"BÜYÜMENİN" MOTORU KÜÇÜK İŞLETMELER

A -
A +
Küçük işletmeler dünyanın her yerinde istihdam ve teknolojik ilerlemede önemli rol oynuyor... Ülkemiz imalat sanayi istihdamında ise KOBİ adını verdiğimiz şirketler yüzde 60'lık dilime sahip... İlerleyen dönemde bu şirketler ekonomimizin istihdam, innovasyon ve ekonomik büyüme motoru olacak... Sadece Türkiye'de değil, dünyanın belli başlı pek çok ekonomisinde (ABD dâhil) küçük işletmeler istihdam ve teknolojik ilerlemede öncü bir rol oynuyor. Örneğin bizde imalat sanayinde istihdamın yüzde 60'tan fazlasını KOBİ adını verdiğimiz bu tür küçük ve orta boy işletmeler oluşturuyor. Girişimciler tarafından kurulan bu tür şirketler önümüzdeki dönemde de ülkemiz ekonomisinin istihdam, innovasyon (yenilikçilik) ve ekonomik büyüme motoru olma özelliği gösterecekler. Girişimcilik ülkemizin bundan sonraki dönemdeki kalkınmasında en önemli itici gücü oluşturacak. Oluşturmak zorunda. Zira bir yandan ülkemizde artık dev boyutlu sanayi yatırımları yapılmazken, diğer yandansa büyük işletmelerin bünyelerinde taşıdıkları muhtemel atalet, onların dünyadaki değişimlere ayak uydurmasını zorlaştırıyor. Uzun lafın kısası, girişimcilik ülkemiz açısından çok ama çok önemli bir kavram ve daha da önemli olacak. Peki, bu denli önemli olmasına rağmen girişimcilik konusunda bilgi anlamında ne kadar derinliğe sahibiz? Girişimci kardeşlerimiz şirket yönetimi konusunda ne kadar donanımlı? Hangi kaynaklardan onlara yönetim bilgisi desteği veriyoruz? Söyleyeyim: Hiçbir kaynaktan. Sadece halkla ilişkiler (PR) amaçlı tanıtım toplantıları haberlerine dayanan bazı gazetelerin pek bir işe yaramaz KOBİ sayfalarıyla, bazı bankaların arada sırada düzenledikleri pazarlama amaçlı eğitimlerin dışında hiçbir şey yok. Bütün dergiler, kitaplar, konferanslar hep büyük işletmelere odaklı. Neden? Para orada da ondan. Ama memleketin geleceği girişimcilere bağlıymış? Kime ne? Bu sayfa ilk gününden beri girişimcilere ve küçük işletmelere bilgi dolu bir yol gösterici olma hedefini güdüyor, güdecek. Çünkü ülkemizin geleceği, Türkiye'nin yeni dünya düzeninde hak ettiği bir yer alabilmesi, insanlarımızın iş bulabilmeleri, başarılı girişimcilerimizin çoğalmasına bağlı. KÜÇÜKLERE "KURUMSALLAŞIN" MASALI Ülkemizde KOBİ özellikli şirketlerin en önemli ihtiyacının (elbette sermayeden/finansmandan sonra) 'modern yönetim teknikleri' olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama bizim memlekette onlara en çok verilen öğüt, 'kurumsallaşmak' gerekliliği oluyor. Yani patron işi profesyonellere devredecekmiş, bu profesyoneller de patrondan daha zeki olduklarından, işleri daha iyi yapacaklarmış. Safsata. Hatta, safsata oğlu safsata. Her şirketin kuşkusuz yetenekli profesyonel elemana ihtiyacı vardır. Ama benim tecrübelerim ve bilgi birikimim, girişimci patronun yönetmesinin artık zorlanacağı çok yüksek cirolara kadar bizzat işin başında olmasının gerekli olduğunu söyler. Girişimcilik zekâsı adamda olacak, korkusuzca bu işe girip başaracak, sonra bizim danışmanlık firmaları öyle öneriyor diye işleri profesyonel müdüre devredip balık avlamaya gidecek. Yok yahu? Vallahi ben kendi kurduğum şirketimi, ancak ve ancak çok büyük ölçeklere ulaşırsam profesyonellere devrederim. O zamana dek ise işin başından ayrılmam, profesyonel yönetim ekibi oluşturup onlara ben liderlik ederim. Sizin yapmanız gereken en önemli şey, işin yapılma adımlarını tanımlamak, kişilere bu adımların yönetimini delege etmek, pazarlamayı öğrenmek, pazar tanımı ve segmentasyon bilgisi edinmek ve uygulamak olmalı. Bunları da bu sayfayı izledikçe öğreneceksiniz. Ama lütfen kurumsallaşıp Bodrum'a yerleşmeyi falan düşünmeyin, şirketinizi gözlerini kırpmadan batırırlar. Girişimcilik başarısının SIRRI Bugün sizlerle, üç hafta önce ABD'de yayınlanmış olan önemli bir girişimcilik araştırmasının bulgularını paylaşmak istiyorum. Elbette her ülkenin girişimcilik başarı koşulları birbirinden farklılık gösterir, ama yine de bizlere yol göstermesi açısından bunların önemli bulgular olduğunu düşünüyorum. Duke, Harvard, Güney Kaliforniya ve Akron Üniversitelerinden dört profesörün gerçekleştirdiği bu çok yeni araştırmada, hizmetler, bilgi işlem, havacılık, sağlık gibi çok farklı sektörlerden başarılı olmuş 549 girişimciyle görüşülmüş. Bu girişimcilerin şirketleri kuruluş aşamasını geride bırakmış olup başarılı büyüme sağlamış olan şirketler. Araştırmacılar, şirket patronlarına başarılı büyümenin sırlarını sormuşlar ve aldıkları cevapları gruplamışlar. Cevaplar çok çarpıcı. Bizde de bu tür araştırmalar yapıldığı takdirde, başarılı girişimcilerimizin sayısını arttıracak çok önemli yol gösterici ipuçları yakalayabiliriz. Bunlara göre de girişimciliği destekleyecek alt yapı koşullarını hazırlayabiliriz. Bu yönde devlet politikasının ne olması gerektiğini ilerideki yazılarımda ayrıntılarıyla anlatacağım. Şimdi gelin bulgulara bakalım. 