Kedinizle vedalaşma zamanı!..

A -
A +
Kedinizle vedalaşma zamanı!.. Sevgili okuyucularımız, geçen hafta başta polenler olmak üzere alerjik hastalıklara yol açan faktörleri birlikte tanımaya çalıştık. Bugün ise bu hastalıklardan korunma ve tedavi yöntemlerini masaya yatıracağız. Öncelikle şunu belirteyim, hepsi birbirinden sevimli olan hayvanlar aleminin elemanları da evlatlarımız gibi bizlere Yüce Rabbimiz tarafından emanet edilmiş. Dinimiz onlara karşı şefkâtli olmayı emreder, zaten insanlığın gereği de budur. Ancak günümüzde modern hayatla birlikte özellikle büyük kentlerde evcil hayvan besleme neredeyse imkansız hale gelmiştir. Müstakil bahçeli evinizde yaşamıyorsanız, dairenizde alerji hastası olmasa bile komşularınız risk altındadır. Bu kısa hatırlatmadan sonra alerjik hastalıklara yol açan ve en çok rastladığımız olumsuz bazı durumlara karşı korunma yollarını şöyle sıralayabiliriz... Hayvan tüylerinden korunma için tek geçerli yöntem hayvanın evden uzaklaştırılması ve bütün halı, yatak takımı ve mobilyaların vakum-temizleyici ile temizlenmesidir. Bir evin kedi alerjenlerinden arınması için en az 20 hafta gereklidir. Evcil hayvanlar en azından yatak odasının ya da evin dışında tutulmalıdır. TATİLE ÇIKACAK OLANLAR NE TÜR HAZIRLIKLAR YAPMALI? Polen mevsimi başlamadan 2 hafta önce ilaç tedavisine başlanmalı ve mevsim süresince alınmalıdır. Seyahat edilen bölgenin polen mevsimine göre ilaç tedavilerine başlanmalıdır. Özellikle alerjik nezle nedeniyle burun tıkanıklığı olanların, uçağa binmeden burun tıkanıklığı giderici ilaç tedavisi almaları gerekir. Ev tozu akarlarında etkili korunma sağlamak için yatak odası ve oturma odasından halı kaldırılmalıdır. Mobilyalar haftada 2 defa vakumla temizlenmeli ve nemlendiriciler kısıtlanmalı. Kuş tüyü ve yün yastık ve yatak yerine sentetik olanları tercih edilmeli ve yatak takımları her hafta en az 60 derece ısıda yıkanmalıdır. Deri de alerjik reaksiyonlardan fazlaca nasibini alan bir organdır. En sık deri reaksiyonlarına neden olan parfüm, sabun, deterjanlar gibi hepimizin sık kullandığı çevresel maddelerdir. Tüm alerjilerde olduğu gibi tedavideki en temel prensip alerjenin yaşantımızdan uzaklaştırılmasıdır. Yapılacak testlerin neticesine göre ilaç tedavisine geçilir. BELİRTİLER Gözleriniz kaşınıyor deriniz kızarıyor mu? Alerjik hastalıkların başlıca belirtileri şunlardır: * Deride; Ürtiker (Kurdeşen): Değişik büyüklüklerde olan kaşıntılı kırmızı kabarıklıklardır. Anjioödem: Derinin alt tabakalarında sıvı birikmesi yani ödem ile ortaya çıkan şişliklerdir. Genellikle yüz, göz kapakları, dudaklar ve genital bölgede oluşur. * Göz ve üst solunum yollarında: Gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma * Burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı: Burunda kaşıntı ve hapşırma. * Alt solunum yollarında; Solunum zorluğu, hışırtılı solunum (vizing), öksürük. * Kalp ve damar sisteminde: Çarpıntı (nabız sayısında artma), tansiyon düşüklüğü. * Mide-barsak sisteminde: Bulantı-kusma, karın ağrısı ya da karın krampları. * Sinir sisteminde: Şuur bulanıklığı, bayılma * Anafilaksi (alerjik şok): Nadir de olsa tüm sistemlere ait bu bulguların hepsi bir arada görülebilir ve bu çok tehlikeli duruma anafilaksi denir. Alerjik reaksiyonların en ağır şeklidir. HASTALIKLAR Sizin alerjiniz hangi türden * Alerjiyi başlatan mekanizmalar genellikle aynı olmakla birlikte, etkilenen organlara göre değişik klinik tablolar ortaya çıkar. Alerjik hastalıklar, ortaya çıkan bulgulara, etkilenen doku ve organ sistemlerine göre adlandırılır. Sık görülen alerjik hastalıklar şunlardır: Alerjik rinit (nezle), Alerjik konjunktivit, Astım (bronşiyal astma), Gıda alerjisi, İlaç alerjisi, Arı alerjisi, Atopik dermatit, Ürtiker ve anjioödem, Lateks alerjisi. Bu basit tedavi yöntemleriyle sağlığınızı garanti altına alın! HASTALIĞI