Eleştirim biraz ağır olacak ama Bordeaux takımından başlayarak anlatırsam bana hak verenler çıkabilir diye düşünüyorum. Bordeaux'u alıp Türkiye Ligi'ne koysak küme düşmez ama ortadan yukarı da çıkamaz. Böyle bir takıma karşı inanılmaz yanlışlar yapan teknik kadro ile başlayalım. Öyle bir Necati ile oynuyorsunuz ki; bu çocuğun top kayıpları rakibin en büyük silahı oluyor. Ayrıca kalecinin üstünü prese gitmeyi bile akıl edemiyor da seyirci ıslıkla onu prese gönderiyor. Sadece oyuna başlarken duran topta kayıp yapmayan bir takım oldu Galatasaray. Oyunun durduğu her hangi bir yerde oyuna başlamayı hiç çalışmıyorlar belli ki... Kanatlardan ortaları bile Arda hariç yapabilecek bir tek kişi yok. Gerets'e gelinceee.. Ben umudumu iyice kestim bu teknik kadrodan. 35 yaşındaki Hakan şu forvet için denediği herkesten daha faydalı olurdu. Hakan'sız Hakan varmış gibi oynamak, uzun ve yukardan uçurtmalar atmak için hoca olmaya gerek yok ki... Sıradan Türk hoca bile farklı bir şablon üretebilir ve bu takımı idmanlarda; duran toplara, hiç olmazsa penaltılara çalıştırır. Galatasaray maalesef artık gri bir takım. Hiçbir rengi kalmamış. Yahu yalvarıyorum, bir doksan dakika şu Hakan Şükür'le Hasan Kabze'yi yan yana oynarken gösterin bana. Allah'ını seven birisi de gitsin Hasan Şaş'ı Kore'den alıp gelsin. Adam dört yıldır orada ya.. Song ve Ferhat'tan başka doğru dürüst hiç kimsenin futbol oynamadığı bir takım rakibine hiç pozisyon vermedi. Ancak böyle bir takım karşısında kendi sahasında galip gelememek grupla vedalaşmaktır. Beraberlikler serisine bir yenisini ekleyen Galatasaray, kulüp olarak çok iyi fakat futbol şubesi olarak inanılmaz kötü yönetiliyor. Bana göre Denizli maçında daha iyi oynamışlardı. Demek ki bizim anlamamız gereken; Galatasaray'dan hiçbir şey beklemeyip diğer takımlar hata yaparsa biz şampiyon oluruz, ya da Şampiyonlar Ligi'nde rakiplerin kayıplarıyla bir yere gelebiliriz. O zaman transfere, yöneticiye ve teknik kadroya ne gerek var. Maç günleri toplanıp oynarlar ve inanın bundan kötü oynamazlar!..