Pandispanya!...

A -
A +

Anlayışımız, onların iki yılda oturttuğu ve yapanların arasındaki sıralamada seyredenler tarafından dünyanın en iyisi koltuğuna oturtulduğu "ayağa pas ve sabır" üzerine kurulmuştu. Bir çeyrek saat iyi yapabildik ama sonra birkaç günde edinmeye çalıştığımız ve onların yıllardır yapabildiği "pas trafiği" bizi bayıltmaya başladı. Sonra birdenbire ve belki de kaza eseri bir gol bulduk... Arda doğumu ölü noktaya yaptığı ortayla başlattı. Tuncay ıkındı ve Semih'e de topu içeri tıkmak kaldı. Bu golde "düşük" yapan ise kaleci Casillas oldu. Sonra bir başka maç başladı... Pas trafiğini İstanbul trafiğinden beter ettik İspanyolların başına. Oleyler arasında ve bacak araları ile tatlandırılmış küçük şovumuz başladı. Çoook uzun bir zamandır yenik oynamayı unutmuşlardı. Böyle bir alışkanlıkları yoktu İspanyolların. Sıkıntıları 60'dan sonra çıkmaya başlayan Ramos'un ilk 30 sonunda çıkmak zorunda kalmasıydı. Bu da Arda'yı ihmal etmesi anlamına geliyordu bizim için. Oralarda Arda'nın kişisel gösterileri hep çıldırtan etkinlik haline dönüştü.. Öne geçerek sabırlı oynama silahları ve top dolaştırıp bizi yorma etkinlikleri de bize geçmişti. İskandinav gibi oynayabilen tek Akdenizli takım, bir anda itip kakan, hakemle oynayan bir tipik Latin ülkesi takımına dönüşüverdi. Onlar aslına rücu ederken; oynayan, arayan ve hatta bulan bizim takımdı. İlk yarı dünkü köşe yazımda çok net olarak altını çizdiğim "yenik oynama bilinci" olmayan İspanya'nın hüsranı ile sonuçlandı. İkinci yarıda pas trafiği sağladılar ama bunu yapmalarına izin verdiğimiz alanda. Onun dışında uzun oynamak ve hücum oynamak gibi pek çalışmadıkları belli olan bir şekilde Torres'e toplar atmaya başladıklarında bunu hiç bilmeyen Fernando, hayatında düştüğü toplam kadar ofsayta düşmeye başladı.Umutlarını ise Volkan'ın "haldeki karpuza" yaptığı çıkışlardan biri yeşertti. Penaltı maçı çevirir miydi?.. Oyunu çevirdi ama... Yaptığımız hamleler hep üstüne koyarak geliştirdi takımımızın oyununu ve onlarda tükenenler vardı, biz ise hâlâ kütür kütür boğuşuyorduk. 90'da gelen golü ben saymıyorum. Tabela öyle söylemiyor olabilir ama bana oyun başka şey söylüyor. İspanya yenilmediği bu maçı belli ki bir yerlere not düşecek. Japonya'da bile yayınlanan bu maçı seyredenler FIFA'nın "gecenin en popüler maçı" seçtiği bu maçı, uzun süre hatırlayıp, böyle bir takımın var olduğunu kabullenecekler. Çünkü gecenin büyük bir bölümünde şu an dünyanın en iyisi olan İspanya, "pandispanya" olmuştu maçın sonunu zor bela getirirken...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.