TEST EDİN Alerjenler hem deri hem de kan testiyle tespit edilebilir. Önemli olan elde edilen test sonuçları ile hastanın şikayetlerinin uyum içerisinde olmasıdır. ELİMİNASYON (Korunma): Hastanın hassas olduğu alerjenlerle temasının önlenmesidir. Çünkü birçok alerjik hastalıkta şikayetler genellikle alerjenle teması takiben başlar. Bu sebeple basit fakat çok önemli olan uygulama, alerjenlerden uzak durmak, aktif hastalık bulgularının ortaya çıkmasını önleyecektir. Mesela akarlara bağlı "alerjik nezlesi" olan bir hastanın evinde akarlarla temas önlendiğinde alerjik rinit şikayetleri de kaybolacaktır. YEMEKTEN KAÇINMAK: Gıda alerjilerinin tek tedavisi ise, hastanın alerjisi olan gıdaları yememesidir. Aynı şekilde, ilaç alerjilerinin de en etkili tedavi metodu alerjiden sorumlu ilacın alınmamasıdır. Arı alerjisi olan bir hastanın arı tarafından sokulmasını engelleyecek tedbirleri alması da bir tür tedavidir. İLAÇLARLA TEDAVİ: Hastalık belirti ve bulgularını ilaçlarla kontrol altına alınmasıdır. Mesela ürtiker (kurdeşen) şikayetlerinin antihistaminik, bazen de mecbur kalındığında kortizon dediğimiz ilaçlar ile tedavisidir. Astımlı hastalarda kısa ve uzun etkili bronş genişletici ilaçlar ve kortizon ile şikayetlerin kontrol altına alınması ve atakların önlenmesi gibi. İMMÜNOTERAPİ (Aşı tedavisi): Bu metodda kişinin hassas olduğu alerjenlerin gittikçe artan dozlarda deri içine enjekte edilmesidir. Buradaki amaç, alerjenlere karşı giderek artan tolerans geliştirmek ve hastanın alerjik olduğu maddelerle tekrar karşılaştığında, alerjik reaksiyonun oluşumunu önlemektir. OKUYUCUYA CEVAPLAR Astımla yaşamayı nasıl öğrenmeliyim? > Metin Şentürk / BALIKESİR * 45 yaşında cami imamıyım. Yüksek sesle Kur'an-ı Kerim okurken nefesim kesiliyor ve göğsümde hırıltı oluyor. Astım dediler, beni neler bekliyor? CEVAP: Sizinki geç ortaya çıkan Astım Bronşiale. Genelde enfeksiyon dediğimiz mikrobik hastalıklar tetikler. Öncelikle sigara, kirli ve tozlu ortamlardan, nezle, gripli ve öksüren insanlardan uzak durun. Bulunduğunuz mekanları sık sık havalandırın. Kilolu iseniz verin. Hekiminizle diyalog içinde olup ilaçlarınızı düzenli kullanın. Her şey düzelecek. Ama şunu bilin ki hastalığınız hayat boyu arkadaşınız olabilir. Aman dikkat! Midemdeki kanser mikrobu korkutuyor > Rumuz Sayme73 * Yaşım 35, kilom 100, mideme hortum salındı, kanser mikrobu teşhis edildi, 'ilaçla düzelir' dediler, kötü bir şey olur mu? CEVAP: Öncelikle müsterih olun, tespit edilen mikrop, her insanda hastalık oluşturmaz ve kansere de yol açmaz. Mutlaka 2 hafta süre ile antibiyotik tedavisi gerekir. Beraberinde de en az 6 ay sabahları aç karnına 1 adet proton pompa inhibitörü ile gece yatarken H2 antagonisti ilaçlardan 1 tane almanızı ve mutlaka kilo vermenizi tavsiye ederim. Kilo, yemek borusu kanseri de dahil ciddi olumsuzluklara zemin hazırlar. 6 ay sonra da endoskopinizi tekrarlatın lütfen! Göz kalemi sürmek zararlı mı, değil mi? > Ferhat Özcan * Göz kalemi sürmek zararlı mı? Sürülmesi gerekli mi, değil mi? CEVAP: Öncelikle bu tür şeyler gerekli olmayıp sadece estetik amaçla yapılan uygulamalardır. Sorunuzu kardeşim Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah ÖZKIRIŞ'a yönelttim. Göz kalemindeki boyanın kimyasal yapısının önemli olduğunu, kalemin kesinlikle göz zarı bulunan kapak içlerine ve kirpik köklerine temas ettirilmemesini, gece yatarken mutlaka uygun steril solüsyonlarla silinmesini, çok sık da kullanılmamasını tavsiye etmiştir. Aç alınan mide ilacı kanser yapar mı? > Sinan Buğra / BURSA * Babam ülser, 27 yaşımdayım, epeydir midem yanıyor, ilaçla geçiyor, aç karnına aldığım mide ilaçları kanser yapar mı? CEVAP: Büyük ihtimalle midenizde asit fazlalığı ve reflü mevcut. Kilonuz ideal olmalı ve sigara içmemelisiniz. Öğünlerde aşırı ve hızlı yememelisiniz. Kızartma ve acıdan uzak