Pembe tablo ve gerçekler!..

A -
A +

Son günlerde sağanak yağışla birlikte İstanbul'da yine bildik manzaralar oluştu. Şehrin birçok ilçesinde hayat felç oldu. Araçlar ve insanlar yollarda mahsur kaldılar. Her şeyden önemlisi evleri su bastı, eşyalar kullanılamaz duruma geldi. Bu yağışlar şunu gösteriyor ki başkanlar, yaptıkları hizmetleri ballandıra ballandıra anlata dursunlar, bu megakent başta olmak üzere büyük şehirlerimizin bazı gerçekleri, zor şartları, hâlâ değişmedi. Görünen o ki, en iyimser tahminle 10 hatta 20 sene daha bu tablo değişmeyeceğe benziyor... Altyapı yoksunu, megaköy olduğumuzun fotoğrafını birkaç gün önce Beşiktaş ve civar ilçelerde, daha sonra Anadolu Yakası'nda etkili olan yağış sonucu Maltepe ve çevre ilçelerde ev ve işyerlerinin sular altında kalmasıyla, insanların perişan ve çaresizliklerine hep birlikte şahit olduk. Bütün bunlar alt yapının eksikliğini gözler önüne sererken, başta Büyükşehir Belediye Başkanlarımız olmak üzere, ilçe ve belde belediye başkanlarımızın dile getirdikleri bir konu var. "Bizim görevimiz olmamasına rağmen şu işleri yaptık. Bu kadar yatırım yaptık" övünmelerini hep dinleriz. Peki belediyelerimizin asli vazifesi olan alt yapı ve yolları kim çözecek? Beşiktaş'ta yaşanan kaldırım çökmesi ise ayrı bir fecaat... Sorumlu ve yetkililer herhalde artık bu yaşananlardan ders çıkartırlar diye düşünüyorum... İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa başta olmak üzere birçok şehrimizde en ufak bir yağmurda adeta çaresizlik içindeki mağdur insan potreleri artık geleneksel hale geldi. Bu işin felaket öncesi tedbirlerinin mutlaka alınması gerekiyor. Bu da; Gürtuna'nın Priştina'nın, Gökçek'in kısaca büyükşehir belediye başkanlarımızın görevi olsa gerek. Diğer yandan Anadolu vilayetlerindeki insanların durumunu ve belediyelerin kısıtlı imkanlarıyla mevcut halini varın sizler düşünün. Bu felaketlere maruz kalan şehirlerimizin meselelerini kim halledecek? Uzaylılar mı? Gurur bu olsa gerek!.. Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan ve Banaz Belediye Başkanı Avni Öztürk, 18 Nisan seçimlerinde başkanlık koltuğuna oturan isimler... İlginçtir il ve ilçe belediye başkanlarıyla ilgili olarak olumlu tepkiler alıyoruz. Kulislerimize iletilen bilgilere göre, gerek Uşak Belediye Başkanı gerekse Banaz Belediye Başkanı yol çalışmaları ve çevre düzenlemesiyle vatandaşların beğenisini kazanmışlar. Gidip gezmedik daha, ama bize gelen bilgilere göre Uşaklı vatandaşlar genç başkanları bağırlarına çoktan basmışlar bile... Kimse kendisine toz kondurmuyor. Genç başkanımıza laf yok diyerek başladıkları konuşmalarında Uşak'ın çehresinin değiştiğini, ilin devamlı şantiye yeri gibi olduğunu, alt yapının ve sosyal ihtiyaçların çoğunun giderildiğini söylüyorlar. Şimdi bu genç ve tecrübeli başkanı alkışlamamak mümkün mü? Belediyenin rutin işlerinden sıkılan artık monotonlaşan bir mesai anlayışıyla beldesine, ilçesine, iline hizmet edemeyen idarecilerin önümüzdeki seçimlerde birilerine yol açmaları gerek. Metal yorgunluğu atmosferi içerisinde olan başkanlar size Uşak'ı örnek gösterebilirim. Kaynaklar çok sınırlı da olsa 'istenirse yapılabiliyor'un en iyi örneklerinden biri Uşak ve Banaz... Anadolu insanı cömerttir ve kadirşinastır. Yapılanları asla unutmaz. Bu iyilikte de böyle, kötülükte de. Yerel yönetimlerde başarılı olan idareciler Türkiye'nin siyaseten önünü açıyorlar. Çünkü siyasi kadrolarımız bunlar sayesinde açılım yapabiliyor. Ankara için bavullarını hazırlayan yerel idareciler esas çalışma raporlarını sandıklarda alacaklar. Bu onlar için de partileri için de iyi bir referandum olacak. Haydi hayırlısı... Ancak bu teşekkürlerin yanısıra bölge halkından gelecek sıkıntılara da köşemizde her zaman aynı objektiflikte yer vereceğimizin bilinmesinde fayda var... Türkiye genelindeki yerel yönetimlerle ilgili şikayetlerinizin dile getirilmesiyle problemler çözüme daha çabuk kavuşacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.