"Sermayeyi elden çıkarmaktansa..."

A -
A +
Lokman Hakîm hazretleri buyurdu ki: "Yıllarca hata içinde yaşamak, hiç yaşamamak gibidir. Sermayeyi elden çıkarmaktansa, dükkânın kapısını kapamak daha iyidir."

İnsan, ne için yaratıldığını, hangi yoldan gitmesi gerektiğini iyi araştırmalı, ona göre hazırlanmalı, kendisine verilen ömrü boş şeyler için tüketmemelidir. Behâeddîn Buhârî hazretlerine "siz nasıl bir yolda bulunuyorsunuz?" diye sual edilince, cevaben buyurur ki:
"Biz, ârif olanların istifade edebileceği bir yolda bulunuyoruz. Bu yol üç şeyden ibârettir. Bunlar; murâkabe, müşâhede ve muhâsebedir. Murâkabe: Bu yola giren kimsenin, her şeyi bırakıp Allahü teâlâya dönmesidir. Murâkabe ehli pek azdır. Murâkabeyi elde etmenin yolu, nefse muhâlefet etmektir... Müşâhede: Gayb âleminden gelir ve kalb üzerine işlenen bir tecellîdir. Celâlî veya cemâlî olmak üzere ikiye ayrılmıştır... Muhâsebe: Bizim yolumuzda olan kimse, düşünüp araştırır. Kendini hesâba çekip bakar. Geçmiş zamanı gaflet ile mi, huzur ile mi geçti? Eğer huzûr ile geçmişse, o kimsenin vakti değerlendirilmiştir. Allahü teâlâya hamd etsin. Eğer geçen zaman gaflet ile geçmişse, o kimse vaktini zayi etmiştir. Yapacağı iş, geleceği için tedbirli olup, tövbe etmektir... Ârif olanlar, bu üç hususa riâyet ettikleri için pekçok fayda elde ederler. Ârif olmadan istifâde edemezler. Bizler, maksada ulaşmakta vasıtayız. Allahü teâlânın inayeti, yardımı ve bir de rehber olmadan maksada erişmek mümkün olmaz. Şu hâlde bu yolda ilerleyen kimse, kıyâmete kadar yaşasa, kendisine rehber olan zâtın terbiye nîmetinin, lütuf ve himmetinin şükrünü yerine getiremez..."
İbrahim bin Ethem hazretleri, sevdikleriyle sohbet ederken, içlerinden birisi;
-Efendim, siz vakitlerinizi nasıl geçiriyorsunuz, karşılaştığınız iyilik ve kötülüğü nasıl karşılıyorsunuz? diye sual edince,  İbrahim bin Ethem hazretleri cevaben buyurur ki:
-Hayatta maruz kaldığım iyi ve kötü bütün hadiseleri atlarıma binerek karşılarım. Bir nimete kavuşunca, hemen şükür atına biner, onunla karşılarım. Bir musibete maruz kalırsam, hemen sabır atına biner, onunla karşılarım. Bir ibâdete ve tâate muvaffak olursam, hemen ihlâs atına biner, onunla karşılarım. Bir günah işlersem, hemen tövbe atına biner, onunla karşılarım.
Muhammed bin Vâsi hazretlerine;
-Nasılsınız, iyi misiniz? diye suâl edilince, üzüntülü bir şekilde;
-Hayır iyi değilim cevabın vermiş. Soranlar;
-Ama efendim, iyi görünüyorsunuz dediklerinde de;
-Ömrü her gün azalan, ama günahı her gün çoğalan bir kimse nasıl iyi olabilir, karşılığını vermiştir.
Netice olarak Lokman Hakîm hazretlerinin buyurduğu gibi:
"Yıllarca hata içinde yaşamak, hiç yaşamamak gibidir. Sermayeyi elden çıkarmaktansa, dükkânın kapısını kapamak daha iyidir."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.