durun. Kullandığınız proton pompa inhibitörü ilacı sabahları aç 1 tane olarak, 1 seneye tamamlayın. Gece yatarken de H2 antagonisti ilaçlardan 1 tane ekleyin ve bunu da 1 seneye uzatın. Stresten uzak durun. Kullandığınız ilaçları yıllarca alanlarda bile kanser olmadığından, müsterih olun. Şu an bile gözlerimi sanki karınca ısırıyor! > Nurten Demir / İSTANBUL * Bahar kâbusumuz oluyor, ben ve eşimin başı alerjiyle dertte. Size şu an yazarken bile sanki yüzümü karıncalar ısırıyor! CEVAP: Kıymetli okuyucum, durumunuz tipik polen ve ev tozunda bulunan akar denilen kurtçuklara bağlı alerjiye benziyor. Neye alerjinizin olduğundan bahsetmemişsiniz. Her şeyin tedavisi var, lütfen ümitsiz olmayın. Hassas olduğunuz alerjenlerden uzak durun. İlacınızın 180 mg. olanını yatarken veya sabah evden çıkmadan en az 2 saat önce alın. Ayrıca her akşam tok karnına B1, B2, B6 vitamini preparatlarından 1 tane alabilirsiniz. En önemlisi stresten kaçının. Anneannemin nedir bu mideden çektiği! > Ayşe Kübra Vurgun * Anneannem 67 yaşında, 3 sene önce safra kesesini aldırdı, midesinde gast-rit var, 6 ay sonra şikayetleri arttı, ilaçlar fayda etmiyor doktor Bey! CEVAP: Mide ve kalın bağırsağındaki poliplerin patolojik inceleme sonuçlarından bahsetmemişsiniz. Eğer bunlar selim karakterli ise, ananenizde muhtemelen hassas, her şeyi kafaya takan kişilerde görülen kronik gastrit ve irritabl barsak sendromu var. İlaçları dozunda kullansın, bazı ilaçların daha ilavesi gerekir. Psikiyatrik destek alın. Gerekirse benimle 8-17 saatleri arasında 0 212 665 70 10 telefondan irtibat kurarsanız, size daha detaylı yardımcı olabilirim. Göğsüm, bazen bıçak saplanır gibi ağrıyor > Fatma Koldanca / İSTANBUL * Yaşım 32, boyum 165, kilom 73 ve 17 yıldır günde yarım paket sigara içiyorum. Merdiven çıkarken nefes nefese kalıyor, sol göğsüme sanki bıçak saplanır gibi ağrılar oluyor, ne olabilir? CEVAP: Size en öncelikli tavsiyem sigarayı derhal bırakmanız ve acilen ideal kilonuza ulaşmanız. Hamur işi ve tatlılardan kesinlikle uzak durun. Bol sebze ve salata, yeşillik, balık tüketin. Günde en az 45 dakika temiz havada yürüyüşler, evde de yapabildiğiniz kadar mekik yapın. Dahiliye uzmanına muayene olarak gerekli tedaviniz düzenlenir. Ağrılarınız sigara ve strese bağlı olabilir. Stresten uzak olun, gönlünüzü ferah tutun. Üzmeyin kendinizi rahat olun lütfen! > Ö.C * 40 yaşında bir bayanım, "kolit" teşhisi kondu, ayrıca tüp bebekte düşük yaptıktan sonra da ağrılarım başladı, bir türlü geçmiyorlar! CEVAP: Kolit'in asıl ismi, irritabl barsak sendromudur. Bu hastalık genelde her şeyi kafasına takan, stresli kimselerde, özellikle de bayanlarda görülür. Hastalık kansere dönüşmez, merak etmeyin. Ağrılarınızın tüp bebeğin düşüğü sonrası başlaması da, tetikleyici faktör olmuştur. Ek ilaç ve perhizle derdinizden mutlaka kurtulursunuz. Dahiliye uzmanına muayene olun. Üzmeyin kendinizi, geniş ve rahat olun lütfen! Zeytin çekirdeğini yutmaya devam edin > Yaşar Köksal * İnternette bazı bilgiler, zeytin çekirdeklerini yutmanın faydalarını, bazıları da bağırsaklarda takılarak tehlikeli olacağını izah ediyor. 5 gün yuttum, faydasını gördüm. Çelişkili yazıları okuyunca da hemen bıraktım. Hangisi doğru? CEVAP: Bu konuda ilmi temele dayanan karşılaştırmalı kontrollü araştırmalar yapılmamıştır. Fakat gerek kendimden ve gerekse de çevremden çekirdekleri yutma konusundaki intibalarım ve tecrübem, yutulması yönündedir. Hiçbir zararı olmadığı gibi oldukça da faydalı. Çok rahatlıkla yutabilirsiniz. Bu konuda bazı sebeplerden dolayı daha fazla yorum yapamıyorum. HER DERDİNİZİ BANA YAZIN Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım... e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr Faks: 0 (212) 454 31 00 Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna-İSTANBUL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.