Herşey Lucescu'da kilitleniyor. Beşiktaş'a hayat veren o; Beşiktaş'ın daha büyük hedeflere koşmasını engelleyen yine o. Bilen - bilmeyen camianın her ferdi hücum hattına adam istedi, Lucescu kabul etmedi. Ekrana çıktı, zirveleri imkânsız saydı. Sadece kendinin eseri olan üçlü takım savunmasına bitirici adamı ekleyemedi. Rakip Çek futbolunun en iyisi. Bütün aksiyonları gelişmiş. Pozisyon neyi gerektiriyorsa, yapıyor. Buna rağmen açık vermiyor. Tehlikenin doğacağı her hamleye karşılık veriyorsun. Dönen toplardan sihirli paslarla kaleyle burun buruna kalıyorsun. Hafif geliyor hücumcular. Dürtemiyorlar topu.. Nerede görülmüş Ahmet Dursun ve Dobrowski'nin ince iş yaptığı?.. Vuruş tercihleri hep yanlış. Aşıracak, şut atıyor. Şuü yerinden, plase... Giunti müthiş oynadı. Sergen Çekler'in başını döndürdü. Tayfur'un performansı da iyiydi. Diri olduğumuz bölümde orta saha hakimiyeti bizdeydi. Hep oynadık, hiç oynatmadık. Pancu ve Ahmet Dursun'un bir işe yaradığı söylenemez. İlk devrenin son 5 dakikası fena sıkıştırdılar. Cezasahamıza yığıldı oyun. Direnci kırılan orta saha iptâl oldu. Atamadılar. Cordoba, Zago, Ronaldo yıkılmadı. Kademenin rafa kalktığı pozisyonlarda canla başla karşı koydular. Devrenin bitiş düdüğü kurtarıcımız oldu. Arayı da pas geçti Lucescu. İlk devreden memnun olmalı ki, müdahale etmedi. Orta saha direncinin zayıfladığını, golcünün yetersiz kaldığını göremedi. Çok geçmeden golü yedik. Bin türlü tereddüt yaşadık. Nereden gol çıkar diye kafa yorduk. Sergen'in büyülü ayakları problemi çözdü. İpe dizdi Çekler'i. Kaleciyi de ekledi, penaltı. Son 20 dakika çözüldü oyun. Savunmalar çakılı kaldı. Genişledi oyun sahası. Hareket rahatlığı doğdu. Onlar daha çok geldiler. Buldukları tek pozisyonda golü attılar. Arada bir çıktık, kaleye gidemedik. Sahanın en iyisi İspanyol'un düdüğü ile geceyi tamamladık. 3 alabilirdik, 0 çektik. Ünlü Lucescu savunmasıyla direndik, hücuma işlemeyen kafasıyla mağlup olduk.