Sömürgeci genetiğin oyunlarını bozmak…

A -
A +

Uluslararası ortamın giderek karmaşıklaştığı günümüzde ülkelerin geleceğini belirleyen en temel dinamik, iç ve dış politik stratejilerindeki uyumdur. Yeni dönem devletlerin mevcut konumlarını ve gelecek hedeflerini gözden geçirdikleri stratejik atmosferi içermektedir.
Soğuk Savaşın bloklu dünyasından sıyrılmış yeni uluslararası ortam, ülkelerin milli çıkarlarını yeniden yapılandırdığı bir evreye geçmiş durumda. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, yeni dönemin ilgi çeken odakları olarak gelecekleri en çok merak edilen aktörler pozisyonunda. Soğuk Savaşın Bloklu yapısında büyük güçler tarafından katı ittifaklar yoluyla denetlenebilen bu ülkeler, yeni dönemde mevcut pozisyonlarını güçlendirmeleri ve geçmişten taşınan bağımlılıklarından sıyrılabilmeleri ölçüsünde dikkat çekici odaklar haline geldiler. Bu ülkelerin yeni hedefleri, bulundukları coğrafi konumun jeopolitik değerleriyle yoğrulduğunda büyük güçlerin yeni egemenlik projeleriyle çakışır hale geldi. Gelişmekte olan ülkelerin; kendi kaynaklarına sahip çıkabilme gücüne erişmeleri, bulundukları jeopolitik ortamda yeni iş birliği zeminlerini yapılandırmaları ve tüm bunların desteğiyle bölgesel düzeyde oyun kurucu rolüne soyunmaları, büyük güçlerin oyun alanlarını daraltmaktadır. Bu durum büyük güçlerin doğrudan çıkarlarının da daralması manasına gelmektedir. Bu gelişmelerse büyük güçlerin seyirci kalmayacağı düzeyde önemli olan hususlardır.

Sömürgeci genetik, yenilenen siyasal ve kültürel atmosfere nüfuz edebilmenin ilmiyle meşgulken, gelişmekte olan ülkelerde boş durmayarak  yeni savunma mekanizmaları geliştirmenin gayretini sergilemektedirler. Büyük güçler açısından, gelişmekte olan ülkeler dışa açık tutularak, kendileri için her türlü oyunun zorlanmadan oynanabildiği, her alanda istenildiğinde kolay egemenlik kurulabildiği ülkeler olarak kalmaları gerekirken, bu duruma razı olmayanlar için "dışa açık olmak" değil, "dışa açılmayı" başarmak önceliklidir. Bunun için de esas olan; iç ve dış ahenk bozucu hamlelere karşı emniyetli ve korunaklı olmaktır.

Bu noktada  öncelikli olarak yapılması gerekenler 10 maddede sıralanabilir;

1.Dış hamlelere kapatılmış, büyük güçlerin uzantılarından arındırılmış bir İstihbarat yapılanmasını sağlamak.

2.Büyük güçlerin gölgesinden sıyrılarak yeni ilişki dinamiğini başlatmak ve dolaysız bağlar kurmak. Bu noktada mevcut rejimlerinden çok halkları önemseyen, onlarla vicdani bağlar kuran, sahici ve samimi bir dilin ve tavrın hakimiyetinde kamu diplomasisi tesis etmek.

3.Bilhassa finans alanında sıcak paranın istikrar bozucu niteliğine ve keyfiliğine seyirci kalmamak ve IMF ve Dünya Bankası gibi tek yanlı kaynak transferiyle çalışan kurumların etkinliklerine sınırlama getirmek.

4.Dışarının provokasyonlarına açık tüm alanlar gözden geçirilerek, kamu düzenini ülkenin toplumsal yapısının çoğulcu özelliğini ve özgürlük altyapısını zedelemeden oluşturmak.

5.Yeni dönemin terör olgusuna ve terör örgütlerine karşı hassas olmak ve terörün aslında ekonomi-politik bir olgu olduğunun bilincine varmak.

6. Büyük güçlerin; oyun alanlarının ve çıkarlarının daralmaması adına toplumsal yapılarla, algılarla ilgilendiğini, alan ve sokak manipülasyonlarına ve provokasyonlarına özel önem verdiğini bilmek ve bunun için de özgürlük-güvenlik dengesini özenle kurmak ve iç bütünleşmeyi engelleyecek her türlü kışkırtıcı, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici oyunlara karşı uyanık olmak.

7.Devlet millet bütünleşmesini sağlam kurmak, kurumlar arası bağı sarsılmaz bir biçimde oluşturmak, devlet içinde kamplaşmaları, başkalarının uzantısı olmuş paralel örgütlenmeleri, derin yapıları bertaraf etmek.

8.Her türlü vesayet kurumunu ve unsurunu etkisizleştirmek ve millet iradesini sağlam temellere bağlamak.

9.Yasama, yürütme ve yargı erklerinin millet iradesine yönelik bağını kuvvetli kılmak ve birbiriyle çatışan değil birbirleriyle bütünleşen kurumlar olarak asli işlevlerini hiçbir vesayet ve baskı altında kalmadan yerine getirmelerini sağlamak.

10.Günü yaşayan değil geleceği tasarlayan bir ülke olarak, stratejik hedefleri olan, stratejik değeri ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimini dolayısıyla ileri stratejik teknolojiyi esas alan bir sanayi modelini benimsemek ve yeni enerji denklemlerinde yer almak...

Tüm bu sıralananlar yeni dönemin yükselen güçleri olarak konumlanan ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkeler için hayati değerdedir. Bilinmelidir ki, bu ülkelerin attıkları her adım, ortaya koydukları her başarı büyük bir titizlikle izleniyor. Onlar için değersizleştirme, yanlış bilgilendirme yoluyla kitlelerin sokaklara dökülmesi ve şiddet yoluyla iç karmaşa ve hatta iç savaş çıkararak önlerinin kesilebilmesi daima sahnelenmek istenen oyunlar silsilesini oluşturuyor.

Bu oyunu bozmanın en temel yolu; değerlerini, fikriyatını, varlığını, benliğini kendi topraklarından uzakta arayanların ve şahsi çıkarlarını millet ve ülke çıkarlarının önüne koyanların düştüğü mızrak ucu rolüne son vermek, maskelerini indirmek ve başkalarının mikrofonu olmuşların tuzaklarını boşa çıkarmaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.