Cüzdan Olimpiyatları

Yaz, Kış, Üniversiteler, Engelliler, Türkçe vesaire derken şimdi Londra Olimpiyatları gündemde... İkiyüz küsur ülkeden sporcu ve devlet adamlarının katıldığı şaşaalı bir gösteriyle meşale yakıldı, yarışlar başladı. Olimpiyatlar başlı başına büyük bir pazarlama olayı. Olimpiyat fikrinin câzibe ve popülerliği o kadar ileri gitti ki, neredeyse hemen her şey için bir olimpiyat düzenlense yeridir. Bir de pazarlama olimpiyatları düzenlenirse hiç şaşmam. Bakalım ilk kimler keşfeder. Malum, iş hayatı ve pazarlamacılar bulabildikleri her fırsatı değerlendirmekte ustadırlar. Londra olimpiyatları, sadece ülkeler ve sporcular için değil, her sektörden nice işletme için, kendilerini, yeniliklerini ve markalarını gösterme, rakipleriyle yarışma, onlardan bir santim, bir salise önde olma, yeni rekorlar kırma fırsatlarıyla birlikte geliyor. 2012 Londra Olimpiyatları başka yenilikler yanında, mobil ödeme çözümlerinin de görücüye çıktığı, bütün dünyaya gerçek anlamda ve uygulamalı olarak tanıtıldığı bir etkinlik olarak değerlendiriliyor. Visa ve Samsung iş birliğiyle uygulanan bir ödeme sistemiyle 15 Euro altındaki ödemeler için insanlar telefonlarını kullanacaklar. Müsabaka alanlarında üçbin temassız terminal hizmet veriyor. Google ve İngiliz GSM operatörü O2 de benzer bir atak yaparak kendi e-cüzdanlarını Londra olimpiyatlarında kullanıyorlar. 2011'de pazara 1 milyon yeni telefon girmiş. Bugün dünyada 4,8 milyar insan cep telefonu sahibi. Her dakika bu rakama bin kişi daha ekleniyor. Bu rakam, dünyadaki televizyon, bilgisayar ve internet kullanıcılarından da fazla. Bunlar pazarlamacıların iştahını kabartan büyük rakamlar. Mobil telefonlar, bilgi ve iletişim sektöründeki hızlı gelişmeyle birlikte artık ödeme dünyasının da bir parçası olmuş durumda. Firmaların cüzdanlarımıza ulaşması için yeni iş modelleri ortaya çıkıyor. Müşteriler, bankalar, GSM operatörleri ve perakendeciler yeni avantajlara kavuşuyorlar. Müşteri telefonuna bankadaki hesabından para havale ediyor, ödeme gereken yerlerde telefonunu göstererek ödemesini yapıp işini görüyor, bankalar ve perakendeciler hem tahsilat yapıyor hem de sadık müşteriler kazanıyorlar. Pazarlama da bu değil mi? Müşteriler, taraflar ve oyuna dahil bütün paydaşlar için kârlı ve devamlılık getiren ilişkiler tasarlamak, gerçekleştirmek, sürdürmek ve geliştirmek... Daha âlâsı Şam'da kayısı. > (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)