Belediye birliklerini kapatın

A -
A +

Rahmetli Mustafa Yeşil başkanın vurulma olayının ardından, geçen hafta Beyaz Köşk'te başkanların deklarasyon açıklamasıyla birlikte olmuştuk. Pazartesi günkü yazımızda konuyu farklı yönleriyle detaylandıracağımızı ifade etmiştik. Türkiye'de güçlü olabilmek ve yaptırımlarını artırabilmek adına 3 binin üzerinde belediyenin kurduğu birlikler bulunuyor. Türk Belediyeler Birliği, Akdeniz Belediyeler Birliği, Ege Belediyeler Birliği, Konya Belediyeler Birliği, Doğu Karadeniz Belediyeler Birliği, Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği, Kıyı Ege Belediyeler Birliği, GAP Belediyeler Birliği, İç Anadolu Belediyeler Birliği ve Üç Göl Havzası Belediyeler Birliği olmak üzere ismini hatırlayamadığımız sayısız belediye birliği var. Bu belediyelerin kurmuş oldukları birlikler ne iş yaparlar, hangi temel probleme neşter vururlar? Kendileriyle ilgili bir olayda bile haberleşme sağlıyamıyor veya cevapsız kalınıyorsa bu örgütlenmenin ne faydası var?... Avrupa'dan neyi getirdiniz? Kahvaltılı, yemekli, eğlenceli birlik toplantılarıyla ve uygulamaya geçirilemeyen ancak, araştırması için yurt dışı seyahatlerinde öğrenilen projeler için mi kuruldu bu birlikler? Öyle ki; birlik olarak düzenlenen yurt dışı seyahatlerinde çeşitli projeleri incelemek için giden başkanlarımız bugüne kadar gittikleri Avrupa veya ABD gezilerinden hangi projeyi il, ilçe ve beldesinde uygulamaya koydu. Kısaca vatandaşın günlük problemine çözüm üretecek proje getirdiler mi? Ben hatırlamıyorum... Eğer bütün bunlara "hayır" deniyorsa, bireysel olarak dert yandıkları konularda neden toplu hareket etme başarısını göstermezler acaba? Yukarıda saydığım fotoğrafla ilgili yanlış düşünüyorsun diyen, bir belediye başkanı veya birlik başkanı bana bir başkanın ölümünde bu kadar duyarsız kalmanın da mantıklı açıklamasını yapmalı. Bu hadiseye bakış parti rozetiyle değerlendirildiyse katmerli bir ayıp. Eğer kendi partilisi bu işi siyasi ajitasyon ile değerlendirmeye çalışırsa daha büyük bir ayıptır. Ders çıkartalım demiştik 8 Nisan 2002 tarihinde "Yerel Yöneticiler Ateş Hattında" başlıklı makalemizde Fransa'nın başkenti Paris yakınlarında bir kasabada meydana gelen olayla ülkemiz arasında bir kıyaslama yapmıştık. Olay belediye meclisi binasında çift silahıyla ateş ederek 8 kişinin ölümü, 30 kişinin de yaralanmasına sebep olan bir cinnet olayıydı. O tarihlerde İstanbul ve Anadolu'da başkanlara silahlı saldırılar olmuştu. Fransa'daki olayla bizdeki benzeri olayları kıyaslamıştık. Hatta bu makalemizin gazetede neşredildiği gün Maltepe Belediyesi'nde dönemin vekil başkanı Sinan Gedik ile birlikteydik. Acı bir tesadüf ki; yazımızla ilgili fikir alış-verişinde bulunurken Antalya'nın bir ilçe veya belde belediye başkanına çıkar sebebiyle saldırı olmuş ve ayağından vuruldu haberini almıştık. Yakın tarihin olayları Çeşitli siyasi partileri temsil eden belediye başkanlarımızdan 1989 ile 2002 yılları arasında tam 8 kişi öldürüldü. Önceki yılları da hesaba kattığınızda 14 belediye başkanının öldürüldüğünü 30'un üzerinde başkanın da yaralandığını görüyoruz. Keza belediye başkanlarımıza silahlı saldırıların 1989-2002 yılları arasında yoğunlaştığını görüyoruz. Daha önceki bu tür olaylar 70'li yıllarda olan ve genellikle siyasi kutuplaşmanın eseri olaylardır. Ancak 89 yılından sonra olan olaylarda genellikle büfe, çay bahçesi, otopark, ihale vs... rant sebebiyle böyle hadiselerin yaşandığını görüyoruz. İstisnalar her zaman var ancak, belediye başkanlarımız seçim öncesi veya seçim sonrası böyle kendisini mafya diye tanımlayan insanlarla birlikte olmayı gizli bir güç gösterisi olarak yansıtmıyorlar mı? Bütün bu özete rağmen başkanlara yapılan silahlı saldırıları şiddetle kınıyorum. Ancak bu olayların oluşmasında başkanlar da sütten çıkmış ak kaşık misali olmadıklarını düşünüyorum. Aksi takdirde ateş düştüğü yeri yakıyor. Rahmetli Mustafa Yeşil henüz çeşitli olumsuzlukları oluşturacak süre kadar koltukta oturmamıştı. Neticede mafya titriyle başkanlara "Bir gece ansızın gelebilirim" diyenlere primin verilmediği bir kent ve başkanlara silahlı eylemlerin yapılmadığı bir hayatı arzu ediyoruz. Bugüne kadar saldırı sebebiyle vefat eden başkanlara Allah'tan rahmet, diğerlerine de sağlık ve esenlikler diliyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.