Asan "sir"
Bazı asansörler vardır, siz hangi düğmeye basarsanız basın o bildiği yere çıkar. Siz '1'e basarsınız, ama kendinizi '2'de bulursunuz. İlk 45 dakikada yanlış asansöre binip, bir türlü istediği kata çıkamayan bir takım görünümündeydik. 8 yediğimiz maçlar gibi sadece ilk yarıda beşlik olabilirdik. Solda İbrahim'in, sağda Fatih'in ileride de Sergen'in taşıyamadığı maç bize pozisyonsuz, onlara ise çok şanssız bir 45 dakika yaşattı. Bir ara Emre'nin başını döndürdüğü Beckham'ın "Ben kimim?.. Nerdeyim?.. Ne oluyor?.." bakışları arasında rakibe bir de penaltı verdik. Penaltıdan önce, çok boşluk vermiştik. Bir çok topu da rakibe atmıştık. Ama inancımız bizi koruduğu için Collina'nın çok ağır kararı, Beckham'a işi bitirme fırsatı verdi. Ancak, Emre'nin attığı bacak arasının şaşkınlığını atlatamayan Beckham 110 milyon dolarlık sihirli sağ ayağıyla "sanki protezmiş gibi" topu vuramadı. Saçları röfleleli, hafif at kuyruklu, bir hayli yakışıklı, iki cebinden dolar tomarları sarkan ve sevgilisi bir hayli seksi olan çocuk apışıp kalmıştı... Bizim Z.Burnu'nda yetişen Emre'yi gözlüyordu. Ancak biz, uzun toplarla intihar ediyor, aşırı motivasyon zincirini kıramıyor, rakibin yaptığı "artistiklere" çare bulamıyorduk. İlk yarıda, tarihe "tekerrür" değil, "teşekkür" borçlu olduğumuz bölümlerde Allah bizi korudu. Strateji geliştiremediğimiz gibi, stratejimizi de bozguna uğrattık. Bindiğimiz asansör, kat arasında durmuştu... İkinci yarıda koca İngiltere'nin negatif futbolu, yine sahaya yansıdı ve İngiliz sicimini 45 dakika boynuna doladığımız rakip, boğuldu ama ölmedi. Top, maçta bizi sevdi ama sadece bizim kalede... Rakip kalede asla... Atamayana atacaklarsa, bizim atmamız lazım demiştik. Ama olmadı. Özellikle dolduruşa kurban giden Şenol Güneş'in 60 dakika üretime hiçbir katkısı olmayan Sergen'le oynaması ve maçı bitirdiği kadronun çok az bir süre yanyana oynamış olması hatasıyla sandalyemizi baraja tekmeledik. İngiliz, dün Kadıköy'de bindiği asansörün hangi kat düğmesine basarsa bassın, bizim "sir"lerin kendi bildiği katta durmasını bekliyorduk. Ama asan"sir" içinde melon şapkalı ve şemsiyeli bazı "sir"lerimiz dolduruş sebebiyle oynadığı için gerçek yürekten oynayanların mücadelesi tarihe "teşekkür" etmeye yetmedi.