Aileler model olmazsa çocuklar 'Polat'a özenir

Çocuğu eğitmek, onu tanımakla başlar. Ebeveynler, evlatlarını en iyi tanıyan, onlarla en yoğun ilişkide olan kişilerdir. Kendine güvenen, sosyal ilişkilerde başarılı bireylerin yetişmesi, anne-babanın tutumuna bağlıdır. Kişiliklerin gelişiminde olumsuzlukların sebebi, (sıkılganlık, içine kapanıklılık, sorumsuzluk, kendini yeterince ifade edememe, hırçınlık, saldırganlık vs.) yetişme evresinde çocuk ile anne-baba arasındaki kopukluktur. Minikler için, anne-baba model olma özelliği taşıdığından, çocukla ebeyevn arasındaki sağlıklı ilişki, güvenli bir gelecek demektir. Çocuğa model olacak ailelerin ise, onun tarafından beğenilen, saygı duyulan ve çocukla özdeşleşen tutum ve davranışlara sahip olmaları gerekir. Son yapılan araştırmalar, Türklerin günde ortalama olarak 4 saatten fazla televizyon izlediğini gösteriyor ve çocuklar reyting ölçümlerinde belirleyici oluyor. Bir ara ekranlarda fırtına gibi esen"Çocuklar Duymasın" ya da şu anda en çok izlenen dizilerden "Sihirli Annem", çocukların tercihlerini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla, ailesiyle bağı kopuk olanlar, televizyon kahramanlarına özeniyor, onları model olarak alıyor. Kimi Petek Dinçöz gibi şarkıcı, kimi "Kurtlar Vadisi" dizisindeki 'Polat' gibi mafya babası olmayı istiyor. Bu durum, Türkiye gibi genç bir nüfusa sahip ülke için alarm zillerinin çaldığının göstergesi. Dayak bir çözüm değildir Çoğu aile, evde disiplini sağlamak isterken yanlış metodlar deniyor. Çocuk, yanlış bir şey yapıyorsa ya dayakla bu yaptığı cezalandırılıyor ya da herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Vurmakla problem çözülemediği gibi, çok yumuşuk davranarak da bir yere varılamaz. Uzmanlar, her iki tarafın da kazanacağı son günlerin popüler mantığı "kazan-kazan"ı tavsiye ediyor. Bugün birçok ebeveyn, kendi nasıl yetiştiyse evde de onu uyguluyor. Gerçi, özellikle babalar çocuklarını kırmamak için dayağı bir çözüm yolu olarak görmemeye başlasa da, hâlâ ataerkil yapı etkisini gösteriyor. Tek çözüm, çocuğunuza dengeli bir şekilde yaklaşmaktır. Yani, ne çok sıkı kurallar koyun ne de kuralsız bir ortam hazırlayın.