"Resûlullah efendimiz, (sallallahü aleyhi ve sellem) ümmetine haksızlık edenlerin hasmıdır."
Mürrî hazretleri Tâbiîn devrinde Basra'da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimi ve velîlerindendir. Adı, Sâlih bin Beşîr el-Basrî'dir. Basra'da doğdu. Orada ilim öğrendi. Hadîs, fıkıh ve kırâat ilmlerinde yüksek bir âlim oldu. Tâbiînin büyüklerinden Muhammed bin Sîrîn, Bükeyr bin Abdullah, Hişâm bin Hısân, Katâde bin Diâme ve daha pek çok âlimden ilim aldı ve hadîs-i şerîf rivâyet etti. 792 (H.176) târihinde Bağdat'ta vefât etti. Hâlife Mehdî kendisini Bağdat'a dâvet edip getirtti. Halîfenin huzûruna varınca ona nasîhat olarak buyurdu ki:
Ey müminlerin emîri! İşlerinde çok dikkatli ol ve Allahü teâlâdan kork! Sana Allahü teâlâ ilim ve anlayış vermiştir. Bu bakımdan huzûr-ı ilâhîde "Bilmiyorum" diye mâzeret beyân edemeyeceksin.
Ey müminlerin emîri! Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, ümmetine haksızlık edenlerin hasmıdır. Kim Resûlullah'a hasım olursa, Allahü teâlâ da o kimseye hasım olur. Allah'a ve Resûlüne karşı gelmesinden dolayı o kimseye, kurtuluşuna mâni olan engeller hazırlanır. Böyle olunca yarın kıyâmet gününde, ayağını sağlam yere basmak istiyorsan, Allahü teâlânın kitâbına (Kur'ân-ı kerîme) ve Resûullah'ın sünnet-i seniyyesine sarıl! Bunun için, günahlarını, yaptığın haksızlıkları tekrarlamak sûretiyle, Allah'a ve Resûlüne karşı gelmen sana yakışmaz. Ben, bu nasîhatimi sana Allah rızâsı için yaptım. Senin de bunlara kulak verip sarılman lâzımdır."
Kendisi şöyle anlatıyor: Bir gün kabristana gitmiştim. Mezarlara bir baktığımda, dilsiz, sâkin ve sessiz bir topluluk gördüm ve onlara şöyle seslendim: "Cesetlerinizi ve ruhlarınızı birbirinden ayırdıktan sonra birleştirecek ve uzun bir imtihandan geçirdikten sonra sizi diriltip haşredecek olan Allahü teâlânın şânı ne yücedir!.."