GÖZLÜĞÜNÜZÜ DEĞİŞTİRİN! Sizlere sadece mevcut işinizin gözlüğünden bakmak yerine, daha geniş bir perspektifle bakmanızı öneririm... Değerli okurlar, bu hafta size, geçtiğimiz hafta sonu piyasaya çıkmış olan yeni kitabımdan ve daha güzel para kazanmak için bu kitabı nasıl kullanabileceğinizden söz edeceğim. Eğer bu sayfayı izleyen biriyseniz, hep şu savları öne sürdüğümü bilirsiniz: * Gerek Türkiye'de ve gerekse dünyada rekabetin zemini hızla yer değiştirmektedir, * Bu nedenle de geleneksel iş kurma ve iş yönetme modelleriyle başarılı olmak artık pek çok sektör için mümkün değildir, * Ayrıca dünyada adına temiz teknolojiler denilen yepyeni innovasyon sektörleri hızla ortaya çıkmakta, eski teknolojilere dayanan sektörleri kârsız hale getirmektedir, * Bugün pek çok sektörde ürün ve hizmetler giderek birbirine benzemeye başlamış, yani 'emtialaşma' adını verdiğimiz aynılaşma olgusu pek çok sektörü sarmıştır. TEK ŞANSINIZ; FARKLILAŞMA * Müşteriler ürün veya hizmetleri aynı görürlerse gidip en ucuzunu alırlar. Bunun sonucunda da fiyatlar düşer, vadeler uzar, kârlar neredeyse yok olur. * Bu durumdan çıkmanın tek bir yolu vardır: Farklılaşma. * Farklılaşma, ama nasıl? * Bu kârsızlık ve emtialaşma sıkıntısından kurtulmak isteyen küçük firmalar olsun, yeni kurulacaklar olsun ya da bugünün dev şirketleri olsun, artık çok değişik bir farklılaşma stratejisi izlemek zorundadır. * Bu farklılaşma stratejisinin temelinde 'iş modellerini' yeni baştan şekillendirmeleri yani tasarlamaları gerekliliği yatar. * İş modeli konusu bizim iş dünyamız için çok yeni ve bilinmeyen bir konudur. * Ama yeni iş modeli tasarlamayı bilmeyen hiçbir şirket, büyüklüğü ne olursa olsun, yarının dünyasında başarı şansının her geçen gün elinden kaydığını görür. * İşte yeni kitabım, yeni iş kurmayı planlayan tek kişilik bir girişimciden küçük şirketlere, orta büyüklükteki şirketlerin patronlarından dev şirketlerin tepe yöneticilerine kadar çok geniş bir kitleye "yeni iş modeli nasıl tasarlanır" ve böylelikle rekabetten nasıl farklılaşılır sorularının yanıtlarını veriyor. ŞİRKETLER NASIL BÜYÜYEBİLİR? Bu çok önemli sorunun yanıtını çok net ve çok anlaşılır bir şekilde vermeye çalıştım. Bir kez herhangi bir yeni iş modeli tasarlamak için gördüğünüz altı kutulu şemayı karşınıza koymalı ve birden altıya kadar tüm kutuların içini, kitapta sorulan sorular çerçevesinde doldurmalısınız. Eğer bu çalışmayı ciddi bir şekilde yaparsanız, sizi rekabetten farklılaştıracak olan bir dizi yeni iş modeli fırsatı yakalayabilirsiniz. Yeni şirket kurmayı düşünen bir girişimci elinde bir 'iş modeli' olmadan işe girerse, başarısız olma olasılığı çok yüksek olur. Mevcut şirketler mevcut iş modellerinin zamanının dolup dolmadığını sıkça sorgulamazlarsa, eski başarılarını yakalamaları imkansız olur. O nedenle kitap, farklılaşmak suretiyle başarıyı arayan herkes için yazılmış bir 'rehber'. Benzeri de hiçbir yerde yok. İşini farklılaşmak suretiyle kârlı bir biçimde büyütmek isteyen bir şirketin karşısında 3 seçenek var: 1- Mevcut (Kor) İşinde büyümek, 2- Komşu Alanlarda büyümek, 3- Beyaz Alanlarda büyümek. Bunları yukarıdaki tabloda sizlerle daha önce paylaşmıştım. Şirket stratejilerinizi yaparken 3 alanın üçünü de birden değerlendirmek zorundasınız. Siz şu anda muhtemelen asıl parayı mevcut, yani 'kor' işinizden kazanıyorsunuz. Ama rekabet baskısı bu alanda en fazla. Elbette kor işinizi kimseye bırakamamalısınız. O nedenle "bu alanda nasıl farklılaşırım" sorusunu mutlaka