Uzak, ne kadar?..

A -
A +

Uzaklık neyi anlatır size? Bana neyi anlatır, uzaklık?.. Ya da uzak, ne kadar uzak... Merkezden ayrı kalmaktır uzaklık, sevgiliden ayrı kalmak; eşten-dosttan, anadan-babadan, olunması gereken her yerden ve her şeyden... Gidilmesi çok süren, arada çok zaman bulunan diye açıklıyor sözlük, uzaklığı... Ama uzaklık, ne sözlüklerin anlattığı bir gurbet, ne de mekandan ıraklık bana göre... Uzaklık, ruhun ruhtan uzaklaşması (gibi) ama bu ıraklaşmanın bir vuslata/ kavuşmaya dönüşmesi... *** "Gidiyorum", dedim bir şiirimde, hemen sonraki dize sordu; "nereye?..." "Gitmenin nereyesi olur mu?" diye cevapladım... İşte uzak ya da uzaklık "nereyesi" belli olmayan bir gidiş/ dönüş yani bir anafor... *** Ordu/ Ünye'de şair İrfan Yıldız'ın editörlüğünde çıkan "Uzak" şiir antolojisiyle ilk tanıştığımda -ki sanıyorum beş yıl önce filândı- bütün bu soruları yeniden sordum kendime... Dedim ki, "Uzak, ne kadar uzak?" Aradan geçen beş yıl içinde, kesintilerle de olsa, "Uzak"ın dergileşme sürecini heyecanla takip ettim. Komplekslerini çoktan aşmış -belki de hiç olmamış-, kendi dilini bulmuş, "o"cu, "bu"cu, "şu"cu gibi şablonlardan kendini kurtarmış bir "yeryüzü şiir dergisi"ne doğru yürüyen Uzak, sanki çıkış hikmetini de özetleyen Mevlâna Hazretlerinin "Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım" lafzına kenetlenmiş durumda ve yürüyüşünü (inadına) sürdürüyor. Uzak'ı kendine uzak hissedenlerin içini rahatlatıyor derginin kaptanı ve ilk günden bu yana "Uzak, size mektupla gelir; karşılığında hiçbir şey istemez!" yürekliliğini de gösteriyor. *** Yazı-çizi işiyle uğraşan sevgili okuyucularım bana sitemle karışık soracaklar: "Madem böyle bir güldeste/dergi vardı da neden bugüne kadar bizimle buluşmasına vesile olmadın?" Haklılar... Şimdi, gönül rahatlığıyla diyorum ki; "Uzak, size sadece bir mektup kadar yakın, hem de bedava!.." Tek derdi Türk şiirine hizmet olan ve yeni kalemlerle birlikte ustalarını sayfalarında buluşturan bu sevimli ve önemli dergi, "Yüreğinin gücü olan" herkes için çıkıyor adeta... Çünkü, "Biz kimseye kin tutmayız" şiarınca açıyor sayfalarını edebiyat vadisine kendini atanlara... *** Elimdeki "yıl 5" ibareli "Acı sözcükler" özel sayısının (54-62 yüreklileri, çocuk edebiyatının usta ismi Gökhan Akçiçek ile edebiyatımıza kendine has lirik bir damar bulmaya çalışan Murat Karacan... Akçiçek ve Karacan, aynı zamanda bu sayının "Uzak Konuk"ları... "Arefe günü vitrinleri/ Seyre dalan çocuk/ Sergilenen giysileri/ Kendi üstünde sanır/ Göz göze gelince/ Alçıdan yaşıtıyla/ İçinden geçenlerden utanır" (Vitrin çocuklarının şiiri) diyen Gökhan Akçiçek'in hemen karşısında; "Bak/ Değişmedim yine/ Önündeyim pencerenin/ Gülümseyen yüz satın aldım eskiciden/ Bir de sallanan el" (Ardı sıra penceremin) diyen Murat Karacan'ın yanı sıra İrfan Yıldız, Kaya Demiral, Adnan Özer, Şinasi Tepe, Bayram İnce, Aslan Bayır, Berk Şimşek, Cemile Düzgün vb. onlarca imza selamlıyor Uzak okurlarını... *** Durup yeniden bakıyorum; doğduğum coğrafyaya, yani Karadeniz bölgesine, hangi dergileri armağan ediyor edebiyat sevdalılarına diye... İşte listesi: Trabzon'da "Ada" ve "Mor Taka", Gümüşhane'de "Harşit", Samsun'da "Ada" ve "Yolcu", Fatsa'da "Kertenkele", Tokat'ta "Tasfiye" ve Ünye'de "Uzak"... Aslında bu dergilerin hepsi size çok yakın ve elinizi uzatmanızı bekliyor... Öyleyse, "Uzak"ta durma(ma)ya ne dersiniz? ... (Uzak, Kaledere Mah. Niksar Cad. No. 4/4, 52300, Ünye, Ordu)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.