Öz eleştiri

A -
A +

Geçtiğimiz cumartesi İstanbul'da "Uluslararası Aile Filmleri Festivali"nin birincisinin açılışı yapıldı. Festival, yönetmenliğini İsmail Güneş'in yaptığı "Sözün Bittiği Yer" adlı film ile "Miniatürk"te başladı. Fakat medyadan o kadar az bir ilgi vardı ki şaşırdım. Bir defile gösteriminde üst üste binen, birbirini çiğneyen basın mensupları burada yoktu. Televole haberler için koşuşturan kameramanları göremedim. Acaba aile değerlerini korumak, kayda değer değil miydi? Ya da aileyi ilgilendiren konular, medyayı ilgilendirmiyor muydu artık? Aile, gerçekten gözden çıkarılmış olabilir mi diye düşündüm. Öyle ya! Aile değerlerini hiçe sayan, erozyona uğratıp dejenere eden o kadar çok, görüntülü, sesli ve yazılı yayınlar yapılıyor ki, aynı kurumlar neden tersini yapsınlar diye geliyor insanın aklına. ** Ailem Derneği tarafından Kültür Bakanlığı, İBB Kültür A.Ş. ile Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun katkılarıyla yapılan, konusu itibariyle bir ilk olma özelliğini taşıyan festival; halkın ve ailelerin hep birlikte paylaşacakları bir zaman dilimini onlara hediye etmeyi amaçlıyor. 1.Uluslararası Aile Filmleri Festivali "Filmaile İstanbul 2007", Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Ümraniye Atakent Kültür Merkezi ile Miniatürk'de açık hava sineması formatında gösterime sunuluyor. Dört mekanda da yerli ve yabancı olmak üzere 30 aile filmi, 8 gün boyunca ücretsiz olarak gösterilecek. Ailecek izlenebilecek filmler. İşte burası çok önemli. Çünkü son zamanlarda, öyle filmler yapılıyor ki, çocuklarınızla yan yana izlemeniz mümkün değil. Bir yerinde muhakkak yüz kızartıcı bir sahne geçiveriyor. Bilhassa çocukların izlememesi gereken herşey yer alıyor filmlerde. Aile filmleri bu sebeple desteklenmeli, teşvik edilmeli, başlı başına bir sektör olmalı. Bu, sağlıklı nesiller yetiştirmek için şart. ** Aile: Toplumların en küçük birimi. Bireylerin yetişdiği ilk ortam. Anne, baba ve çocuklardan oluşan en küçük topluluk. Bir toplumda aile yapılanmasındaki benzerlikler, toplumun ortak kültürünü oluşturur. Ailede büyüklere hürmet, küçüklere sevgi ve şefkat, ilişkilerin en temel kavramıdır. Bu da yoksa zaten, birbirini sevmeyen ve saymayan, aile ilişkileri bozulmuş toplumların, medeni zirvelere ulaşan bir gelecekten söz etmeleri nasıl mümkün olabilir ki? Günümüz dünyasında, medya yoluyla, filmlerle, internetle, toplumun ortak değerlerinden oluşan ve toplumu ayakta tutan kültür zenginlikleri öyle bir erozyona uğruyor ki, bu değerlerin yaşatıldığı en küçük birim olan aileler de bundan fazlasıyla nasibini alıyorlar. Bir çekirdek aile kalmıştı temelde bozulmayan, o da giderse; ne yaşayan kültür kalacak geriye, ne de kültürü yaşayanlar... Yanlış mı düşünüyorum acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.