sormalısınız. Ben bu soruyu, "Mor İneğin Akıllısı" isimli kitabımda detaylarıyla ele almış, cevaplamıştım. KOTON FİRMASI PLAJA ATLADI Sizin büyüme ve kârlılık fırsatları, 'komşu alan' dediğimiz ve şu anda yapmadığınız ama mevcut bilgi birikiminizle rahatlıkla yapabileceğiniz farklı işleri de içerebilir. Mesela Koton şirketi, daha önce yapmadığı çanta, güneş gözlüğü, ayakkabı ve plaj giysisi işine giriyor. Bunların hepsi komşu alanlar. Büyümeyi düşünen bir firma komşu alan stratejilerini mutlaka değerlendirmeli. Bunu yaparken de marka uzmanlarının "Aman ha konumlanmanızı bozarsınız" gibisinden uyarılarına kulak tıkamalısınız. Bu konuyu da "Mor İnek Nasıl Büyüsün" isimli kitabımda ele almıştım. Bu yeni kitabımda da komşu alan büyüme stratejileri üzerinde ayrıntılı olarak durdum; zira sizlere sadece mevcut işinizin gözlüğünden bakmak yerine, iş hayatınıza daha geniş bir perspektifle bakmanızı arzuladım. KORKMAYIN SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPMAZ! Yeni iş modeli nasıl tasarlanır? İçinde yaşadığımız dönem, pek çok sektörde artık yeni iş modelleri tasarlamak suretiyle gerçek farklılaşmanın elde edilebileceğini gösteriyor. Yani artık gerçek anlamda manalı kârlar ve büyüme fırsatları, kimsenin göremediği Beyaz Alanları görüp, buralar için yepyeni iş modelleri tasarlamakta yatıyor. Beyaz Alan, daha önce hiçbir rakibin keşfedemediği müşteri ihtiyaç alanları anlamına geliyor. İşte eğer bu alanları keşfedebilirseniz, o zaman sürüden ayrılma şansınız doğuyor. Ama bir farkla: Beyaz Alan fırsatları yeni ve çarpıcı bir iş fikri bulmakla ilgili bir şey olsa bile, yeni iş modeli tasarlamak bundan çok daha ciddi bir mesele. Yani yeni iş modeli tasarlamak sadece 'innovatif' fikirler geliştirmekle ilgili bir şey değil. Bayağı ciddi planlama isteyen harbi bir iş. Uğraştırıcı da. Ama mecbursunuz, zira başka çare kalmadı. KİTAP TAM BİR BEYİN FIRTINASI İşte yeni kitabımda bu 'innovatif' fikrin nasıl bir 'business' haline dönüştürülebileceğinin adım adım metodolojisini veriyorum. Gerçekten adım adım. Adını İş Modeli Geliştirme Şablonu (İMGŞ) koyduğum şu altı kutulu şemada bu metodolojiyi görüyorsunuz. 1- İlk iş olarak, sizin iyi bir iş fikri bulmadan önce hedef müşterilerinizin kimler olduğunu belirliyorsunuz. Bu şemadaki 1 No'lu kutunun amacı. Bu kutuyu grupla tartışarak ya da tek başınıza düşünerek dolduruyorsunuz. Kitapta bu konuda, yani "Hedef müşteriler nasıl belirlenir?" konusunda size yardımcı olacak bir yöntem ve ilave enstrümanlar bulacaksınız. 2- İş modeli tasarlarken yapmanız gereken en önemli ikinci şey, seçtiğiniz hedef müşteri kitleleri için yepyeni Müşteri Değer Önerileri (MDÖ) geliştirmeniz. İşte farklılaşma esas bu noktada ortaya çıkıyor. Kitap size bu konuda çok ciddi anlamda yol gösteriyor ve yeni MDÖ'ler geliştirebilmeniz için bir metot sunuyor. Bu, bugüne kadar hiç karşınıza çıkmamış olan bir 'yenilikçi ve farklı' iş fikri geliştirme metodolojisi. Öyle "Hadi arama konferansı yapalım" tarzından etekteki taşları dökme amaçlı değil. Sıkı sıkıya takip edilmesi gereken bir beyin fırtınası metodolojisi var. 3- Müşterileri belirlediniz ve sizi farklılaştıracak olan Beyaz Alan fırsatlarını, yani yeni Müşteri Değer Önerilerini buldunuz. İşte burası, bugüne dek, o da eğer buna benzer bir çalışma yapmışsanız, toplantınızın bittiği nokta oluyor. Çünkü abicim, güzel fikir geliştirmek iş başarısı için yetmiyor. Esas mesele güzel fikri çok daha güzel bir şekilde hayata geçirmektir. Bunun