Tasarruf için sarfiyatsız ampul

G.Saray için artık alıştığımız rahatsızlıklar ile birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor herhalde. Hiçbir maça iyi başlayamayan bu takım, oyun içinde kendini tedavi etmeye çalışıyor ve maçı güzelleştiriyor ama taraftarını kahrediyor. İlk 45 dakika ön libero denilen mereti üstlenen Ayhan, sahada formasını gezdirince sıkıntı üst düzeye ulaştı. O bölgeyi iki kişiyle oynayınca neler yaptığını biliyordu bu takımın Mösyö Gerets. Oraya tek kişi Ayhan ve o da bu kadar eksik oynayınca A.Gücü'nü üstüne çağırdı G.Saray. İnamoto'yu bile rahmetle aratan Ayhan'ın zahmetle oynaması, rakibin kazanabileceği bir maç ortaya çıkardı. Tasarruf olsun diye sarfiyatsız ampul kullanırsınız ve "ölü gözü" gibi aydınlanır ortalık.. Bir Ayhan'ın bu kadar kötü oynaması yetti G.Saray'a.. Arda'nın sürekli kapalı tutulan koridorda, yüzünü rakip kaleye döndüğü zaman en az iki kişiyle güreşmek zorunda kalması, gol ihtimalini sağ kanada yıktı. Atılan gol ve pozisyonlarda hep ordan geldi zaten. Ancak 45 dakika hiç değişmeyen final pası tercih yanlışları ve top kayıpları, A.Gücü'nü maça ortak etti. Bu arada Tita'nın gol vuruşundaki becerisine ve ustalığına hayran kaldığımı da söylemeliyim. İlk yarı boyunca ekonomik kullanılması gerektiğini sürekli vurgulayan Hakan, gol vuruşu nimetinden yoksun Ümit Karan ve kız takımı oyuncusu gibi görünen İliç, Ayhan'a katkıda (!) bulundular. İkinci yarıda değişen bir şey yoktu. Dört gün sonra PSV'yi yenme zorunda olan oyuncularının turşusunu çıkaran, çare üretmekten aciz kulübesi nedeniyle G.Saray sezonu çok erkenden skandala dönüştürmeyi başardı. Dakika dakika bir tükenişi, her maç bir felaketi hayran hayran seyreden Gerets artık benim açık hedefim olmuştur. Ayrıca bu takıma "tasarruf politikaları nedeniyle sarfiyatsız ampuller" takan yönetimin de yaşanan bu skandalda payı vardır. Olacağı buydu.. G.Saray iç sahada 2 puan kaybetmedi, A.Gücü'nün hakettiği 3 puandan 2'sini çaldı. Bundan sonrası "ayıptır" beyler..