1- Tecrübe, iyi yönetim ve şans, başarının en önemli belirleyenleri: Katılan yöneticilerin yüzde 96'sı, daha önceki iş tecrübesinin başarıda önemli bir rolü olduğunu söylüyor. Toplamın yüzde 58'i ise tecrübenin 'son derece' önemli olduğunu belirtiyor. Geçmişteki hatalardan öğrenmenin şimdiki başarıda katkısının yüksek olduğunu düşünenler yüzde 78; geçmişteki hataların bugünkü başarıda 'son derece' önemli olduğunu düşünenlerin oranıysa yüzde 40. Şirketlerindeki yönetim ekibinin niteliğinin önemli olduğunu düşünenler yüzde 82; son derece önemli olduğunu düşünenlerin oranıysa yüzde 35. Şansın yaver gitmesi önemliydi diyenler yüzde 73; son derece önemliydi diyenler ise yüzde 22. Sonuç olarak şunları söylemek mümkün: (a) Bilmediğiniz ve önceden tecrübe sahibi olmadığınız işlere girmekten kaçınmalısınız." Kenarda şu kadar param var, şirket kurmak istiyorum, ne yapayım" sorusu çok tehlikeli bir sorudur, bunu aklınızdan çıkarmayın. (b) Sizin ve yardımcı ekibinizin yöneticilik bilgisi başarıda çok ama çok önemli. Bu konuda kendinizi geliştirin, iyi yöneticilik bilgi ve deneyimine sahip profesyonel kişilerle üst yönetim kadronuzu güçlendirin. (c) Karşınıza çıkan şansları iyi değerlendirin. 2- Eğitim, mesleki network'lar (bağlantılar), kişisel network'lar, finansman bulma önemli: Her ne kadar bunlar Amerikalı girişimciler olsalar da, üniversite eğitiminin, hatta 'iyi' üniversite eğitiminin başarıda önemli olduğunu söyleyenler çoğunlukta (%70). Bu da normal, zira teknik beceri ve yöneticilik bilgisi vermiş olması sebepleriyle eğitimin katkısı yadsınamaz. Katılanların yüzde 73'üne göre mesleki networkların parçası olmak (Ticaret Odası üyesi, Deri İhracatçıları Birliği üyesi olmak gibi) başarıda önemli bir rol oynuyor. Ayrıca girişimcilerin yüzde 62'si de Rotary Kulüp vb. gibi kişisel network'ların parçası olmanın da başarıda önemli olduğunu söylüyor. Bu şirketler 'girişimci sermayesi fonlarının' (venture capital) o kadar önemli olmadığını, ama banka fonlarına ulaşma kolaylığının başarıda önemli olduğunu düşünüyorlar. 3- Lokasyon ve okul mezunları arasındaki ilişkiler o kadar önemli değil: Ankete katılan iş adamlarının yarısı memleketin neresinde iş yaptıklarının (yani lokasyonun) başarıda önemli olduğunu söylerken, diğer yarısı bunun hiç de önemli olmadığını vurguluyor. Lise veya üniversite mezunlar dernek ya da kulüplerinin önemli olduğunu düşünenler sadece yüzde 19. Yani eski okul mezunu dostların birbirlerini destekleyecekleri düşüncesinin de aslında hikâye olduğu anlaşılıyor. 4- En önemli ilk yatırım sermayesi kaynağı kişisel birikimler ve aile desteği: ABD'de kurulu pek çok ilk yatırım kurumu olmasına karşın, oradaki girişimcilerin de anlaşılan bu konuda bizlerle çok benzerliği var. Temel olarak bu kaynağı kullanan girişimciler toplamın yüzde 70'ini oluşturuyor. 5-Değişen piyasa ve müşteri şartlarına uygun ürün çıkarmak en önemli sıkıntılarından biri: Başarılı girişimciler, yine de değişen piyasalara yönelik ne gibi yeni ürün ve hizmet geliştirmeleri gerektiği konusunda sıkıntı çektiklerini söylüyorlar. Bu konuda özellikle bizim küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin ciddi desteğe ihtiyacı var. kıssadan hisse Bulgular devam ediyor ama verdiklerim en çarpıcı olanları. Şimdi bir bakın bakalım bizim KOBİ'lerimizin başarı ve başarısızlık kıstaslarıyla ne denli ortaklık gösteriyorlar. Bence çok. O nedenle artık KOBİ'lere yönelik 'tıraş' anlatma faslına son vermek ve ülkemizin geleceği için son derece önemli olan 'girişimcilik' konusuna çok ama çok ciddi yaklaşmamız gerekiyor. Fikir sahipleri olarak, bankalar olarak, odalar olarak, birlikler olarak, üniversiteler olarak ve basın olarak. Girişimcilik, 21'inci yüzyıl Türkiye'sinin en önemli konusu olmak zorunda. O nedenle de artık eski teranelerin temcit pilavı gibi tekrarlanmasına bir son verme zamanı geldi. Bu sayfa bu teranelere de son noktayı koymayı hedefliyor. İzlemeye devam edin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.