Su gibi olmak!..

A -
A +

Hep çocukluğumdan beri duyarım. Ne zaman büyüklerime bir bardak su versem "Su gibi aziz ol evladım" derlerdi. Su gibi aziz olmak!.. Su... İnsanın nüvesi, bir damla sudan oluşur. İnsanı ve yaşadığı alemi oluşturan 4 (maddi) elementten biri de sudur. Toprak, su, hava, ateş. Bu dört temel element insanın ana maddesidir. Bir de bunların haricinde ayrıca insanı insan yapan (manevi) latif elementler var. Maddi ve manevi elementlerin birlikteliği (ve Allah'ın izni) ile insan hayat bulur. Yani insan için, toprak hayattır, su hayattır, hava hayattır, ateş hayattır. Mesela, İnsan vücudu 36,5 derece bir ateşle hayat bulmuştur. 5 derece yukarı ya da aşağı olsa insan bedeni ölür. Bu dört ana maddenin bir de bize misal olarak sunduğu tabiatları vardır. Bize sadece hayatı sunmamışlar, hayatın temel ilkelerini de bir öğreti olarak sunmuşlar. Her birini ayrı ayrı ya da birbirileri ile mukayese ederek ele aldığınızda ders alabileceğiniz o kadar çok temel kavram çıkar ki.. Görebildiğiniz, yorumlayabildiğiniz, ders alabildiğiniz kadarı sizin hayat tarzınızı oluşturur. *** Su gibi olmak!.. Su, tevazudur. O asla yükseklerde durmaz. Onun şöhretle işi olmaz. Tek arzusu aslı olan ummana vuslatıdır. Bir yolunu buldu mu tutamazsınız yükseklerde, aşağılara doğru akar gider. Sonunda koca bir okyanus olup, yüceliği aşağılarda bulur, tevazu ile aşağılara akışının karşılığını böyle bulur. Yükseklerde kalsaydı, ummana kavuşabilir miydi hiç? Su, sabırdır. Bir damla sudur yağmurun başlangıcı. Her damlası sabırla yoğrulmuştur. Sonra damlalar birleşir. Dere olur, nehir olur, göl olur, ve sonunda koca bir umman olur. Onda gizlidir, sabırla, damla damla birleşip büyük bir umman olmanın sırrı. Su, sağlamdır. Her ne kadar tabiatında mülayimlik ve tevazu olsa da, aşağıları sevse de asla alçak tabiatlı değildir. Neyse odur. Göründüğü gibidir. Sıkıştırılrmaya, basınca gelmez. Mevcut olan hiçbir maden onu, hacminin haricine çıkarmaya, değiştirmeye gücü yetmez. Su, mülayimdir. Her ortama uyar, her kaba sığar, herkesle barışıktır. Her şeyin yanında yer alır. Böylelikle her yere kolaylıkla ulaşır. Bu sebeple huzur verir. Rahatlık verir. aranılan olur, kıymetli olur. Dost olur. Aziz olur. Evet su tevazudur, mülayimdir, sabırdır, sağlamdır ama, ateşin cazibesine kapılmadığı sürece!.. Ateştir onun düşmanı, onu ondan uzaklaştıran. Yükselme uğruna, ya buharlaştırır koparır onu aslından, ummanından ... Ya da büyüyüp genişleme uğruna ayrı düşürür ram olduğu deryasından, sevdalısından. (Yüksek ateşte su buharlaşır, uçar tabiatı değişir, düşük ateşte yani sıfırın altında ise donar, genişler yine değişir.) Ateş!.. İnsan için de tehlikelerin başlangıcı olan varlık değil midir? Ateşle oynamak, ateşe yakın olmak hep risk olmamış mıdır? İnsanın en büyük düşmanı olan şeytan da, ateşten değil midir? Kendini topraktan yüksek gören şeytan, bu isyanından, kibrinden (büyüklenmesinden) dolayı her şeyini kaybetmedi mi? Onun cazibesine kapılmak, suda olduğu gibi, insanı da aslından uzaklaştırıp değiştirmez mi? *** Su nerede, ateş nerede? Su gibi aziz olmak varken, ne işimiz var ateşle?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.