı sürece bölücübaşı, PKK'nın dağdan inmesini asla istemez. PKK'nın diğer lider kadroları kendilerini garantiye almadan, kendilerine af çıkarılıp siyaset yolu açılmadan silah bırakmazlar. Bölücübaşını ve ölüm emirleri veren lider kadroya hiçbir siyasi irade af çıkarmayı aklından bile geçirmez. Biz vatandaşlarımızın mutluluğu ve refahı için AB standartlarında ne gerekiyorsa cesaretle yapalım. Ama bilelim ki, ne yaparsak yapalım PKK dağdan kendi özgür iradesi ile inmez. Ancak "Kürt sorunu"nun çözümünde önemli mesafeler alır isek terör örgütüne büyük bir darbe indirmiş oluruz. Terörle mücadelenin ekonomik, sosyal, psikolojik ve diplomatik boyutunu ısrarla sürdürürsek iş sadece teröristle mücadeleye kalır ki, bence bu işin en kolay noktasıdır. Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızın hak ve özgürlükler konusundaki taleplerine karşılık verip bölgenin ekonomik sorunlarını çözersek, terör bitmez ama teröre verilen destek biter, dağa çıkış azalır. Terör örgütü halkın desteğini kaybeder. Halk desteğini kaybeden bir örgüt marjinal hale gelmeye mahkumdur. Doğu ve Güneydoğulu Kürt kökenli vatandaşlarımızın taleplerinin büyük bir bölümü yerine getirilemeyecek, üniter yapımıza zarar verebilecek talepler değil. Geç kalmış da olsak daha fazla gecikmeden bunları karşılamalıyız. Bakan Atalay'ın şu ana kadar 5 siyasi parti, 7 sendika, 20 STK, 23 şehit ailesi derneği ve yüzlerce aydınla görüşerek, "birlikte çözüm üretme" anlayışı bu ortak sorunun çözümü için en doğru yöntemdir. Bu çabalar devam etmelidir. Hükümetin sorunun çözümü için kararlı ve samimi olması yeterlidir. Ayrıca demokratikleşme sorunu, sadece Kürtleri kapsamamalıdır. Eğitim hakkı engellenen başörtülü kızları da, birçok sorun yaşayan Alevi vatandaşlarımızı da kapsamalıdır. Bu ülkenin üniter yapısını bozmayacak, toprağını bölmeyecek ve bayrağını değiştirmeyecek her açılımı cesaretle yapmalıyız. Kimsenin elinde bizimle oynayacak misket bırakmamalıyız. Ancak bu süreç devam ederken siyasi parti liderlerinin seçtiği üslup maalesef sorunlu. Bu sorunlara, bu üslupla yaklaşılırsa bir yere varılamaz. Kimse kimseden daha fazla vatansever, daha fazla milliyetçi değil. Bu sorunu siyasi partiler oy malzemesi yaparlarsa, vebal altında kalırlar. Farklı düşünmek normaldir ama hakaret etmek, suçlamak yanlıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.