Hakan Fidan'dan kim niye rahatsız?

A -
A +

MİT Müsteşarlığı görevine getirildiğinde ilk tepki Hakan Fidan'a İsrail'den gelmişti. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, "Mossad'ın MİT'le paylaştığı bilgilerin İran'a verilebileceği" endişesini dile getirmişti. Bu tepkinin İsrail'den, özellikle de İsrail derin devletinin beyni Barak'tan gelmesi ilginçti. Barak bir yandan batılı istihbarat servislerine bir yandan da CIA'ya ve Amerikalılara, mesajını vermişti. Şimdi aynı istikametteki bir mesaj Amerikan Wall Street Journal Gazetesi tarafından tekrarlandı. Gazete MİT Müsteşarı Fidan hakkında, "ABD ile İsrail Fidan'dan kuşkulanıyor. Fidan onların paylaştığı istihbaratı İran'a fısıldamış" diye şayialar –dedikodular yayıyor.

Ne istiyor Amerikalılar ve İsrailliler Fidan'dan? MİT'i; CIA- Mossad ve Alman istihbaratının kontrolünden çıkardığı için olmasın bu rahatsızlıkların kaynağı? Haberin kaynağı eski ve yeni CIA yetkilileri, Yahudi lobisi böyle çalışır; önce iş birliği teklif eder, sonra kontrolüne alır, daha sonra da yönetir. Bu yönteme razı olmayanları ikaz eder, uymazlarsa itibarsızlaştırmak için kampanyalar başlatır. CIA, MOSSAD ve Batılı İstihbarat örgütleri Hakan Fidan'a nüfuz edememişe benziyorlar. Nerden mi biliyoruz? Çünkü Türkiye hem çözüm sürecini, hem Mısır, hem de Suriye politikalarını bu çevrelerden bağımsız oluşturdu. Türk istihbaratı bunlardan bağımsız hareket etti. Suriye'de, Mısır'da, Kuzey Irak'ta ve terör sorununun çözümünde Amerika'dan, İngiltere ve İsrail'den bağımsız bir politika izlemenin, kendi politikalarını tek başına belirlemenin bir bedeli vardır. Şimdi bu bedeli Hakan Fidan gibi vatansever bir istihbarat şefine ödettirmek istiyorlar. Gazetenin haberine göre Amerika'nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey , "Fidan ABD'nin her dediğini yapacak bir dost değildir" demiş. Tam bir Amerikalı bakışı. ABD'nin her dediğini koşulsuz yaparsan dostsun, yapmazsan düşman. Aslında Amerikalılar ve İsrailliler de farkında olmadan Sn. Fidan'ın ne kadar milli bir kimliğe sahip olduğunu, onu kullanamadıklarını ve onun sadece kendi ülkesinin çıkarlarına göre hareket ettiğini farkında olmadan itiraf ediyorlar.
Genel Kurmay Başkanı camiye giremez mi?
Balyoz kararının açıklandığı gün Orgeneral Necdet Özel resmi bir ziyaret nedeniyle Kosova'daydı. Türkiye'den o coğrafyaya giden resmi-sivil herkes Kosova'da Sinan Paşa Camii'ni, Bosna'da da Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç'in Kovaçi şehitliğindeki mezarını ziyaret ederler. Orgeneral Özel de aynı yerleri ziyaret etmiş, mezarda ve camide her Müslümanın yaptığı gibi dua etmiş. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanının ecdat yadigarı mekanları ziyaret etmesinin ve bu ziyaretlerde kendi dini vecibelerine uygun hareket etmesinin eleştirilmesi anlaşılabilir bir durum değildir. Bu ülkedeki azgın azınlık, elit tabaka generalleri dinsiz-imansız adamlar mı zannediyor? İnsan kaynağının büyük bir bölümünü bu milletten gönüllülük esasına göre temin eden TSK'nın, bu milletin değerlerinden, camisinden, dininden, geleneğinden uzak durması, mesafeli olması çok yanlış bir duruştu. Bu yanlışta ısrara gerek yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.