için de bir dizi daha şeye ihtiyacınız var. Bunların en başında "gelir ve kâr modeli" geliyor. En baştan güzel tanımlanmış bir gelir ve kâr modeliniz yoksa işiniz zor. Ama diyeceksiniz ki biz "gelir ve kâr modeli" lafını daha yeni duyuyoruz. Dedim ya, bu kitap zaten daha önce hiç duymadığınız ama çok işinize yarayacak bir sürü şey içeriyor. Hele bu "gelir ve kâr modeli" kavramı sizi çok etkileyecek. OFİS SİPARİŞİ VEREBİLİRSİNİZ 4- Gelir ve kâr modelinizi de çıkarttınız diyelim. Şimdi iş modelini inşa etmeye sıra geldi. Bunun için de daha en başta size gerekecek olan yeni 'kaynakları' belirlemelisiniz. İMGŞ'nin 4. kutusu da işte bu 'kaynaklar' kutusu. Bu yeni MDÖ'yü hayata geçirmek için bilgi-işlem, sermaye, teknoloji, bina, insan kaynağı vs. neye ihtiyacınız olacağını iyi belirlemeniz ve bunun planlamasını yapmanız. 5- Buna ek olarak bir de şirketinizin yepyeni "yetkinlikler" geliştirmesi gerekecek. Eğer süpermarketten BİM iş modeline geçeceksen, o zaman BİM tarzı iskontolu iş modelinin çok farklı beceriler ve yetkinlikler gerektirecek olduğunu bilmen lazım. Bu işe gireceksen de bu yetkinlikleri edinmen şart. İş modeli tasarlamak demek, daha en baştan bu yeni yetkinlik ve beceri ihtiyaçlarını da belirlemek demek. 6- Müşteri değer önerisini, müşterilerin yaşadığı önemli bir sıkıntıyı veya görülmesini istediği bir 'iş'i daha etkin, daha güvenli, daha kullanışlı ve daha makul bir fiyatla karşılayan ürün ve hizmetler bütünü (sunumlar) olarak tanımlıyorum. Bu makul fiyat konusu çok önemli zira artık herkes fiyata duyarlı. Bunu sağlamak için maliyet indirme metodolojilerine ihtiyacınız var. İşte şablonun 6 numaralı kutusu size radikal anlamda maliyetleri nasıl indirebileceğinizi anlatıyor. Bu 6 kutuyu doldurduktan sonra iş doğru liderlik ve akıllı bir icraat planına kalıyor. Bunun da 'proje yönetimi' mantığıyla yapılması gerekiyor. Kitap web destekli Kitapta bugüne dek hiçbir yerde görmediğiniz bir şey yaptım, anlattığım metodolojiyi kendi başınıza, yani bir danışmana gerek kalmadan uygulayabilmek için bir 'metodoloji uygulama planı' verdim. Bu, üç veya dört gün süreli olarak gündemini saat saat anlattığım bir çalışma planı. Bu plana göre 6 kutuyu doldurmak için çalışma yapacaksınız. Ama kutuları doldurmanın belli bir sistematiği var. Bunun için de bazı tablolara, şablonlara ihtiyacınız olacak. İşte onların hepsini www.armankirim.com isimli sitemden indirebileceksiniz. Yani anlayacağınız akıllı ve niyetli bir işletmenin işini büyütmesi ve geliştirmesi için isteyeceği hemen her düşünce ve uygulama modeli var. Benden akıl istediniz, verdim. Şimdi sıra sizde: Akıllı bir şekilde bu metodolojiyi kullanıp işinizi güzel bir şekilde geliştirmeniz. Hepinize kolay gelsin. Kitabın adı nereden geliyor? * Bizim gazetenin okur mektuplarından. Çarşamba günleri yayınlanan bu sayfaya en çok şöyle geri dönüşler geliyor. "Hocam, işletmem artık ileri gidemiyor... Sizce ne yapmalıyım? Lütfen bana bir akıl verin." Ya da, "Hocam, şirketimiz üç nesildir devam ediyor ama artık çok sıkıştık... Ne yapmalıyız? Lütfen bize bir akıl verin." Bu ve benzeri samimi mektupları o kadar çok alıyorum ki, artık hayatımda olağan bir yer elde ettiler. Kitabımın ismi de işte yaşadığım bu deneyim sonucunda ortaya çıktı. O zaman buyurun hepinize, benden beklediğiniz akıl! BİR ŞEYİ UNUTMAYIN! Şirketinizin farklılaşma stratejilerini sürekli kılmak için; "personel zamanınız"ın en az yüzde 10'unu bu tür stratejik beyin fırtınalarına ayırmalısınız...