Yıl 1568... 2. Selim Han daha sultan olalı 2 yıl olmuştu. Avusturya ile Edirne'de 8 yıllık barış imzalamış, Avrupa kapılarını haçlı seferlerine karşı sağlama almıştı. Osmanlı Ordusu yemen tarafında idi. Sultan Yemen'e fetih gerçekleşirse, Osmanlı'nın Avrupa'ya bakan yüzü Edirne'de, Allah rızası için ve Osmanlı medeniyetinin simgesi olarak muhteşem bir cami yapmaya niyetlenmişti. Ve aynı yıl Yemen feth edilir. Sultan 2. Selim Han bir gün rüyasında "Ey Selim cami sözüne sadık ol." buyuran peygamber efendimizi görünce, hemen hassa mimarı Koca Sinan'ı çağırır, "Tiz Edirne'ye gidip, Devlet-i Aliye-i Osmaniye'ye yakışır bir cami inşa edesin" der. Mimar Koca Sinan Edirne'ye gelir. Tarih 1568 bahar aylarıdır. Sarıbayır ya da Kavaklı denen lale bahçeleriyle kaplı tepeyi, camii için uygun bulur. Lale bahçeleri sahiplerinden satın alınır. Ancak, caminin merkezine rastlayan arsanın sahibi yaşlı kadın bir türlü ikna olmaz. "Arsamı satmam' diye tutturur. Adalet ve hukukun timsali olan, en güçlü devletleri dize getiren Koca Osmanlı Devleti, bir yaşlı kadının gönlünü kırmamak için, onun rızasını almadan camii projesini başlatamaz. Mimar Sinan, padişahının emrini yerine getirememekten huzursuzdur. Yaşlı kadını ikna etmek için çabalarını sürdürür. Nihayet kadın, arsayı satmaya ikna olur. 1569 da başlayan Selimiye camii, 1571'de Kıbrıs'ın fethiyle elde edilen ganimet geliri ile, 1575'de tamamlanır. Yapımı 6 yıl süren caminin inşasında 104 kalfa, 14 bin işçi çalışır. Bir tepenin üzerinde Selimiye, aşılmaz bir dağ endamında Avrupa'ya karşı bütün heybetiyle yükseliyor. Mimar Sinan, yaşlı kadının anısının hep hatırlanması için, müezzin mahfili sütunlarından birine, ters bir lale motifi işleyiverir. Fakat ne yazık ki 2. Selim Han, adını taşıyan bu zerafet timsali muhteşem eseri, göremeden 1574 yılında hakkın rahmetine kavuşur. Mimar Sinan, Selimiye'yi yaparken ona manevi manalar da yüklemiştir. Tek olan büyük kubbe; Allah'ın birliğine, geniş olması; Hıristiyan mimarlara galip gelindiğine, 5 kademeli cami pencereleri; İslam'ın 5 şartına, 4 vaaz kürsüsü; 4 ehli sünnet mezhebine, Selimiye külliyesinin 32 kapısı; İslam'ın 32 farzına, arka minarelerde 6 yolun olması; imanın 6 şartına, minarelerindeki 12 şerefenin; camiyi yaptıran padişahın 12. padişah olduğuna işaret ettiği söylenir. ** Mimar Sinan, Yavuz, Kanuni, II . Selim ve III. Murat devirlerini görmüştür. Osmanlı'nın en güçlü döneminde, Türk tarihinin en görkemli çağını biçimlendirmiş, muazzam mühendislik dehasıyla yaptığı eserleri günümüze kadar gelmiştir. Mimar Sinan'ın; 84 cami, 56 medrese, 53 mescit, 20 türbe, 7 darülkurra / mektep, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 su yolu/kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray/köşk, 8 mahzen (depo), 48 hamam olmak üzere 364 eseri bulunmaktadır. (Hindistan'da bulunan meşhur eser Taç Mahal'da, Mimar Sinan'ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi tarafından, Hindistan'daki Türk imparatoru Şah Cihan'ın, çok sevdiği eşi Ercümend Banu (Mümtaz Mahal) için yapılmıştır.) Kayserili olan Mimar Sinan, mimaride Osmanlılara özgü, kubbeli yapı biçimini geliştirmiştir. Onun, çok kubbeli eserleri yaparken, Erciyes'in eteklerinde yer alan kubbe kubbe tepelerden ilham aldığı söylenir. Sinan'ın yaptığı İstanbul, Şehzadebaşı Camisi çıraklık, Süleymaniye kalfalık eseri olarak yorumlanır. Edirne Selimiye cami ise, ustalık şaheseri olup mimaride zirveye ulaştığı eserdir. ** Bu büyük mimar, 9 Nisan (bugün)1588 yılında vefat etmiştir. Hatırlansın istedim.