Eğer hak ediyorsa elbette alkışlamalı

A -
A +

Geçen hafta içinde üç mutluluk yaşadım, kendi adıma. Dedim ki, "Bunca kötülüğe, kirlenmeye, hadsizliğe rağmen iyi şeyler de oluyor ülkemde; ne güzel..." İlki, "Mor Taka" dergisi... Son dönem şiirimize, geleneğin imbiğinden süzerek kaleme aldığı güçlü imajlar ve mecazlarla özgün bir ses getiren, edebiyatımızın en kuzeydoğusundaki uçbeyi Yaşar Bedri Özdemir'in 'kaptan'lığında yayımlanan 'Mor Taka', güz sayısı (3. sayı) ile, hiçbir kuruma ve kişiye tenezzül etmeden bir dergi -bütün sıkıntılarına rağmen- nasıl çıkartılır meselesine en güzel örnek. Bütün yükünü tek başına omuzladığı bu kitabî derginin hem yazarlığını, hem şairliğini, hem hamallığını yapan Özdemir, artık 'piyasa malı' olmuş 'üstad'lı, 'abi'li edebiyat dergileri arasında önemli ve kayda değer bir işin üstesinden geliyor. Yeni sayısında "Şiirde iktidar etiği"ni masaya yatıran dergi, bu kapsamlı ve doyurucu bölüm ile birlikte "Trabzon" dosyasını da aynı derinlikteki yazı ve yorumlarla açıyor. Coğrafi olarak taşranın da ötesinde durmasına rağmen, merkezdeki birçok dergiyi cebinden çıkartacak kıratta bir dergi hazırlayıp, yayımladığı için Yaşar Bedri Özdemir'i ayakta alkışlıyorum; edebiyatımızın bu heyecanlı, gayretli, vefalı şairine selamlar gönderiyorum -çamur atmak için açığını kollayan ve kapalı kapılar ardında kıyasıya eleştirenlere de kulağımı tıkıyorum.- *** İkinci alkışım, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can için... Göreve gelir gelmez altyapı, mahalle kavgaları, işsizlik ve kurum içi kargaşayı başarılı bir idarecilik disipliniyle çözen Can, birçok büyükşehir, şehir ve ilçe belediye başkanının gıptayla takip ettiği bir gayretle kültür, sanat ve edebiyata hizmetini sürdürüyor. "Başkan, senin başka işin yok mu?" diye soranlara, "Evet, benim başka işim var. Benim en önemli işim ilçe sınırları içindeki vatandaşlarımı daha mutlu kılmak, onların ayağına hizmet götürmek ve onlara her alanda olduğu gibi kültürel manada da sınıf atlatmak" diye cevap veren Can, kültür ve sanat deyince üçüncü sınıf şarkıcılara kasasının kapısını açmak yerine halka mal olmuş sanatçılara imkan tanıyor ve enerjisini, parasını özellikle gençlerin yetişmesi için kurduğu mekanlara harcıyor. Bilgi evleri, her güne bir kültür faaliyeti, Çanakkale çizgi filmi, şiir, hikaye ve resim yarışması, kitap yayını gibi dikkat çekici faaliyetlere büyük destek veren Başkan Hasan Can, önceki dönemlerde yapılmış olan kütüphane ve araştırma merkezi sayısını da ikiye katlayarak bu konudaki alkışı neden hak ettiğini ispatlıyor. İstanbul'un en fazla göç alan ve geri kalmışlık seviyesi en yüksek ilçelerinden biri olan Ümraniye, "Cahit Zarifoğlu Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi", "Mustafa Kemal Bilgi Merkezi", "Cemil Meriç Kütüphanesi", "75. Yıl Cumhuriyet Kütüphanesi", "Hoca Ahmet Yesevi Bilgi Merkezi" ve "Necip Fazıl Bilgi Merkezi" ile bağlı bulunduğu büyük şehrin de gururu olmayı başarıyor. Başkan Can'ı, üstün gayreti ve kültür-sanata verdiği destekten dolayı yürekten alkışlıyorum. *** Üçüncü alkışım ise, "Tarihe Sağlam Bir Çatı" kampanyasına öncülük ederek, tinerciler, otopark mafyası ve müteahhitlerin vicdanına bırakılmış Zeyrek'teki muhteşem tarihi evlere dikkat çeken Siemens'e... Her gün yanından geçerken gözlerimin içine bakan pencerelerinden utandığım tarihi İstanbul evleri içinde en acınası durumda olanlar, hiç şüphesiz Zeyrek'te bulunanlar. Bölgenin taşıdığı ekonomik değer sebebiyle ortadan kaldırılmak istenen asırlık evler, UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde olmasına rağmen korunmuyordu veya korunamıyordu. Yaşadığı bu tehlikeli gidiş yüzünden UNESCO tarafından listeden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya gelen evlerin korunması için Ulusal Ahşap Birliği, UNESCO, Kültür ve Turizm bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Fatih Belediyesi "Tarihe Sağlam Bir Çatı" kampanyasını başlatmıştı. Siemens Ev Aletleri de, dikkat çekici bir duyarlılık göstererek, bugüne kadar kimsenin el atmadığı yaşayan sivil mimarinin zarif örneği evlere sahip çıkarak, Zeyrek, Fazilet Sokak, 14 numaralı evin restorasyonuna destek verdi. İktidar ve imkan sahiplerinin, çevrelerinden başlamak üzere kaybettikleri veya kaybetmek üzere oldukları tarihe yeniden bakmaları gerekiyor. Bu bakışın ne anlama geldiğini, dünyanın tarihi şehirleri içinde İstanbul'un önemini idrak eden ve verdiği destekle bir kıvılcım başlatan Siemens yetkilileri çok iyi biliyor ve sırf bu yüzden ayakta alkışlanmayı hak ediyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.