Adem Özbay, ilk romanı "Saraydaki Mesih/ Günahını Arayan Tövbe" (Nokta Yayınları) ile edebiyat "piyasası"ndaki sessiz ve derinden yürüyüşünü sürdürüyor. Çok tirajlı gazeteler ve dergiler, televizyon kanalları ve radyolar belki bir ucu kendilerine de dokunduğu için kitaptan tek satır bile söz etmezken, yayımlanışının üzerinden henüz bir ayı geçmiş olmasına rağmen roman onlarca baskı yaptı bile... Sabatay Sevi'nin Osmanlı devlet hayatında entrika, aşk, ihanet ve sırlarla dolu hayatının sürükleyici öyküsünü başarılı bir kurguyla kaleme alan Özbay, bin yıllardır Yahudiler tarafından beklenen kurtarıcı olduğunu iddia eden ve ustası Nathan'la bunun pro-pagandasını yapan Sabatay Sevi'nin, Osmanlı sultanı Avcı Mehmed'i hedef almasından sonra, canını kurtarmak için neden dönmeliği seçtiğini, saraydaki günlerini ve saraydaki insanların bu beklenmedik misafirle değişen hayatlarını nefes kesici bir üslup ve derinlikte anlatıyor. Sabatay Sevi'nin gerçek hayat hikayesinden yola çıkılarak kaleme alınan roman, bildiklerimiz ve geçmişin bize sunduklarının, hiç de anlatılanlar gibi olmadığını göstermesi açısından da önem taşıyor. (0 212 513 72 48) *** Henüz ilk romanı ile en çok okunan kitaplar listesine girmeyi başaran genç yazar Adem Özbay'ın, yeni döneme 10 yeni kitapla 'merhaba' diyen İlke Yayıncılık tarafından da bir hikaye kitabı yayımlandı. Kendine has lirik bir tarzı olan Özbay "Acele Bir Hikaye Yazarı Aranıyor" isimli kitapta, mektuplara sarılıyor, derinlere dalıyor ve eskileri kurcalıyor. Bir garip neyzenin dünyasına girmeye çalışıyor. Şair Nurettin Durman'ın editörlüğünde yayımlanan 10 kitaplık listede, 5 hikaye ve 5 şiir kitabı yer alıyor. Usta şair ve yazar Metin Önal Mengüşoğlu'nun "İstanbul Hikayeleri", yeni ve akıcı bir üslupla "öteki" İstanbul'u anlatıyor. Aynı seriden çıkan Jan Devrim'in "Ben, Deccal" isimli kitabı, yazarın daha önce yayımlanan "Kayıp Bahçenin Çocukları"ndan farklı bir okuma zevki sunuyor. Gülçin Durman'ın ilk kitabı "Kent Masalları" ise 12 Eylül öncesinin tuhaf günlerini, 80'li yılların naylon dünyasını, 90'ların yabansı hayatı ve yeni bin yılın karanlık, girift tuzaklarını ele alıyor. Hikaye serisinin son kitabı "Gölgeli Düşler", Mustafa Yıldız'ın ilk eseri. Yıldız, şehrin kırıntılarından yola çıkarak bir arayışı kalemine doluyor. Kalabalıklar ve kalabalıklar içindeki yorgunluklar, yalnızlıklar, ümitler, bekleyişler... *** Birçok yayıncının aksine İlke, şiire de yatırım yapmış. Dizinin editörü Nurettin Durman'ın yedinci kitabı "Güllerin Ardından", ilk şiirden itibaren okuyucuyu müthiş bir atmosferin içine çekiyor ve adeta bir çağlayanın akışı gibi peşinden sürükleyip götürüyor. İkinci şiir kitabı "Düşte Yürüyen Derviş" ile dikkatleri çeken Hicabi Kırlangıç ise şiirlerinin çoğunda aşk, özlem ve mevcut durumdan duyulan rahatsızlık temalarını öne çıkarıyor. "Külçe" ile seride yer alan şiirimizin asi "delikanlısı" Mürsel Sönmez de, dizelere olan inancını ve üretkenliğini coşkun mısralarla yansıtıyor. Şiir serisi içinde yer alan ilk kitaplar ise Sıddık Ertaş (Kuyuya Düşen Harfler) ve Mehmet Bozgan (Sırlar İlahisi)'a ait... İlke Yayıncılık'ı, edebiyat "ilke"sinden, editörü Durman'ı da cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Bu kitapların, kurumaya yüz tutmuş "gerçek edebiyat ırmağı"na gürül gürül akmasını diliyorum. (0 216 341 15 88)