Selçuk Küpçük, kuşlarını uçurdu

A -
A +

* yenilgi kalbin hilesidir/ aşk ömrün transı/ sazendelere malum olur/ meşk ederler/ şerholur acuzelerin şarkısı... Selçuk Küpçük Yenilgi yenilgi çoğalan bir aşkın çocuğu olmak, 'rağmen yaşamak' sanatını artık anlamı kalmamış bir hayata elbise olarak giydirmek ve hissederek direnmek... Ancak ve ancak derdi olan insan için bir anlam taşır... Samuel Beckett'in, "Hep denedin, hep yenildin, olsun yine dene, yine yenil, daha iyi yenil" sözünü bir hayat görüşü olarak, bir ana 'izlek' olarak alıp baş tacı etmek korkulu yüreklerin işi değildir; hele, dünyanın aldatıcı renklerine ram olmuşların işi hiç değil... "yenilgi kalbin hilesidir" diyerek ve daha baştan hayata bir-sıfır mağlup başlayan Selçuk Küpçük, bir ozan aslında; sıkı bir müzik adamı, eleştirmen... Onu, aynı işi yapıp-edenlerden farklı kılan ne hüznü, ne içinde taşıdığı hüzün topunun sözcüsü olması, ne yazdığı şiirler, ne de bestelediği şarkılar... Küpçük'ün farklılığı, kıtlığında mumla aradığımız 'adam'lardan biri olması; ve samimi ve sahih ve gerçekçi olması... *** Besteleri Selda Bağcan ve Hasan Sağındık gibi sanatçılar tarafından seslendirilen Selçuk Küpçük, Çınar Müzik etiketi ile çıkan yeni albümü "Artık Kuşlarını Uçur" (Adem Turan'ın şiiri) ile, farkındalığını bir kere daha ispat etti ve popülizmin kokuşmuş cenderesine düşmeden, eli-yüzü düzgün, arşivlik bir eser ortaya çıkardı. "Tebessüm Provaları" (1996) ve "Kurutulmuş Gül Mevsimi" (1998) isimli ilk iki albümünde olduğu gibi bu albümünde de bütün besteleri kendisi yaptı ve Türk şiirinin zirve isimlerinin şiirlerini notalara kardeş etti. Albümünün aranjörlüğünde ise müzik dünyasının önemli isimlerinden Gündoğar'ın imzası bulunuyor. Modern Türk şiirinin günümüz örneklerini besteleyen Küpçük, Alaeddin Özdenören, İlhami Atmaca, Mustafa Özçelik, Cahit Zarifoğlu, Müştehir Karakaya, Ali Akbaş, Mustafa İslamoğlu gibi şairlerin mısralarını albümlerinde özgün bestelere kavuşturdu. "Artık Kuşlarını Uçur" albümünde de Osman Sarı, Adem Turan, Abdurrahim Karakoç, Erzurumlu Emrah, Ruhsatî, Nurullah Genç, Osman Yüksel Serdengeçti ve ben fakîrin "Sende Kaldı" isimli şiirini ezgiye dönüştürdü. *** Sanatı yere düşürmeden, süründürmeden, "ben yaptım oldu" demeden, namusunu kirletmeden ve dahası yarına bırakmak kaygısı taşıyarak yüceltmeye, yükseltmeye çalışanları ayakta alkışlamak gerekiyor. Dört bir yanımızı kuşatmış olan çiğ, yoz, bayağı edebiyat ve sanat verimlerine baktığımızda Selçuk Küpçük ve onun gibi 'seçkinci' davrananların işi oldukça zor gibi görünse de, zaman eleği, doğru ve nitelikli olanı tutacak süzgeçlerinin üzerinde. Kütüphanelere girdikten on yıllar, hatta yüz yıllar sonra yeniden okunan kitaplar; sadece arşivlere girmekle kalmayıp sürekli hafızada duran ve 'duygusal' bir ihtiyacı karşılayan sanat eserleri, işte böyle bir düşüncenin ürünü olarak karşımızda. İşte, Selçuk Küpçük'ün yüreğini ortaya koyarak meydana getirdiği albümü de bu niteliklerin tamamını taşıyan bir çalışmanın hasadı... Tuzağa düşmemek ve kendimize saygı duymak adına, kalitenin izini sürmek zorundayız; aksi halde, bir gayya kuyusuna dönüşmüş ve artık fokurdamaya başlamış olan dış dünyanın renkli aldatıcılığı bizden geriye hiçbir şey bırakmayacak biçimde her gün, her saat, her dakika üzerimize daha da abanmayı sürdürecek. *** Unutmadan, sevgili Küpçük'ün 1971 doğumlu olduğunu; Gazi Üniversitesi'nde Psikolojik Danışma ve Rehberlik öğrenimi gördüğünü; KavramKarmaşa, MerdivenŞiir, KitapHaber, Sonsuzluk ve Birgün, Dergah, Hece gibi günümüz şiir ve edebiyatını temsil eden dergilerinde şiir ve yazılarının yayımlandığını; Şule Yayınları'nın Merdiven Kitapları dizisinden "Kirletilmiş Ölümler Kitabı" adlı bir de şiir kitabı bulunduğunu hatırlatmak isterim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.