> KRİTİK Türk sporu can çekişiyor Bazı konularda insan haklı çıkmaktan üzülüyor. Daha önce de yazmıştım, bir doktor bu milletin karnına eğilerek stetoskopunu dayayıp bir süre dinlese, ayağa kalkıp şu tanıyı seslendirecektir: "Başarıyı paylaşamama egosu mevcut." G.Saray UEFA Kupası'nı kazandıktan sonra başkanı, yönetimi, teknik direktörü neredeyse mahkemelik olacaktı. Terim söylene söylene İtalya'ya "kaçtı." Keza, Terim'in yerine getirilen Lucescu, şampiyonluk sonrası kaba bir hareketle kapının önüne kondu. F.Bahçe'yi şampiyon yapan ilk Türk teknik direktör Mustafa Denizli de kovulmaktan kurtulamadı. Beşiktaş'ın tarihindeki en önemli şampiyonluğu, 100. yıl şampiyonluğunu getiren Lucescu Türkiye'de ikinci kez ihanete uğrayıp kapı dışarı edildi. Milli Takım'ın dünya üçüncüsü olması sonrasında birbirine giren başkan, teknik direktör, futbolcu... Ve o günkü "kahramanların" iki yıl içinde yer ile yeksan olması.. Her alanda bir sürü örnek; olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu Halil Mutlu, ilk kadın olimpiyat şampiyonumuz Nurcan Taylan'ın yaşadığı bunalım... Voleybol bayanlarda Avrupa finali oynayan ekibin bir daha belini doğrultamaması... Ve şimdi basketbol... Büyümüş gözlerle izliyoruz. Bunlar mı "takım"dı? Bunlar mı 12 Dev Adam'dı? Meğer bunlar Avrupa finali oynadıkları günden sonra kan davasına başlamışlar da haberimiz yokmuş! Ve, Uluslararası Halter Federasyonu, ahlak sorunu yaşayan Türk spor sisteminin boynuna yaftayı astı: "Avrupa'ya çıkmanız yasaklanmıştır!" ... "En yüksek nokta, düşüşün başladığı noktadır" diye boşuna dememişler. ---------- > DETAY Kurtar bizi Bosque! Vicente del Bosque Türkiye'ye ayak bastığında yer yerinden oynamıştı. Beşiktaş yönetimi "dünya çapında bir ismi bir gecede Türkiye'ye getirerek" sükse yapmıştı. Sonra, her büyük hoca gibi Bosque de Türkiye'de başarısız olup sessizce ülkesine döndü. Bugünlerde ülkemizde İspanyol çalıştırıcının sıradan bir hoca olduğu konuşuluyor. Oysa Bosque'nin ne kadar başarılı olduğunu bu günlerde daha iyi anlayabiliriz. Hayır, Beşiktaş'ın yerlerde sürünmesi sebebiyle değil... Real Madrid'in darmadağın olması sebebiyle... Çünkü sadece saha içinde büyük hoca olunmuyor. Dünyanın en önemli yıldızlarını homojen bir şekilde bir arada hedefe yürüten adamdır, büyük hoca... Büyük yıldızlarına rağmen, Real'in yaşadığı kaos budur. -------- > OKUMUŞ NOT ALMIŞIM Her dahi biraz delidir (Bir Hırsızın İtirafları, Voody Allen) "Bir adam ekmek kabuğu çalmaktan tutuklanmıştır. 'Yalnız kabuğunu seviyorum' diye açıklamada bulunur. Yargıç onu beş yıldan on yıla kadar (artık hangisi önce gelirse) ağır iş cezasına çarptırır. Özgürlüğe doğru tünel kazmak gibi çetin bir işe girişir. Bir kaşıkla kazarak, cezaevi duvarlarının altından tünel açar, sonra kaşık kaşık Glasgow altından Londra'ya devam eder. Liverpool'da çıkmak üzere durursa da, tüneli daha çok sevdiğini anlar." ... "Bir keresinde bir malikaneye girdim, kasayı uçurdum ve aynı odada bir karı koca uyurken altı bin dolar götürdüm. Dinamit patladığında adam uyandı ama, ona bütün kazancın Amerikan Çocuk Kulübü'ne gideceğini söyleyince yine uykuya daldı. Akıllılık edip, geride o zamanın başkanı Franklin Roosevelt'in parmak izlerini bıraktım. Bir keresinde de, büyük bir diplomatik kokteylde, bir elektrik süpürge ile bir kadının kolyesiyle küpelerini yürüttüm. Süpürgenin çantasını açtığımda orada ayrıca birkaç takma diş buldum, Hollanda Büyükelçisi'ne aitti." ... "Ama en iyi işim, İngiliz Müzesi'ne girdiğim zamandı. Nadide Mücevherler Odası'nın zemininin her yerine elektrik teli gerilmiş olduğunu biliyordum. Tavan penceresinden iple aşağıya indim, Kittridge Elmasları'nın sergilendiği bölmenin üzerinde dolaşıyordum. Tam bu sırada tavan penceresinden bir serçe indi ve yere kondu. Tabii alarm çaldı ve sekiz tane devriye arabası geldi. Ben on yıl yedim. Serçe yirmi yıldan müebbete. Kuş altı ay geçmeden çıktı, ama gözaltındaydı. Bir yıl sonra bir hahamı gagalayıp bayıltmaktan tutuklandı." ... "Bir hırsızı evinizi soyarken yakalarsanız paniğe kapılmayın. En iyi yöntem onu soymaktır. Hırsızın kol saati ile çantasını aşırın. O zaman siz kaçarken, o sizin yatağınıza girmek zorunda kalır. Bir keresinde bu savunma yoluyla tuzağa düşüp, altı ay başka adamın karısı ve üç çocuğuyla yaşamak zorunda kaldım, ancak başka bir hırsızı yakalayınca oradan ayrılabildim, o hırsız benim yerimi aldı." --------------- > SAHİBİ BELLİ SÖZLER "Glu glu dansı yapıyorlar." (N.E.) ---------------