Toprak çok üzgün

A -
A +

Sizlere bazı isimler sıralayacağım... Hafızanızı biraz yoklamanızı isteyeceğim. Acaba kaç tanesini televizyon programlarında seyrettiniz veya gazete sayfalarında hangilerinin boy boy fotoğraflarını gördünüz? Savaş Harmankaya, Oğuz Tanındı, Ahmet Boratav, Mihriban Özbaşaran, Burçin Erdoğu, Aksel Tibet, Gül Pulhan, İrfan Sayar, Aslan Gençer, İnci Delemen, Nalan Fırat, Selma Bulgurlu, Sedef Çokay, Ayşe Orhun, Bike Yazıcıoğlu, Mete Aksan, Aşkım Özdizbay, Zeynep Türkay, Günay Koçhan, Enis Tartan, Bekir Köşker, Nüzhet Dalfes, Oktay Alper. Hiçbirini tanımadınız değil mi? Başarılı çalışma Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri Projesi (TAY) isimli bir oluşumu da pek çoğunuz duymamıştır... Tam sekiz yıldır, birçok gönüllü insanın katılımıyla oluşan bu birliktelik, yurtdışındaki başarıları ile de bir yıldız gibi parlıyor. TAY Projesi, saygın uluslararası kurumlar tarafından izlenip, destekleniyor. Proje, 1997 yılında "Henry Ford Avrupa Çevre Koruma Ödülleri Türkiye Birinciliği"ni de kazandı. TAY Projesi, Türkiye'nin erkolojik envanterini oluşturmaya çalışıyor. Amaçları, öncelikle bilinen yerleşmelerin ayrıntılı bir dökümünü oluşturmak, ardından da bilinmeyenleri ortaya çıkarmak... 1996 yılından bu yana elde ettikleri verileri Türkçe ve İngilizce olarak yayımlayan TAY ekibi, geçen yıl yaptıkları Keşif Gezisi (TAYEx) sonuçlarını da bir kitapçıkla açıkladı. Değişim tahribatı Araştırma kapsamında, Marmara ve Ege bölgelerindeki arkeolojik yerleşim yerlerinin ele alındığı Keşif Gezisi (TAYEx) sonucunda hazırlanan "Türkiye Arkeolojik Tahribat Raporu 2000" isimli kitapçıkta, ilk Tunç Çağı sonuna kadarki döneme ait yerleşim yerlerinin ele alındığı görülüyor. Rapor, taranan 356 arkeolojik yerleşme yerinin 299'unda yoğun tahribat olduğunu gözler önüne serdi. TAYEx, 1800'lerden bugüne kadar tesbit edilmiş bütün arkeolojik yerleşmelerin, Türkiye'deki coğrafi bölge ayrımı dikkate alınarak sistemli biçimde taranmasına yönelik olarak planlanmış. 4 yıl sürecek çalışmada, Paleolitik Çağ'dan İlk Tunç Çağı'nın sonuna kadarki süreçte (Yaklaşık 400 bin yıl öncesinden günümüzden 4 bin yıl önceye kadar) yer alan yerleşmelerin taranması hedefleniyor. Görsel belgeler Kültür mirasımızın önemli bir bölümünü oluşturan arkeolojik yerleşme ve buluntu yerlerinin, hızlı ekonomik gelişme, erozyon veya deprem gibi doğa güçleri ile tahrip olduğuna işaret edilen raporda, tahrip edilen yerlerin neler olduğunun tesbit bile edilemediği açıklanıyor. Raporda tahribatla ilgisi görsel materyallerde, Türkiye'nin şu an için bilinen en eski yerleşmesi olan 400 bin yıllık Yarımburgaz Mağarası'ndaki harabelik gözler önüne seriliyor. Bir diğer ilgi çekici tahribat da Edirne'deki Çardakaltı'nda. Edirne'de çöp toplama istasyonu olarak kullanılan alanın altı, 5 bin yıllık bir ilk Tunç Çağı höyüğü. İnegöl Cumatepe'de yer alan 5 bin yıllık İlk Tunç Çağı höyüğünün bulunduğu alanın üzerinde ise apartmanlar ve çöplük görüntüsü göze çarpıyor. Raporun bütün detaylarını buraya alabilmek mümkün değil ancak isteyenler, rapor ve görsel materyallere www.tayproject.org internet adresinden ulaşabilirler. Savaşın garip çocukları