Bir okuyucu mektubu

Değerli okuyucularım, sizlerin aranızdan biri olduğumu, sizden duyguları yansıttığımı en başta yazmıştım. Geçen hafta sayfamızda yer alan "Okumuyoruz" başlıklı bir haberden etkilenen duyarlı bir okuyucumuzun mektubunu sizlerle paylaşmak istiyorum. ** "O-KU-MU-YOR-MU-ŞUZ Her yıl genellikle birkaç kez yapılan ve gazetelere yansıyan, bir araştırmanın haberine rastladım 7 mart 2007 Çarşamba günkü gazetenizde. - Japonya'da yılda kişi başına 25 kitap, İngiltere'de 12, ABD'de 8, Fransa'da 7 kitap basılırken, Türkiye'de 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyormuş. - Türkiye'de kitap okuma oranı %4,4.5 arasındaymış. - Japonya'da yılda 5 milyar kitap basılırken, Türkiye'de 25 milyon civarındaymış. - Birleşmiş milletler İnsani Gelişim Raporu'nda 173 ülke arasında Türkiye, 86. sıradaymış. - Ülkemizde bin kişiden sadece biri kitap okuyormuş. - Gençlerin %70'i hiç kitap okumuyormuş. - Çocuk vakfı'nca yapılan "Türkiye'nin Okuma Alışkanlığı Karnesi" araştırmasında, temel ihtiyaç maddeleri sıralamasında Türkiye'de kitabın 235. sırada yer aldığı belirlenmiş. - İlköğretim 6. sınıftan itibaren okuma ilgisinin azaldığı, köy çocuklarının %60'ının, ilköğretimde ders kitabı dışında kitap okumadan mezun olduğu tespit edilmiş. - Türkiye'de 2 bin 24, Almanya'da 10 bin 531, Fransa'da 13 bin 924, İngiltere'de 12 bin 324 halk kütüphanesi bulunuyormuş. - Türkiye nüfusunun %40'ının hayatı boyunca hiç kütüphaneye gitmediği, 2 bin 24 kütüphaneye gidenlerin ise sadece %8'inin kitap okumak amacıyla gittiği tespit edilmiş. NEDEN? ... - Ne anlatmak istediği belli olmayan, gelenek, örf ve adetlere ters sahnelerle ve sözlerle dolu, saçma sapan TV dizilerine müptela edilmiş bir toplum niye okusun ki? - Kim kiminle olmuşun, kim kimi aldatmışın, kim kimle görülmüşün daha çok merak edildiği bir toplum neden okusun ki? - Okullarda ve sporda şiddet almış başını gidiyorken, pozisyonların faul mü değil mi, ofsayt mı değil mi konularının daha önemli olduğu bir toplum neden okusun ki? - Bilinçsiz evliliklerin yapıldığı, aile içi şiddetin arttığı, emanet edilen çocukların sorumsuzca ve başıboş yetiştirildiği bir toplum neden okusun ki? - Yuva önlerine, cami avlularına, çöplere bırakılan, anası ve babasının bilinmediği bebeklerin yaygınlaştığı bir toplum neden okusun ki? - Ya öğrenciler; Bütün hayatı bir ÖSYM sınavına endekslenmiş, bütün okul hayatı bir OKS sınavına endekslenmiş, stres üst seviyede (hem ailede hem öğrencide), başka kitapları neden okusun ki? Lüzumlu değil ki onun için. - Her tarafta internet kafe, kahvehane, bar, disko, eğlence yerleri varken, halkım nerede olduğunu bile bilmediği halk kütüphanesine neden gitsin ki? - Kütüphaneye gidenlerin de %8'i kitap okuyorsa geri kalanı ne yapıyor? Vakit geçiriyor. Çünkü evde istenmeyen yaşlılar da o yüzden... Söyle kardeşim, bu millet neden okusun ki? Tamer Maden- İstanbul" ** Ne dersiniz? Okuyucumuz oldukça dolu bu konuda. Hep bunlar oluyor. Yazdıkların için yerden göğe kadar haklısın diyoruz. Ama!.. Bunların bir çoğunun temel sebebinin yine okumamaktan kaynaklandığını da, küçük bir ayrıntı olarak arzetmek isterim. Evet kardeşim! Bu millet bunun için okumalı zaten! Öyle değil mi?