Carlos: Kenar süsü

>>> BENİM YILDIZIM Gencecik yaşında mükemmel bir hamle ustalığı sergileyen İbrahim Kaş oldu. ------- Benim işim açısından kolay bir maç değildi. Hem Carlos'u süzeceğiz, hem Avrupa ve lig öncesi iki takımı tartacağız, hem de bu maçı kendi içinde değerlendireceğiz. Roberto Carlos ambalajlı F.Bahçe, gösterişli bir dizilişe sahip. İyi oyunu daha çok rakibine bırakmasına rağmen, ustalarıyla işi götürmeye çalışıyor. Ancak Avrupa öncesi hazır olmadıklarını görüyoruz. Belli ki, Avrupa startına göre değil, lige yaymak istiyor performansını. Bu da ligi Avrupa'dan daha çok düşlediğini gösteriyor bir kez daha. Maçın bir başka fotoğrafı da, 4. dakikada sarı kart görebilen F.Bahçe'nin, bu sezon meydanı önceki sezonlar kadar boş bulamayacağını gösteriyor. Oynaması gerekiyor kazanması için yani. Rakipleri de onun kadar ağırlık koyuyor adaletli oynandığı zaman. Bunun bir diğer göstergesi de zaten maç öncesinde logo meselesinde yaşandı. Fener iyi çıkan, süratli maçın daha hızlısı gibi, çıkışlarından birinde golü buldu. Ardından Yozgatlı fabrikasyonu ile karşılığını aldı. Bu iki takıma ne Anderlecht, ne de Zürih dayanabilir diyorum ilk 20 dakikada. Sonra F.Bahçe eksiliyor oyunda ve Beşiktaş çıkıyor ortaya. Roberto Carlos ise ilk 15 dakikadan sonra oluveriyor bir kenar süsü... Ne çıkışı var ne de dönüşü... Milli Takım'ın iki kalecisi ise sahada. Diğer ikisi de kenarda. Kalecilere sözüm yok, sözüm işi kaleyle olanlara. İki takım da, yarım bulup bir gol yapan iki Avrupa macerası öncesinde daha özenli gol vuruşu yapmak zorunda olduklarını gösteriyor. Sonlarda F.Bahçe'nin ikinci golünden sonra oynamaya niyeti olmayan ve profesyonelce hileleri çok abartarak yapan F.Bahçe, bu yöntemlerle bu maçı aldı ama, bu sezon çok zorlanır. Hele bunları Avrupa'da hiç yemezler... İki takımda da Milli Takım için yeni ışıklar yakanlar var. Özellikle İbrahim Kaş'a hayran oldum. Ama oyunu çirkinleştirenleri ve buna tevessül edenleri ayıplıyorum. Avrupa'nın göbeğinde daha mertçe bir mücadele ve daha meşalesiz bir maç oynayabilirdik.