Rüştü aslında süper kaleci!

Milli Takım'ın ve Beşiktaş'ın tecrübeli file bekçisi Rüştü Reçber, aslında iyi bir kaleci... Ceza sahasına hava topu gelmedikçe (bkz: Gürcistan milli maçında yediği gol), kaleye geri pası verilmedikçe (bkz: Brezilya milli maçında yaptırdığı penaltı ve sonrasında gol), uzaktan şut atılmadıkça (bkz: F.Bahçe-Maccabi 2-1, F.Bahçe-Beşiktaş 3-4, Beşiktaş-Marsilya 1-1 vs. vs.) gerçekten iyi bir kaleci Rüştü Reçber! 100 akı ve 100'üne bulaştırmak F.Bahçe 100. yılında şampiyon oldu. Yedi aydır kutlamalar bütün hızıyla sürüyor. Stattan Bağdat Caddesine uzanan o unutulmaz kortej startından sonra, Saraçoğlu'nda halen pırıl pırıl parlayan ışıklandırma, Kıraç'a yaptırılan 100. Yıl Marşı, 81 ilden Ankara'ya yürüyüş, icra edilen Fazıl Say konseri, iptal edilen Beyonce konseri, yapılan Tıp Kongresi, halen devam eden Spor ve Bilim Kongresi... Peki Canaydın yönetimi ne yapmıştı; şampiyonluğu F.Bahçe'ye kaptırmış, Ali Sami Yen'in tepesine koyduğu maşrapa kadar bir meşaleyi bütün sezon yakacağını açıklayıp bir haftada söndürmüştü! İstifa istifa... herkes istifa! Garip bir "insan yeme" histerimiz var. Kim olursa olsun, nerede olursa olsun, işbaşındaki insanlara karşı düşmanlık duyuyoruz. Başarılı ya da başarısız olması önemli değil. Görevdeki kişi istifa ettiğinde de garip bir haz alıyoruz bundan... Yerine kimin geleceğinin bir önemi yok, baştaki gitsin de gelen daha kötü de olabilir. Kim gelirse gelsin, nasıl olsa daha sonra onu da harcayacağız. Yaş seksen, dayanabilirsen Yaş 80'i geçtiğinde, aynı kuşaktan kimlerin peş peşe hızla eksilmekte olduğunun vitesi, daha da mızraklaşarak takılıyor gözlere... Tüm dünyada 80'ini aşmışlardan her gün kaç kişinin eksildiğinin bir listesi yapılsa... İnfazının eli kulağında, gizli bir idam mahkûmu olmanın, -sadece o yaştakilere malum- acımasız jileti, bir çizik daha atar yüreğe... Ve insanın gözlerinde, bir yığın abuk sabuklukla saçma sapanlık mikroskopikleşirken; çizikleri artmış bir yürekle, yine de yürekli durmak gerekir. (Çetin Altan - 80 yaşında-, Milliyet) ...kim demişti? "Yağmur, karta yazdığım 55 numaranın 5'ini şey etmiş, silmiş." (A.A.)