Savaş... Savaş... Savaş... İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne çeşitli yoğunlukta yapılmış onbinlerce savaş var yeryüzünde. Hepsi bir ideal etrafında, bir hak arama anlamında anlaşılabilecek savaşlar... Delikanlıların, yaşlıların, kadınların ve çocukların... En çok da çocukların diyet ödediği savaşlar... Ne zaman başlayacağı belli olmayan ve ne zaman biteceği de... Savaşlar iyi değil elbette... Şık değil... İstenilir bir şey değil ama oluyor işte... Mürselin Tan, savaşı iliklerine kadar yaşamış bir gazeteci. Ortadoğu'dan Balkanlar'a kadar birçok savaşın içinde olan ve fotoğraf makinesiyle savaşı ve savaş çocuklarını belgeleyen Tan'ın bu fotoğraflar arasından seçtiği çalışmaları Taksim'deki Atatürk Kitaplığı'nda sergileniyor. Çevremizdeki coğrafyalarda yaşanan savaşların çocukları nasıl etkilediği, onları nasıl geleceğe ümitsiz çıkardıkları ve trajedilerini gözler önüne seren bu fotoğraflar, savaşların acımasızlığını da belgelemesi bakımından önemli. 15 yıllık kareler Fotoğraf sanatçısı Mürselin Tan, profesyonel foto muhabirliğine 1985 yılında Günaydın-Tan-Ulus gazetelerinde başladı. 1990 yılında Güneş gazetesine geçen Tan, daha sonra Tercüman, Yeni Şafak ve Türkiye gazetelerinde çalıştı. 1995 yılında Bosna Hersek'teki talihsiz savaşta başkent Saraybosna'da yaşanan "Pazar Katliamı" olarak tarihe geçen bombalama olayının fotoğraflarını çeken Mürselin Tan, dünyanın en iyi fotoğraf ajanslarından Sipa Press ve NTV için çalıştı. Sanatçının üçüncü sergisi, 15 yıllık meslek hayatının en önemli karelerini yansıtması bakımından da dikkat çekici... Tahribatın dökümü Keşif Gezisi TAYEx raporuna göre, Marmara Bölgesi'nde 40 gün süren çalışma sonucunda araştırılan 176 yerleşmeden 160'ında görülen tahribatın 102'si tarım, 16'sı yapılaşma, 9'u definecilik ve kaçak kazı, 6'sı yol, 3'ü doğal, 3'ü maden ve ocak, 21'i de diğer sebeplerle meydana geldi. Bu tahribatlar, 825'i dijital olmak üzere toplam 2 bin 49 fotoğraf ve 21 saatlik film ile belgelendi. Ege Bölgesi'nde ise 35 gün süren keşif gezisinde, araştırılan 180 yerleşimden 139'unda tespit edilen tahribatın 71'i tarım, 29'u yapılaşma, 23'ü definecilik ve kaçak kazı, 8'i yol, 2'si doğal, 1'i maden ve ocak, 5'i de diğer sebeplerle gerçekleşti. Bu bölgede de 970'i dijital toplam 2 bin 55 adet fotoğraf ile 22 saatlik film çekildi. Marmara Bölgesi'nin Trakya bölümünde tarım faaliyetlerinin yol açtığı yoğun tahribat izlenirken, karayolları ve tali yolların yerleşmeler üzerinden geçmesiyle meydana gelen tahribatın da yoğun olduğu dikkat çekiyor. Ege'de ise, İzmir, Manisa, Aydın ve Muğla gibi büyük illerin yer aldığı kıyı kesiminde tahribatın ana sebebi, yüzde 70'e yakın oranla tarım faaliyetlerinin oluşturduğu, sanıldığının aksine kaçak kazıların ikinci sırada olduğu ve güneye inildikçe yapılaşmanın meydana getirdiği tahribatın yoğunluğunun da arttığı gözleniyor. Bu arada TAYEx, haziran-temmuz aylarında Akdeniz, eylül-ekim aylarında da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni tarayacak. TAYEx, 2002 yılında İç Anadolu ve Karadeniz, 2003'te de Doğu Anadolu bölgelerinde çalışmalarını sürdürecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.